Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1724 E. 2019/1231 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1724
KARAR NO : 2019/1231
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/08/2019
NUMARASI : 2018/1491 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 19/04/2010 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin 8 adet hakedişle 297.059,65 TL tutarında iş yaptığını, 148.529,82 TL ödeme yapıldığını, kalan 148.529,82 TL’nin barter olarak ödeneceği belirtilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, barter listesindeki A6 blok 51 nolu dairenin müvekkilinin barter alacağını karşıladığını, bu hususta 19/11/2018 tarihli ihtar gönderildiğini belirterek, 148.529,82 TL’nin 8 nolu hakediş tarihi olan 26/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, müvekkilinin düzenlenen faturanın nakit kısmını 148.529,82 TL olarak ödediğini, barter konusunda ise yüklenici … taafından henüz kendisine taşınmaz devri yapılmadığından konut devri yoluyla borcunu ödeyemediğini, … AŞ ile arsa sahipleri arasında çıkan sorunlar nedeniyle inşaatın yarım kaldığını, … iflasına karar verildiğini, müvekkilinin de … alacağı olduğunu, ancak borçlarını ödeyemediğini, … tarafından devir yapılmadığından müvekkilinin de devir yapamadığını belirterek, davanın zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 08/07/2019 tarihli dilekçesinde, muacceliyetin 19/11/2018 tarihli fesih ihtarında tanınan 7 günlük sürenin dolduğu 29/11/2018 tarihi olduğuna göre zamanaşımının dolmamış olduğunu, müvekkilinin en az 148.529,82 TL alacaklı olduğunu, İİK’nın 257. Maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının bulunduğunu belirterek, davalının yedinde veya üçüncü kişilerde olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarının takdiren teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. Mahkemenin 16/08/2019 tarihli ara kararı ile, talep konusu yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin alacağının sabit olduğunu, hakediş alacağının yarısı olan 148.529,82 TL’nin barter olarak ödenmesi gerektiğini, davalıya 19/11/2018 tarihli ihtar gönderilerek barter alacağının tapu devri şeklinde yapılması, bunun mümkün olmaması halinde dairenin rayiç değerinin 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının bildirildiğini, edimin yerine getirilmemesi nedeniyle barter alacağının müspet zarar olarak daire rayiç değerinin davalıdan tahsili için dava açıldığını, talep konusunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddinin hatalı olduğunu, zira davalının cevap ve replik dilekçesinde 297.059,65 TL borcu kabul ettiğini, buna rağmen alacağın yargılamayı gerektirdiği şeklinde gerekçenin hatalı olduğunu, talebin kabulü gerektiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshi üzerine uğranan müspet zararın 51 nolu bağımsız bölümün rayiç değeri kadar olduğunu, İİK’nın 257. Maddesindeki şartların oluştuğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalının kabul ve ikrarı da gözetilerek ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Bu açıklamalar kapsamında somut olay incelendiğinde, davacı tarafça yapılan işin bedelinin yarısının ödendiği, diğer yarısının ise barter sistemiyle belirlenen dairenin verilmesi suretiyle ödeneceği, ancak bu güne kadar ödeme yapılmadığı ileri sürülerek alacağın tahsili talep edilmiş, davalı taraf, davacı iddialarını doğrulamakla birlikte, inşaatın arsa sahipleri ile yüklenicisi … AŞ arasında çıkan sorunlar ve bu şirketin iflasına karar verilmesi nedeniyle taşınmazın kendisine devredilmediği için devir yapamadıklarını bildirmiştir. Her ne kadar mahkemece dava konusunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ise de, her dava yargılama gerektirdiğinden bu gerekçe tek başına talebin reddi için yeterli değildir. Bunun yanında, ihtiyati haciz talebi yönünden yaklaşık ispatın sağlanıp sağlanmadığı hususu ile dava dışı yüklenici ….A.Ş’nin iflas ettiği iddiası üzerinde durularak, davacının karşı edimin ifası için beklediği süre de değerlendirildikten sonra varılacak sonuç dairesinde ihtiyati haciz talebi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 bendi gereğince kaldırılarak, belirtilen şekilde inceleme yapılıp yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/08/2019 tarih, 2018/1491 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.