Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1720 E. 2020/228 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1720
KARAR NO : 2020/228
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2019
NUMARASI: 2018/227 Esas, 2019/297 Karar,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı tarafından açılan İtirazın İptali davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karışı davacı istinaf yoluna başvurmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … A.Ş. ile aralarındaki alacak ilişkisinden kaynaklanan cari hareket föyünden de anlaşıldığı üzere ana alacak ile ana borç arasındaki fark olan 14.070,00 TL nin tahsili için borçlu … A.Ş. aleyhine başlatılan takibe davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamını ve borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, takipte belirtilen işlerin ifası ve gereği gibi teslimi ve bildiriminin yapılmadığını, cari hizmet föyü, fatura ve gazete ilanlarına dayalı icra takibi yapılsa da teslim edilmeyen ve gereği gibi ifa edilmeyen edimin ücretinin istenemeyeceğini, taraflar arasında bir kısım işler olmuş ise de bu işlerden halen davalının alacaklı olduğunu, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 26/09/2016 tarihinde, davanın kısmen kabulü ile davalının Kocaeli … icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 14.070,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair talebin reddine, alacak likit olmakla 14.070,00 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak; davacı tarafından işin gereği gibi teslimi yapılmadığından ücret talep hakkı bulunmadığını, fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında akdi ilişki bulunması gerektiğini, davacı tarafından teslim edilmeyen iş karşılığında ücret istenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, aradaki akdi ilişkinin varlığını ve teslimi ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı ticari defterlerinde yapılan incelemede, davacının iddialarını ispatlayamadığını, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre belirlenmediğini, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesi 2017/737 E 2018/213 K sayı ile 21/02/2018 tarihinde “davacı tarafa, sözleşme konusu işlerin yapılıp teslim edildiğine ilişkin gazete nüshaları ile delil ve belgelerin sunulması için usulüne uygun süre verilerek, ibrazı ve teslim hususunun ispatlanması durumunda, faturaların tebliğ edilip davalı defterlerine kaydedilerek süresinde itiraz edilmemiş olması da göz önüne alınmak suretiyle deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne itirazın kısmen iptali ile takibin 14.070,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, alacak likit olmakla 14.070,00 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin dosyaya yeni bir delil sunulmadığı halde yasaya, içtihatlara ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/737 E ve 2018/213 K sayılı ilamına rağmen davanın kabulüne karar verildiğini, 25.01.2017 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi neticesinde ileri sürülen istinaf taleplerini tekrar ettiklerini, davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığı ve istinaf kararında belirtildiği şekilde bir delilde sunmadığı ve ileri sürmediği halde verilen ilk derece mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Körfez icra müdürlüğü … E sayılı dosyada yetkisizlik itirazı üzerine Kocaeli … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 14.700 TL asıl alacak ve 1.041,76 TL faiz toplamı 15.111,76-TL nin tahsili için başlatılan icra takibinde, davalı alacağın fahiş olduğunu, usulsüz olduğunu belirterek borca ve faizine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Mahkemece, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, mali müşavir bilirkişiden alınan 14/06/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin işletme defteri olduğunu, işletme defterlerinde tahsilat ve ödemelerin kaydedileceği bir kısım bulunmadığı, bu nedenle davacı defterlerinde sadece 28.320,00 TL tutarlı satış faturalarının kayıtlı olduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, ödemelerin havale ve çeklerle yapıldığı, toplam davalı borcunun 28.320,00 TL ve davalı ödemesinin ise 14.250,00 TL olup, davalının bakiye borcunun 14.070,00 TL olarak göründüğü mütala edilmiştir. Dairemiz kararından sonra yapılan duruşmada davacı vekili, davalıya ilişkin reklamların internet üzerinden yapılmakta olduğunu, reklama ilişkin sayfaların internet üzerinden çıktısı alınarak faturası ile birlikte davalıya gönderildiğini, fatura ekindeki internet üzerinden alınan çıktıların davalıdan istenilmesini ve tanıklarının dinlenilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının yeminli beyanları alınmış, davalı şirkete ve Derince Belediyesi’ne müzekkere yazılarak faturalar ekinde gönderilen ilan çıktılarının istenmesine karar verilmiştir. Davalı şirket tarafından sunulan itirazın iptali davasına konu faturalar ekinde herhangi bir ilan çıktısı bulunmamaktadır. Derince Belediyesi tarafından ise “bilgi belgi istenen uyuşmazlık konusunun Belediye ile hiç bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple her hangi bir bilgi belge gönderilememiştir” şeklinde cevap verildiği, davacı tarafça eski tarihlere ilişkin ilanın yayınlandığına dair internet çıktılarının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf icra takibine konu ettiği faturalara ilişkin internet çıktılarını dosyaya ibraz ettiğinden işin yapılıp teslim edildiği ve bu şekilde davacı tarafın sözleşmeden doğan edimini ifa ettiği sonucuna varıldığından, yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yerinde olmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2019 tarih ve 2018/227 Esas, 2019/297 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 961,12 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 240,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 720,84 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.