Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1694 E. 2020/59 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1694
KARAR NO : 2020/59
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2018
NUMARASI : 2018/766 Esas, 2018/874 Karar
DAVANIN KONUSU: Banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan “Afyon, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Uşak il ve ilçeleri için malzeme temini kapsamında “Beton Direk Tasarım, İmalat, Tedarik ve Teslim Sözleşmesi” gereği müvekkili şirket tarafından davalı yana sözleşme bedelinin %10’u oranında olan 1.039.500TL değerinde … A.Ş. aracılığıyla 08/05/2018 tarihli … sayılı kesin teminat mektubu verildiğini ancak davalı tarafından 19/06/2018 tarihinde hiçbir haklı sebep göstermeksizin sevkiyatların süresiz olarak durdurulduğunu ve ödemelerin zamanında yapılmayacağının müvekkili şirkete bildirildiğini, işbu sözleşmeden dolayı davalının temerrüde düştüğünü, sözleşmenin feshedilmesi kararı alındığını ve müvekkili şirket tarafından 07/08/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek Eskişehir…. Noterliği aracılığı ile davalı yana gönderildiğini ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içinde müvekkili şirkete ait 1.039.500 TL değerindeki kesin teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafından müvekkili şirkete ait davalı şirket uhdesinde bulunan kesin teminat mektubunun iade edilmediğini belirterek müvekkili şirkete ait … A.Ş. Eskişehir Şubesi tarafından hazırlanan 08/05/2018 tarihli … sayılı 1.039.500TL tutarındaki kesin teminat mektubunun müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ile yapılan görüşmeler neticesinde dava konusu teminat mektubunun iade edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; Dava konusu teminat mektubu davacıya iade edilmekle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacı vekili; davalı şirketin dava devam ederken davaya konu teminat mektubunu muhatap bankaya iade ettiğini, davanın bu yönüyle konusuz kaldığını, davanın açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunda sulh görüşmeleri yapıldığını ve taraflar arasında 20/11/2018 tarihli protokol imzalandığını, protokolün 2. maddesinin son paragrafında çıkması beklenen 18.318,17TL masraf ve KDV dahil 27.567,50 TL ½ vekalet ücretini mahkeme kararı yazıldıktan sonra ödemeyi teklif ettiğini ancak davalı tarafın anlaşmaya aykırı olarak protokolü mahkemeye sunmadığını, bunun yerine 26/12/2018 tarihli beyan dilekçesini sunduğunu, davalı tarafın sulh protokolünde uzlaşılan vekalet ücretini mahkemeye bildirmediğini, protokolden haberi olmayan yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olarak maktu vekalet ücretine hükmettiğini, müvekkili lehine 27.567,50TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; taraflar arasında imzalanan Afyon, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Uşak il ve ilçeleri için malzeme temini kapsamında, beton, direk tasarım, imalat, tedarik ve teslim sözleşmesi gereğince davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen 08/05/2018 tarihli 1.039.500 TL bedelli kesin teminat mektubunun iadesi talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Mahkemece 17/08/2018 tarihli tensip tutanağının hazırlanması akabinde davalı vekilince dosyaya ibraz edilen 18/09/2018 tarihli dilekçe ile taraflar arasında yapılan görüşmeler sonunda dava konusu teminat mektubunun davacı şirkete iade edildiği bu nedenle davanın konusuz kaldığı bildirilmiştir.Yine davacı vekilince dosyaya ibraz edilen 05/12/2018 tarihli dilekçe ile dava konusu teminat mektubunun davanın açılmasından sonra müvekkili şirkete iade edildiğinden davanın konusuz kaldığı bildirilmiş, davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiği için yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılması talep edilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret” başlıklı 6.maddesinde, “(1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmü düzenlenmiştir.Yerel mahkeme kararına konu dava teminat mektubunun iadesi talebine ilişkin olup, dava nispi harca tabi bir davadır. Harca esas değer teminat mektubunun miktarı olan 1.039,500 TL, bu miktar üzerinden yatırılan peşin harç 17.752,07TL’dir.Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa yasa gereği mahkemenin nispi vekalet ücretine hükmetmesi zorunluluktur. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında bu husus hüküm altına alınmıştır. Teminat mektupları ile ilgili iş bu davada davacı yararına 1.039,500TL üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesinin 6/1.maddesi gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 20/11/2018 tarihli protokolde iş bu davada nispi vekalet ücreti olarak 27.567,50TL kararlaştırılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak vekalet ücreti yönünden yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2018 tarih ve 2018/766 Esas, 2018/874 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dava konusu teminat mektubu davacıya iade edilmekle KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 54,40TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 17.752,07TL harcın mahsubu ile bakiye 17.697,67TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,2- Davacı tarafından yapılan 54,40TL peşin harç, 35,90TL başvurma harcı, 121,50TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 211,80TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6/1.maddesi ve taraflar arasında imzalanan 20/11/2018 tarihli sulh protokolü uyarınca 27.567,50TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan 121,30TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 17,63TL posta gideri olmak üzere toplam 138,93TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 14/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.