Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1693 E. 2019/1446 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1693
KARAR NO : 2019/1446
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2019
NUMARASI : 2014/1707 Esas, 2019/320 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kazı ve kazı hafriyatı nakil işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan bakiye hakediş alacağının tahsili amacıyla faturaya dayalı yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı taşeron şirket, takip dayanağı faturalara konu işi tamamlayarak teslim ettiği halde ödenmeyen bakiye bedel alacağının tahsili için yapılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, davalı yüklenici (iş sahibi) şirket ise kazı işinin kararlaştırılan miktarda yapılmadığını, kazıdan çıkan hafriyatın da belirlenen yere nakledilip düzeltilmediğini, kalan işlerin kendileri tarafından tamamlatılması için halen çalışmalarına devam ettiklerini, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak takip dayanağı fatura konusu işlerin tamamlanmadığını, yapılan işlerin miktar ve bedeli ile ödemeler karşısında davcının alacağının bulunmadığı belirtilerek davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı taşeron şirket vekili istinaf talebinde özetle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarının denetlenebilir şekilde karşılanmadığını, süresinde sunulmayan ve davalının delil listesinde bulunmayan ve tek taraflı hazırlanan hakediş raporlarının esas alındığını, davalı tarafından ödemezlik ve takas def’inin yapılmadığını, yapılmış olsa dahi bu davada ileri sürülemeyeceğini, eksik ve ayıplı işlere ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, bilirkişi raporunda hesap hatalarının bulunduğunu, kendilerine tebliğ edilmeyen tesbit raporunun dikkate alınamayacağını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında kazı ve kazı hafriyatının nakli işini konu alan birim fiyat usulünde akdedilmiş yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf takip dayanağı fatura konusu işlerin yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Davalı yüklenici (iş sahibi) üstlenilen işin eksik bırakıldığını, kalan kısmın kendileri tarafından başka firmalara tamamlatılmaya devam edildiğini belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, davadan önce davalı tarafından yaptırılan tesbit sonucu alınan tesbit raporu, dava dışı ana iş veren DSİ ile ana yüklenici … İnşaat Adi ortaklığı arasındaki tüm bilgi ve belgeler ile ana yüklenici adi ortaklık ile davalı yüklenici (iş sahibi) arasındaki kayıtlar ve taraflar arasındaki ticari defterler incelenerek düzenlenmiş olup işin kararlaştırılan miktarda tamamlanmadığı ve hafriyatın belirlenen yere nakledilmediği belirlenerek, tamamlanan kısım yönünden sözleşmedeki birim fiyatlara göre belirlenip yapılan ödemeler de gözetilerek davacı alacağının bulunmadığı sonucuna varılmış olmakla rapora uygun verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarih ve 2014/1707 Esas, 2019/320 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 27/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.