Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1681 E. 2022/991 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1681
KARAR NO: 2022/991
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2019
NUMARASI: 2017/663 Esas, 2019/592 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin 09.06.2014 tarihli sözleşme uyarınca “buz pisti izolasyon uygulaması” işi yaptırdığını, izolasyon işlemi uyarınca yüklenici firmaya yapılan ödemelerin belgeleriyle sabit olduğunu, sözleşmenin davalı şirket tarafından 13.06.2014 tarihinde ifa edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesi uyarınca garanti süresinin 4 yıl olduğunu, ne var ki izolasyon işleminin yapılmasından 1 yıl sonra kullanılan malzemenin tahrip olduğunu, teslim edilen maldan beklenen faydanın tamamen ortadan kalktığını, davalı-borçlu ile çeşitli kereler görüşme yaptıklarını, davalının eserdeki ayıbı gidermeyi taahhüt ettiği halde hiçbir girişimde bulunmadığını, bunun üzerine, Beyoğlu … Noterliği’nin 07.09.2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu ayıbı gidermesi hususunda ihtar çekildiğini, davacının zararını karşılamadığını, İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/29 D. iş ve 2017/37 karar no.lu dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, 05.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda “çadırın tavanın üstünü ve yanlarını örten brandaların güneş gören dış yüzüne uygulanan izolasyon kaplamasının gerek kullanılan malzemeden, gerekse fen ve tekniğine uymayan işçilikten kaynaklı bir takım hatalardan, ayıplardan ve kusurlardan dolay genel anlamda global olarak toplamda % 35 oran mertebesinde renk ve şekil değiştirdiğini, evsafını yitirdiğini, beklenen faydayı sağlamada yetersiz kaldıkları müşahede edilmiştir.” raporu ile % 18 KDV dâhil 29.488,20 TL iş bedelinin % 35’i oranında yani 10.321,00 TL tutarında bir nefaset kesintisi yapılması gerektiğinin bildirildiğini, davalının ihtarnameye ve 05.04.2017 tarihli bilirkişi raporuna rağmen ödeme yapmaya yanaşmaması üzerine 04.07.2017 tarihinde İstanbul … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tek taraflı tespit raporu sonucu verilen bilirkişi raporuna dayanarak açılan icra takibinin haksız olduğunu, davacının tazminat ve faiz haklarının da doğmayacağını, davanın esastan da reddinin gerektiğini, davalının yalıtım malzemesini en iyi şekilde uyguladığını ve gerekli performansın alındığını, davaya konu yalıtım uygulamasının yapıldığı yerin Beylikdüzü’nde çadır buz pisti olduğunu, uygulamayı 2014 yılında yapıldığını, 2016 yılının kış ayında yağan aşırı kar sonucu buz pisti çadırının çöktüğünü ve bu çökme sonucunda çadır bezinde meydana gelen esneme ve bozulmanın uygulamanın etkisini azalttığını ve bozduğunu, bilindiği üzere yapılan uygulamanın normal doğal koşullar için olduğunu, çadırın çökmesi sonucu ürünün bozulmasının ürün kalitesi ya da davalı hatasından kaynaklanan bir sorun olmadığını, bu çökme neticesinde de zaten davacının meydana gelen zararını sigorta şirketinden tahsil ettiğini, çökme sonucu oluşan esneme ve bozulmaları tamir talebinde bulunmuş ise de, kabul etmediklerini, sebepsiz zenginleşme peşinde koşan davacının parasını istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı … Tic. Ltd. Şti. ile davalı satıcı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 09.06.2014 tarihli sözleşmede, sözleşme konusunun, satıcı tarafından alıcı tesislerine yapılacak seramik katkılı su bazlı kaplama malzemesi izolasyon uygulaması ile ilgili olduğu, satıcının, işbu sözleşme konusu işi süresinde teknik gereklerine uygun ve eksiksiz olarak yerine getirmeyi taahhüt ettiği, buna göre satıcının, alıcıya ait buz pisti üzerinde / tavanında ve etrafında yer alan brandanın tamamı üzerine belirtilen malzemeyi kullanarak ve 4 kat püskürtme yöntemi ile izolasyon uygulaması yapacağı, satıcının, uygulama yapılan alanlarda hiçbir şekilde ısı kaybı olmayacağını taahhüt ettiği, aksi bir durumda satıcının kendisine ödenen bedelleri iade edeceği, satıcının, işbu sözleşme konusu işi 20.06.2014 tarihine kadar eksiksiz olarak teslim edeceği, malzemeli işçilikli birim fiyatının 6,90 USD/M2. olduğu, uygulamanın 2 kat astar, 2 kat son kat olarak yapılacağı, satıcının uygulamayı taahhüt edilen şekilde yapmaması durumunda alıcının işbu sözleşmeyi derhal feshedebileceği, seramik katkılı su bazlı kaplama malzemesinin toplamda 4 kat uygulanacağı, branda yıkama işlemi ve yüzey hazırlanmasının satıcı personeli nezaretinde alıcıya ait olduğu, işin alıcı tarafından kabulünden itibaren başlamak üzere garanti süresinin 4 yıl olduğu, izolasyon yapılan yüzeyde yağmur, güneş ısısı, kar ve rüzgardan kaynaklı deformasyonlar da dahil olmak üzere malzemenin çatlaması, aşınması ve dökülmesinin garanti kapsamında olduğunun belirtildiği; yine taraflar arasında imzalanan 13.06.2014 tarihli Teslim Tutanağında özetle; 1.700 m2. miktarındaki kaplama yüzeyli brandanın teslim edildiği, bedelinin % 18 KDV dahil 29.482,18.-TL. olduğunun belirtildiği, davaya konu ihtilafın davalının davacı ile aralarında mevcut olan eser sözleşmesine uygun olarak edimini ifa etmemesine bağlı olarak 29.488,20 TL iş bedelinin % 35’i oranında yani 10.321,00 TL tutarında bir nefaset kesintisi yapılmasına ilişkin olduğu, davalı tarafça düzenlenen 20.06.2014 tarih, 4624 sayılı ve 29.488,20 TL bedelli faturaya karşılık, davacı tarafça banka kanalıyla 13.06.2014 tarihinde 4.000,- TL, 17.06.2014 tarihinde 4.250,- TL ve 20.06.2014 tarihinde, 3.250,- TL, 27.06.2014 tarihinde 07.08.2014 vadeli çekle 17.988,20 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemelerle davalı fatura bedelinin kapatıldığı, taraf defterlerinde bahsi geçen bu işlemlerde tam mutabakat bulunduğu, dosya kapsamından ve İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/29 D. iş ve 2017/37 karar no.lu dosyası ile yaptırılan tespitte taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bir ifanın davalı tarafından gerçekleştirilmemiş olduğu, malzeme ve fen ve sanat kurallarına uymayan işçilik hatalarından ve yapılan imalatlardaki ayıp ve kusurlar için kesilmesi gereken nefaset yüzdesinin hak ve nefasete uygun olduğu, nefaset miktarı olarak 13.06.2014 teslim tarihi itibarıyle belirlenen 10.321,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulünün gerektiği kanaati ile, davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 10.321,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yıllık %9 geçmemek kaydıyla) yasal faiz uygulanmasına, icra inkar talebinin alacağın likit ve muayyen bir alacak olmayıp yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında yapılan sözleşmenin şartlarına uygun olarak buz pistinin mantolama işini yaptıklarını, 2014 yılında teslim ettiklerini, 2 yıl boyunca hiçbir sorun ile karşılaşmadıklarını, 2016 yılında yaşanan aşırı kar yağışı sebebiyle buz pisti çöktüğünü, davacı taraf İstanbul 5. Sulh Hukuk mahkemesince yapılan tespit’te alınan bilirkişi raporu ile icra takibine başladığını, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunda itiraz ettikleri hususlarda inceleme yapılmadığını, metolorji müdürlüğüne yazı yazılması gerekmesine rağmen mahkeme tarafından yazılmadığını, bilirkişi daha önce alınan tespit bilirkişi raporu esas alarak rapor hazırladığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporu, İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/29 değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, malzeme, fen ve sanat kurallarına uymayan işçilik hatalarından ve yapılan imalatlardaki ayıp ve kusurlar yönünden nefaset kesintisi kesilmesi gerektiği, nefaset kesintisi olarak iş bedelinin %35 oranında kesinti yapılması gerektiği belirlenmiş olup, mahkeme tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda iş bedelinin %35’ini oluşturan 10.321,00 TL miktar itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2019 tarih ve 2017/663 Esas, 2019/592 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 705,03 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 175,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 530,03 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.