Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1633 E. 2020/58 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1633
KARAR NO : 2020/58
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI : 2017/231 Esas, 2019/581 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında tarafların davalı yanın müşterisi konumunda olan … ait “… Sitesi ….Sok…. “adresinde yer alan villanın iç yapı dekorasyon ve tadilat işlerini yapmak üzere anlaştıklarını, bu hususta 27/01/2016 tarihli bir sözleşme düzenlendiğini bu sözleşmenin imzalanmadığını, sözleşmede işin bedelinin KDV hariç olmak üzere 130.671TL olarak belirlendiğini, bu anlaşmaya istinaden 15/02/2016 tarihli fiyat teklifi hazırlanarak davalı şirkete e-mail yoluyla gönderildiğini, bu teklifin davalı şirketi temsile yetkili olduğunu düşündükleri … tarafından e-mail yoluyla onaylandığını, müvekkili şirketin onay üzerine 28/01/2016 tarihli iş programı ve 19/04/2016 tarihli … Takip Listesi kapsamında sözleşme konusu edimlerini ifa ettiğini, ancak davalı tarafın yapılan ihtarlara rağmen dava konusu işle ilgili olarak kalan bakiye borcu ödemekten kaçındığını, davalı tarafından sadece 90.000TL’lik ödeme yapıldığını, 50.271TL bakiye alacağın taraflarına ödenmediğini, sözleşme konusu işlerden ayrıca yapılmış ilave işlerin de mevcut olduğunu, ilave işlerle davalı şirketten 59.551TL tutarında alacakları bulunduğunu belirterek, ileride arttırılmak kaydıyla şimdilik 10.000TL iş bedeli alacağının ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, varolduğu iddia edilen dava konusu alacağa ilişkin davalı tarafa yöneltilebilir bir husumet bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacının ibraz ettiği imzasız sözleşmede işveren olarak …. gösterildiğini, … ile davalı şirket …. Tic.ve San. A.Ş. arasında herhangi bir ilişki bulunmadığı gibi adı geçen … ile de bir ilişkisinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının davalıdan alacaklı olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmiştir.Davacı vekili; @….com uzantılı mail adresinin davalı yana ait mail adresi olduğunu, davalı şirket ünvanı ile reddedilen “….com” mail adresinin şirket ünvanı ile aynı olduğunu, davalı şirket ile … arasında organik bağ bulunduğunun e-mail yazışmalarından belli olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; eser sözleşmesi gereğince bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı taşeron ile yüklenici … arasında düzenlenen 27/01/2016 tarihli sözleşme ile, … İstanbul adresinde inşa edilmekte olan … Evinin ahşap dekorasyon işlerininin 130.671,00 TL bedel ile yapımı kararlaştırılmıştır. Sözleşmede yüklenici şirketi temsilen…, iş sahibini temsilen … gösterilmiş ancak bu isimler altında herhangi bir imzaya rastlanılmamıştır.Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 17/01/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; işin onayının elektronik posta ile …@….com adresinden … tarafından yapıldığı belirtilmiştir. Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici; iş bedelinin ödendiğini ise iş sahibi ispat etmek zorundadır. Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.Davacı tarafça akdi ilişkinin varlığının ispatı için yazılı delil sunulamamış, delil listesinde açıkça “yemin” deliline de dayanılmamıştır.Dosya içerisinde bulunan tahsilat makbuzlarında ödeyen firma adına atölye … yazılıdır. Mobilya çizimleri, fiyat cetvelleri ve 3 boyut çalışmalarında iş sahibinin onayı bulunmamaktadır. Davacı akdi ilişkinin varlığının ispatı için delil başlangıcı olarak e-mail yazışmalarına dayanmıştır.Davacının delil olarak dayandığı e-mail yazışmalarının davacı şirket e-mail adresinden ….@….com adresine gönderildiği, bu adreste …. isimli kişilerce yazışmaların yapıldığı, imalat ve montaj aşamalarında …@…..com adresinden onay alındığı görülmüştür.Dosya kapsamında e-mail yazışmalarının yapıldığı … ve sözleşmeyi …adına imzalayan …. ile davalı şirket arasında organik bir bağ bulunduğuna dair yazılı bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu (pasif husumet ehliyeti) ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih ve 2017/231 Esas, 2019/581 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.