Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1621 E. 2022/956 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1621
KARAR NO: 2022/956
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2018/232 Esas, 2019/382 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı taraf ile, Etiler’de ve Yeniköy’de bulunan lokantaların bahçe kısımlarına alüminyum açılır kapanır cam sistemleri yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını ve kısa sürede işin teslim edildiğini, ancak Yeniköy’de yapılan cam sistemleri Sarıyer Belediyesi tarafından ruhsatsız olduğu gerekçesi ile yıkıldığını, davalının belediyenin ruhsatsız olması nedeniyle yıkmış bulunduğu imalatın parasını ödemek istemediğini, davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında yapılan icra takibine, davalının haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini; davalının takip tarihinden sonra 01/01/2018 tarihinde yaptığı 3.630,77 TL ödeme Etiler bölümüne yapılmış olan işin fatura bakiyesi olarak değerlendirildiği, bu ödeme düşüldüğünde asıl alacak olarak 21.594,00 TL kaldığını, davalının kısmi indirim talebi kabul edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davalı şirketin davacıya borcu bulunmadığını, faturalarda belirtilen malzemelerin davalı şirketin Yeniköy’de bulunan şubesine monte edilmek üzere sipariş verildiğini, montaj yapılabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünden izin alınması gerektiğini, izin işlemleri devam ederken davacı şirket tarafından davalı şirketin izin ve onayı olmadan katlanır cam balkon sistemi monte edildiğini, montaj işlemi yapıldıktan hemen sonra Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından yapılan işlerin yıkıldığını, davacı tarafın işi gerektiği gibi yapmadığının, icra takibinin fatura alacağına dayalı olduğunu, borçlu temerrüde düşürülmeden faiz istenilmesi yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davcı ile davalı arasında davalının Yeniköy adresinde bulunan lokantasının bahçe kısımlarının açılır kapanır cam sistemlerinin yapılması hususundan anlaştıkları, davacının sözleşmeye konu cam montajını gerçekleştirdiği, ancak bu cam sistemlerinin belediyeden izin alınmadan yapılması dolayısı ile belediye tarafından yıkıldığının tarafların beyanlarından anlaşıldığı; davalı taraf, davacının montaj işlemini izin işlemleri devam ederken ve davalının izin ve onayı olmadan yapıldığını iddia etse de ne montaja başlanmadan önce ne de montaj sırasında davacıya buna ilişkin bir ihtarname göndermediği gibi bu iddiasını ispat edecek yazılı bir delili dosyasına sunmamış olması nedeniyle bu iddiasını ispat edemediği; tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı defterlerine göre davacının davalıdan 29/11/2017 takip tarihi itibarı ile 25.224,77-TL alacağı bulunduğu, davalı tarafından takipten sonra 3.630,77-TL ödemede bulunduğu, tarafların ticari defterlerindeki farkın 20/10/2016 tarihli ve 21.594,00-TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı; İşin yapıldığına ilişkin bir ihtilaf, ya da yapılan işin bedeline bir itiraz bulunmadığından mahkememizce davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 25.224,77-TL alacağı bulunduğu gerekçesi ile itirazın kısmen iptaline, takibin taleple bağlı kalınmak suretiyle 21.594,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık 9,75 ve değişen oranlarda reskont faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine; İİK 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının 21.594,00 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalının %20 kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece, montaj işlemleri devam ederken davacıya ihtarname göndermediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu; davanın ispat külfetinin davacıda olduğunu; davacı tarafın öncelikle fatura konusu malzemeyi müvekkili şirkete teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini; faturalarda belirtilen malzemelerin müvekkili şirketin Yeniköy’de bulunan şubesine monte edilmek üzere sipariş edildiğini; montaj yapılabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünden izin alınması gerektiğini; bu izin işlemleri devam ederken davacı şirket tarafından müvekkilinin izin ve onayı olmadan katlanır cam balkon sisteminin monte edildiğini; montaj işlemi yapıldıktan sonra da aynı gün Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından yapılan işlerin yıkıldığını; bu kadar kısa sürede mahkemenin gerekçesinde gösterdiği şekilde davacı şirkete ihtar gönderilmesinin mümkün olmadığını; davacının kusurlu işinden dolayı müvekkili şirketin sorumlu tutulması ve davanın kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici tarafından, davalıya ait işyerine yapılan Alüminyum Profil kullanılarak açılır kapanır cam balkon sistemlerine ait iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle itirazın iptali davasının açıldığı; davalının, montaj işlemi yapıldıktan sonra, aynı gün, yapılan işlerin Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından yıkıldığını savunduğu anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici işinin ehli olup basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorundadır. İş sahibince eserin imar mevzuatına ve ruhsatına aykırı veya ruhsatsız olarak yapılması talep edilse dahi, sözleşmeler ve inşaatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 471/I. maddesi delaleti ile 472/son maddesi uyarınca iş sahibini imara aykırı ve kaçak yapının yasal olmayıp yıkılacağı konusunda ihbar yükümlülüğünü yerine getirip iş sahibini uyarması gerekmektedir. Bu kanuni bir zorunluluk olup, aksi halde bu yükümlülüğü yerine getirmeyen yüklenici, bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Somut olayda, yüklenicinin iş sahibini, alüminyum profil kullanılarak açılır kapanır cam balkon sistemlerinin ruhsat ve imara mevzuatına aykırı olarak yapılması halinde, bunun belediyece yıkılacağı konusunda uyardığını, iş sahibinin buna rağmen işin yapılmasını istediğini iddia ve ispat etmediği gibi, yargılama sırasındaki beyanlarında da müvekkilinin izin almak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını belirttiğine göre; davacı yüklenici TBK’nın 471. maddesinin son fıkrasına göre bunun sonuçlarına katlanmakla sorumlu olduğundan, yapıldıktan sonra ruhsatsız olduğu için yıkıldığı kabul edilen işin bedelini davalıdan talep etme hakkı olmadı için, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davacının davasının reddine; dosya kapsamı itibari ile davacı yüklenicinin icra takibini kötü niyetle yaptığı hususu kanıtlanamadığından ve kötüniyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarih ve 2018/232 Esas, 2019/382 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın REDDİNE, 4-Yasal şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 368,78 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 288,08 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 73,10 TL tehir-i icra karar harcı, 16,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 210,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.