Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1596 E. 2019/1126 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1596
KARAR NO : 2019/1126
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2019
NUMARASI : 2019/390 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, icra takibine borçlu tarafından itiraz edildiğini, ancak itirazda takip konusu faturalara itiraz öncesi vakıf olunduğunun ikrar edildiğini, ancak fatura alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, fatura tarihlerinden itibaren davalının temerrüde düştüğünü, icra takibine itiraz edildiğini belirterek, borçlunun malvarlığına ihtiyati haciz konulmasına ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 01/07/2019 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talep eden şirketin talebini faturaya dayandırdığı, İ.İ.K’ nun 257.maddesine göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için vadesi gelmiş bir para borcunun bulunması gerektiği, ihtiyati haciz talebinin dayanağı olan faturaların borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığından, tek başına alacağın varlığını ispatlar nitelikte bulunmadığı, faturada yazılı bedelin ödenmediği iddiasının ise yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK.nun 257.maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçeleriyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 2016 yılında bu yana ödenmeyen fatura alacağı için ihtiyati haciz talep edildiğini, mahkemenin ret kararının hukuka aykırı olduğunu, icra takibinde borcun sebebi olan faturaların belirtildiğini, icra takibine itirazda borcun sebebine vakıf olunduğunun ikrar edildiğini, dosyada ödeme belgesi bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre bu durumda muacceliyet konusunda mahkemece kanaat edinilmesi halinde ihtiyati haciz isteminin kabulü gerektiğini, dosyaya sunulan fatura ve borçlunun ikrarı gibi deliller borcun varlığını ispat etmesine rağmen ihtiyati haciz talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talep doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı tarafça fatura alacağına dayalı olarak icra takibi yapılmış, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine icra takibi durmuş, davacı davasında icra takibine itirazın iptali ile birlikte borçlunun malvarlığına ihtiyati haciz konulmasını istemiş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi karşısında, dosyaya sunulan deliller göz önüne alındığında, ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan faturalar borç ikrarı içermediği ve İİK’nın 257. Maddesindeki muacceliyet ve diğer şartların yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde ispat edilemediği anlaşıldığından, bu aşamada mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2019 tarih ve 2019/390 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a Maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.