Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1578 E. 2022/1348 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1578
KARAR NO: 2022/1348
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2019
NUMARASI: 2014/1740 Esas, 2019/593 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın .kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekilince; davacı ile üst işveren olduğu belirtilen davalı arasında İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mah. … Sk. … pafta … ada … parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak … İnşaat tarafından yapılacak konut inşaatının bazı işlerini üst yüklenici olan davalı tarafca davacının alt yüklenici olarak işe başlatıldığını ve işbu ticari ilişki nedeni ile ödenmediği belirtilen 91.250,91 TL. alacağa yönelik başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı vekilince; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olarak edimin davacı tarafça ikmal edilmediğini ve böylece muaccel borçtan bahsedilemeyeceğini davacıdan müvekkilinin alacaklı olduğu ve takas definde bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; taraflar arasında 16/04/2013 tarihli ince işler alt yüklenici sözleşmesinin düzenlendiği, işbu sözleşmenin 2. ve 4. maddelerinde davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapı ile ilgili ince işler kaleminden oluşan mantolama işleri, alçıpan, çimentolu sıva… gibi işlerin sabit birim fiyatlı bedel usulü yapımı işi olduğu ve alt yüklenici olan davacının işbu sözleşmedeki işleri işveren ve yetkililerinin talimatına göre yapacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4. maddesinde alt yüklenicinin çalışacağı personelin ve kullanacağı ekipmanın kendisi tarafından karşılanacağı, işin niteliği ve fiyatlarda değişiklik talep edemeyeceğinin hükme bağlandığı, taraflar arasında düzenlenmiş 16/04/2013 tarihli sözleşme kapsamında yapılan imalatlarla ilgili ve dosyamızda mübrez ödenmesi gereken toplam hakediş tutarının 1.263.140,28 TL. olarak belirlendiği, davalı tarafından davacı hakedişlerinden %5 oranında kesinti yapılmak suretiyle teminat kesintisinin 73.692,17 TL. olarak tespit edildiği, davacının ticari defterlerine göre 12/11/2014 tarihinde davalıdan 91.250,91 TL. alacaklı olduğunun dosya kapsamına uygun denetime elverişli bilirkişi raporunda da tespit edildiği, davalının ticari defterlerinden ise davacıya 07/11/2014 tarihinde 93.962,60 TL. Borçlu olduğunun tespiti yapıldığı, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmenin feshedildiğine dair dosyada herhangi bir ihtarnamenin de bulunmadığı, dosyada mübrez birçok e-mail örneğinin de bulunduğu, ancak bu e-maillerin fesih beyanını içerir bir e-mail olduğunun tespitinin de mahkememizce yapılamadığı, İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/103 D.iş sayılı dosyasında da davalı tarafça belirtilen iddiaların ispat edilemediği, işbu dosyadaki raporda işlerin yapılmış olduğunun belirtildiği dolayısıyla eksik ve kusur ifanın bu haliyle ispatlanamamış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında; Davacı tarafça yaptırılan bir tespit veya değişik iş dosyası olmadığını, 2014/103 değişik iş sayılı tespit dosyasının tarafının davalı olmadığını, 2. Ek rapora dayanak yapılan değişik iş dosyasının delil niteliği bulunmadığını, davacı tarafından bu durumun 20.11.2018 tarihli celsede ikrar edildiğini, dosyada bulunan kök ve ek rapordan sonra yeni bir heyet oluşturularak rapor alınması gerektiğini, mahkemenin 2. Ek rapor aldığını, bu ek raporda da delil niteliği olmayan 2014/103 değişik iş sayılı dosya esas alınarak düzenlendiğini, tespit dosyasında davacı ile dava dışı ekol şirketi arasında yapılan 28.01.2014 tarihli sözleşme edimleri yapılan işler tespiti yapıldığını, dava konusu 16.04.2013 tarihli sözleşme kapsamında yapılan işler ile ilgili tespit yapılmadığını, taraflar arasındaki 16.04.2013 tarihli sözleşme davalı tarafça teslim yükümlülüğüne aykırılık sebebiyle feshedildiğini, ayrıca yapılan işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, davacı tarafça iş teslimi yapılmadığını, geçici kabul yapılmadığını, geçici kabul en geç 28.12.2013 tarihinde yapılağını, sözleşmenin 20 .maddesine göre geçici kabulün yapılabilmesi için ince işlerin minmum % 95 oranında bitirilmesi gerektiğini, davacının cari hesaptan kaynaklı 91.250,91 TL alacağından sözleşme gereğince % oranında nakti teminat kesintisi yapıldığını, nakti teminat kesintisi toplamının 72.358.00 TL olduğunu, sözleşme 23. Maddeye göre nakti teminatların gelir kaydedileceğinin düzenlendiğini, davacının alacağı olmadığını, 91.250.00 Tl nin 73.692 TL sinin teminat kesintisi olduğunu, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı verilemeyeceğini belirtip kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Davacı alt taşeron davalı yüklenici ( iş sahibidir. ) Davacı taraf taraflar arasındaki alt yüklenici sözleşmesi gereği işi tamamladığını ve 91.250,91 TL olan alacağı için takip başlattığını, takibe itiraz sonucu takibin durduğunu ve takibe itirazın iptalini talep etmekte, davalı yüklenici ( iş sahibi ) davacının edimini ifa etmediğini, borcun muaccel olmadığını ve takas definde bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece; davacı tarafından işin yapıldığı eksik ve ayıplı ifanın ispat edilememiş olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı taraf taraflar arasındaki sözleşmenin sonlandırıldığını beyan etmiş, istinafında da bu hususu tekrar ederek sözleşmenin feshedildiğini belirtmiştir. Davacı alt yüklenici davaya konu takiple bedel talebinde bulunmuş; davalı ise, işin sözleşmeye uygun ifa edilmediğini kendisinin de davacıdan alacaklı olduğunu belirterek takas def’inde bulunmuş ve sözleşmenin de feshedildiğini iddia etmiştir. Sözleşme konusu işin niteliğine bakıldığında taraflarca tek taraflı irade beyanıyla sonlandırılabilecek sözleşmelerden olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda sözleşme davalı tarafça feshedildiğine göre ,feshin ileriye etkili mi yoksa geriye sonuç doğuracak şekilde mi sona erdirildiği belirlenerek buna göre inceleme ve değerlendirme yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Dosyada bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/103 değişik iş sayılı dosyasına göre hazırlandığı hususu gözetilerek, değişik iş dosyasına dayanak olarak açılan ve yargılaması devam eden İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1866 esas sayılı dosyanın da celp edilerek, dava dosyası ile bağlantılı olup olmadığı incelenerek değerlendirilmesi gerektiğinden, bu yönüyle de inceleme yapılması için kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2019 tarih, 2014/1740 Esas, 2019/593 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.