Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1575 E. 2022/1013 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1575
KARAR NO: 2022/1013
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2019
NUMARASI: 2014/1145 Esas, 2019/500 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin davalının taşınmazına yenileme ve dekorasyon işleri yaparak taşınmazı teslim ettiğini, sözleşmeye ilişkin ve sözleşme dışı ek işler için fatura düzenlediğini, davalının ek işler ile ilgili hizmet bedellerine ait faturaları müvekkiline iade ettiğini, sözleşmeden doğan bakiye alacağı ve ek işler ile ilgili bedelin tahsili için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalının takip konusu 56.742,10 TL lik alacağın 33,260,10 TL lik kısmını ödeyip bakiye 23.482,00 TL lik kısmına itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, davalının %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davalının tüm ödemeleri düzenli yaptığını, eksik herhangi bir hakedişin kalmadığını, davacının icra takibine konu ettiği 01/08/2014 tarihli 4 adet faturada yazılı ürün ya da işlerin hiç bir zaman teslim alınmadığını, ayrıca faturaların müvekkiline teslim dahi edilmediğini, davacının sözleşme gereği yaptığı işlerin eksik ve hatalı olup bu işlerin davalı tarafından 3.kişilere tamamlatıldığını, takibe konu faturalardan birinin eski çatı izalasyonu olarak geçmekte olup böyle bir çatı izalasyonunun yapılmadığını, diğerinin dekorasyon işleri ilave bedeli olarak düzenlenmiş olup, ilave iş olarak neler olduğunun belirtilmediğini belirterek davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki asıl ihtilafın, sözleşme dışı yapıldığı iddia edilen işlerin yapılıp yapılmadığı noktasında düğümlendiği, eserin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükünün yüklenicide olduğu, buna karşılık iş sahibi eserdeki eksikliklere rağmen eseri ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin fiilen kullanmaya başladığı takdirde bu durumda teslimin gerçekleştiğine karine teşkil ettiğinden ispat yükünün ters çevrildiği ve eserin eksik olduğunu iş sahibinin ispat etmesi gerektiği, davalı iş sahibinin cevap dilekçesinde işin yapılmadığını iddia etmesine rağmen dava dosyasında yapılan işi ihtirazi kayıtla kabul ettiğine dair bir bulguya rastlanılamadığı, bu durumda eserin eksik teslim edildiği hususunda ispat yükünün davalı iş sahibinde olduğu; mahkemece dava konusu uyuşmazlıkla ilgili iki bilirkişi heyetinden rapor alındığı; taraflar arsındaki ilişkinin nitelendirilmesi, sözleşmeler ve tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacının düzenlediği faturalar ile davalının yaptığı ödemelerin tespiti noktalarında bilirkişi raporları arasında uyum bulunmakla birlikte ilk bilirkişi raporunda davacının sözleşmeler kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı tüm işlerin rayiç bedelleri değerlendirilip hesaplanarak davalının yaptığı ödemeler düşültükten sonra alacak miktarı hesaplandığı, ikinci heyet raporunda ise icra takibine dayanak olup uyuşmazlık konusu olan faturalar yönünden değerlendirme yapılarak alacak miktarı belirlendiği; ikinci heyet kök rapor ve eklerinde tarafların defterlerinde kayıtlı bulunun ve bulunmayan faturalar tespit edildiği, ihtilaflı faturalara göre değerlendirme yapıldığı; yapılan değerlendirmede her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan ve ödenen faturalar yönünden ihtilaf bulunmadığından; tüm imalatlar değerlendirilip bedeli hesaplandıktan sonra tüm ödemeler düşülerek alacak tespitinin yapıldığı birinci heyet bilirkişi raporuna itibar edilmeyip, ikinci heyet bilirkişi raporuna itibar edildiği; ikinci heyet bilirkişi raporunda ihtilaflı faturalara konu işlerin yapıldığı tespit edilmiş olup, eksik ve kusurlu imalat nedeniyle yapılan nefaset kesintisi ile davacının icra takip tarihi itibariyle, davalının takipte yaptığı ödeme de düşüldüğünde, davalıdan 19.292,00.-TL (KDV dahil) alacaklı olduğu tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının kısmi itirazının 19.292,00 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın tespiti teknik bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca yapılan işlerin karşılığı ödemelerin yapıldığını; ancak davacının “sözleşme dışı işler” dediği ve icra takibine konu edilen 4 adet faturadaki ürün ve hizmetlerin teslim alınmadığını, faturaların müvekkilinin ticari defterlerinde yer almadığını; 18.09.2015 tarihinde alınan bilirkişi raporunda keşif mahallindeki mevcut durumun incelendiği, ancak işlerin davacı tarafından yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, davaya konu işlerin piyasa değeri itibariyle hesaplandığını;13.04.2016 tarihli raporda ise ilk rapordan tamamen zıt bir rapor hazırlanıp ve yine keşif sırasında yapılan işlerin davacı tarafından yapıldığı şeklinde değerlendirmeler yapılarak son derece fahiş ve gerçek dışı bir hesaplama ortaya konulduğunu; davacının şöminenin yapıldığı, ancak davalı tarafından söküldüğü iddiasının soyut ve dayanaksız iddia olup, ispatının davacı tarafından yapılması gerektiğini, bilirkişilerin davacının dediği doğrudur mantığıyla hareket ederek hesaplama yaptığını; fatura kesilmiş olması ve keşif mahallinde özellikleri bile belirtilmeyen bir kapının yer alması bunu davacının yaptığının ispatı olmadığını; davacının yaptığını iddia ettiği kapının kendisi tarafından yapıldığını ispatla mükellef olduğunu; emsal Yargıtay 15.H.D 2004/3644 -2005/398 kararında da belirtildiği üzere ürünlerin yahut hizmetlerin teslimi başlı başına kanıtlanması gerekli bir olgu olduğunu; davacının sözleşme harici işleri faturalara dayandırdığını; hiçbir ispat vasıtası ile teslimi ispatlayamadığını; Yargıtay 15. H.D.’nin 12.06.2013 tarih ve 2013/455 Esas ve 2013/3818 Karar sayılı kararında “davacının bedeli dava edilen sözleşme dışı işlerin davacı tarafından tamamlanmış şekilde davalıya teslim olunduğunu ve bu işlere dair bedelin hak edildiğini ve istenebilir olduğunu delillerle kanıtlayamadığı durumda davanın tümden reddi gerektiği” yönündeki kararın emsal olduğunu; yerel mahkemenin ikinci heyet bilirkişi raporuna itibar edilerek verdiği karar gerekçesinin yerinde olmadığını; faturaların müvekkilince kabul edilmemesini ihtirazı kayıt olarak nitelendirmenin hata olduğunu; davacı tarafça yapılan sözleşme gereği alınan hizmet karşılığının ödendiğini; Yargıtay 19.HD’nin 2013/3243 Esas, 2013/6613 Karar sayılı ve 11.04.2013 tarihli kararı gereği davacının faturaya konu malların teslimini yazılı delille ispatlaması gerektiğini; yargılama esnasında alınan her iki heyet raporunda da beyanlar ve delillerinin göz ardı edildiğini; raporların birbirine taban tabana zıt olduğunu belirterek, 3.tarafsız yeni bir heyetten rapor alınıp bu doğrultuda değerlendirme yapmak yerine ikinci bilirkişi raporunu doğru kabul edilerek verilen kararın ortadan kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında 06.02.2014 tarihli sözleşme ile konut inşaatının mekanik tesisat işlerinin, 07.02.2014 tarihli sözleşme ile konut inşaatının Elektrik ve Montaj işlerinin ve 20.01.2014 tarihli sözleşme ile konut inşaatının tadilat ve ince işlerinin, yıkım ve söküm işleri, gaz beton duvar yapılması, izolasyon yapılması, zemin ve duvar kaplama ve şap işleri, kartonpiyer ve boya yapılması, boya işleri, merdiven korkuluk işlerin davacı tarafça yapılması konusunda eser sözleşmesi akdedildiği, her üç sözleşmenin de birim fiyatlı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında cari hesap alacağına istinaden Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile dayalı 56.742,10 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalı tarafça 33.260,10 TL için borç kabul edilerek ödendiği, 23.482,00 TL’lik kısmına ise itiraz edilmesi üzerine bu kısım için takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesi, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. TBK’nın 470 ve devamı maddelerine göre, yüklenici bir bedel karşılığında iş sahibine bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de yapılan iş karşılığı bir bedel ödemeyi yükümlenmiştir. Yüklenici, eseri sözleşmeye fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak imal edip, tam ve eksiksiz olarak süresinde iş sahibine teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. Eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu durumlarda kural olarak işin yüklenici tarafından yapılıp tamamlandığı karine olarak kabul edilir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 18.09.2015 tarihli raporda; davalı tarafından yapılan ödemelerinin fatura bazlı değil cari hesap çerçevesinde peyder pey yapılmış olması nedeniyle davacı tarafından sözleşmeler kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı tüm işlerin rayiç bedelleri taraflar arasında ihtilaf bulunmayan ödemeler düşülerek davacının talep edebileceği alacak miktarının hesaplandığı; sözleşme kapsamında yapılan hesaplama yerinde olmadığından mahkemece hükme esas alınmaması doğru olmuş olup, ikince heyetin yaptığı hesaplama ile çelişki oluşturmayacağı kabul edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ikinci heyet tarafından verilen raporda mahallinde yapılan işler incelenerek cari hesaba konu olan ihtilaflı 01.08.2014 tarih ve … sıra nolu faturanın, “3 boyutlu 20×60 Fireline Şömine” karşılığında düzenlendiği, KDV dahil 3.540,00.-TL tutarlı olduğu; 01.08.2014 tarih ve … sıra nolu faturanın, “2 adet Özel İmalat Daire Giriş Kapıst” karşılığında düzenlendiği, KDV dahil 5.192,00.-TL tutarlı olduğu; 01.08.2014 tarih ve … sıra nolu faturanın, sözleşme harici yapılan işlere istinaden “Dekorasyon İşleri İlave Bedel karşılığında düzenlenmiş olup, KDV dahil 11.800,00.-TL tutarlı olduğu ve 01.08.2014 tarih ve … sıra nolu faturanın, “…” karşılığında düzenlendiği, KDV dahil 2.950,00.-TL tutarlı olduğu; davacı tarafından düzenlenen ancak davalı defter kayıtlarında bulunmayan bu 4 adet fatura bedelinden eksik ve kusurlu imalat nedeniyle nefaset kesintisi yapılması gerektiği belirlenmiş olup, hesaplamaya 01.08.2014 tarih ve … sıra nolu faturaya konu edilen ve inceleme anında, yerinde tespit edilmeyen elektrikli şömine bedeli dahil edilmiştir. Davalı tarafça, davacının sözleşme gereği yaptığı işlerin eksik ve hatalı olduğu, bu işlerin davalı tarafından 3.kişilere tamamlatıldığı iddia edilmiş ise de, mahkemece yapılan yargılama sırasında, işin yüklenici tarafından yapılıp tamamlandığına dair karinenin aksinin davalı iş sahibi tarafından ispatlanamadığı, çatı izolasyonu işinin yapıldığının bilirkişiler tarafından yerinde tespit edildiğinden davalının kapı konusundaki ve çatı izolasyonu konusundaki talepleri yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı yüklenici tarafından 01.08.2014 tarih ve … sıra nolu faturaya konu edilen ve inceleme anında, yerinde tespit edilmeyen elektrikli şöminenin yapılarak teslim edildiğinin ispatlanamadığı ve inceleme anında yerinde bulunmadığı anlaşıldığına göre bedeli olan 3.540,00 TL’nin hesaplamaya dahil edilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle; yerinde yapılan incelemelerde faturaya konu edilen ve yapıldığı belirlenen işlerin bedellerinin hesaplandığı; itiraza konu olan işlerde eksik ve kusurlu imalat olması nedeniyle 4.190.00 TL kesintinin yerinde olduğu; bilirkişi tarafından yapılan işlerin toplam bedelinin 19.292.00 TL olarak hesaplandığı, bu miktardan yerinde tespit edilemeyen ve davacı tarafından yapılarak, teslim edildiği ispatlanamayan şömine bedeli 3.540,00 TL’nin indirilmesi halinde davacının alacağının 15.752,00 TL olduğu tespit edildiğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davalının icra takibine kısmi itirazının 15.752,00 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine; davacının fazlaya ilişkin talebi ile alacağın yapılan yargılama ile belirlenmesi nedeniyle davacının inkar tazminatı talebinin reddine; davanın reddedilen kısmı için davacı yüklenicinin icra takibini kötü niyetle yaptığı kanıtlanamadığından ve kötüniyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih ve 2014/1145 Esas, 2019/500 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine itirazının 15.752,00 TL üzerinden KALDIRILMASINA, takibin bu miktar için takip koşulları ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4-Yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, 5-Yasal şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 1.076,01 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 88,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 987,66 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 88,35 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL ilk masraf, 293,50 TL tebligat ve posta gideri, 195,40 TL keşif harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.614,10 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.753,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL tebligat ve posta gideri, 195,40 TL keşif harcı, 1.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.945,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 640,40 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde BIRAKILMASINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 45,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 166,40 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere24/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.