Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1562 E. 2020/57 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO 2019/1562
KARAR NO : 2020/57
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2019
NUMARASI : 2018/784 Esas, 2019/210 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin … San.Ve Tic.A.Ş.’nin yetkili servisi olduğunu, sözleşme gereği yüklenici olarak alınan işlerin müvekkili firmaya verildiğini, dava dışı … San.Ve Tic.A.Ş. ile davalı …. arasında 09/01/2017 tarihinde bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşme gereğince müvekkili tarafından …’ye ait … Otelinin banyo işlerinin eksiksiz yerine getirildiğini, müvekkilinin davalı şirkete ait … Otel’de toplamda … Mt. Bakır borulama işini yaptığını, dava dışı …San.ve Tic.A.Ş’den müvekkili firmaya toplam 255 Metre bakır boru verildiğini, bakiye 421 metre bakır borunun müvekkili firma tarafından karşılanıp yapıldığını, müvekkili firmanın yapmış olduğu işler karşılığı olan alacağını 25/05/2018 tarihli …. seri nolu 60.365.02 TL bedel ile fatura ettiğini, davalı tarafın faturayı kabul etmediğini belirterek bakiye bakır boru bedeli olan 60.365,02TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı taraf ile müvekkili arasında akdelilen bir sözleşme bulunmadığını, davanın taraf sıfatı yönünden reddinin gerektiğini savunmuş, mahkemece davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davacı vekili; dava dışı …San.ve Tic.A.Ş. ile davalı … arasında 09 01 2017 tarihinde davalıya ait … Hotel projesi kapsamında kullanacak ürünlerin teslim ve montaj işi konusunda sözleşme imzalandığını, müvekkili davacı firmanın dava dışı …San.Ve Tic.A.Ş’den aldığı … ait … projesine ait işleri eksiksiz yerine getirdiğini, sözleşmede işin toplam bedelinin 70.000-EURO+KDV olarak kararlaştırıldığını, müvekkili firmanın davalı …’ye ait … Otelde toplamda 676 Mt. Bakır borulama işini yaptığını, dava dışı …’dan müvekkili firmaya verilen borunun 255 metre olup 421 metrenin müvekkili firma tarafından karşılanıp yapıldığını, bakır borulama konusunda metrajı ile ilgili davalı firmadan onay alınarak bu işlerin tamamlandığını, bu durumun maillerle sabit olduğunu, ilave işlerin müvekkili firma tarafından yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi gereğince … otelinin banyo bölümünde yapılan bakır borulama işi kapsamında iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı alt yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı şirket dava dışı…San.ve Tic.A.Ş.’nin yetkili servisidir.Dosya kapsamındaki belgelerden davalı … ile dava dışı … San.Ve Tic.A.Ş. arasında imzalanan 12/01/2017 tarihli sözleşmede, davalı ….’nin … Otel projesi kapsamında kullanacağı ve …San.Ve Tic.A.Ş.’nin model ve adedi belirtilen ürünlerinin tarafından sözleşmede öngörülen süre ve koşullar içerisinde teslimi kararlaştırılmıştır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici; iş bedelinin ödendiğini ise iş sahibi ispat etmek zorundadır. Davacı ile davalı şirket arasında sözleşme yapıldığı konusundaki ispat yükü davacı taraftadır. Davacı tarafça akdi ilişkinin varlığının ispati için yazılı delil sunulmamış, delil listesinde de açıkça “yemin” deliline dayanılmamıştır.Davacı akdi ilişkinin varlığının ispatı için delil başlangıcı olarak e-mail yazışmalarına dayanmış ise de e-mail yazışmalarında da taraflar arasında akdi ilişki kurulduğunu ispatlamaya yetecek derecede beyana rastlanılmamıştır. Davacı taraf, davalı şirketle aralarında akti ilişki kurulduğunu ispatlayamamıştır. Bu durumda, yerel mahkemece davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarih ve 2018/784 Esas, 2019/210 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.