Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1540 E. 2022/178 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1540
KARAR NO: 2022/178
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2019
NUMARASI: 2014/1059 Esas, 2019/507 Karar
DAVA TARİHİ: 13/09/2014
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Birleşen Bakırköy (kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/253 Esas 2014/226 Karar Sayılı Dosyası ;
DAVA TARİHİ: 08/09/2014
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedel alacağı, birleşen dava eksik ve ayıplı iş bedelinin sözleşme bedelinden indirimi ile kar kaybı istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında 07/05/2014 tarihli inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve inşaatı davalıya teslim ettiğini, davalının sözleşme uyarınca ödemekle yükümlü olduğu inşaat bedelini tamamen ödemediğini, bakiye 30.718,00 TL için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya karşı cevabında 07/05/2013 tarihli anahtar teslimli sözleşme akdedildiğini, davacının eser sözleşmesinden belirtilen şartlara göre işi yapmadığını, sözleşmeye göre inşaat ruhsatı alındıktan sonra 6 ay içinde tamamlanacağı, inşaatın 2 bodrum, zemin, 3 normal kat ve çatı arası piyesinden oluşacağı, tüm katlara hizmet verecek şekilde asansörlü olacağı, sözleşme bedelinin 350.000 TL olacağı, ancak davacının sözleşmeye aykırı olarak 1 bodrum kat yapıldığı ve asansörün 1-2-3. Katlara hizmet verdiği, davacının eksik yapımı nedeniyle sözleşme bedelinden mahsubuna ilişkin Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/253 Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, eksik işler nedeniyle ödemenin yapılmadığını, inşaatın 5 aylık gecikme sonrasında teslim edildiğini, gecikme tazminatını talep ettiklerini, davacının takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada, davacı tarafından taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı …’nın üstlendiği edimlerini yerine getirmediği, eksik ve ayıplı imalat nedeniyle 30.718 TL’nin sözleşme bedelinden indirilmesini, 5 aylık kâr kaybından 40.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu olayda iş sahibinin bedel ödeme borcu sözleşmede 350.000,00 TL olarak kararlaştırılmış olup bu bedelden bakiye kalan 30.718 TL’nin ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu olmadığı, sözleşme incelendiğinde ruhsat alındıktan sonra 6 ay içinde inşaatın tamamlanarak anahtar tesliminin gerçekleşeceği belirlenmiş olup … Denetim firmasınca düzenlenen iş bitirme tutanağına göre yapı ruhsatının 22/10/2013 tarihinde alındığı, işin 31/03/2014 tarihinde %100 seviyesinde tamamlandığı, davacı yüklenicinin eseri yapma borcunu yerine getirdiği anlaşılmış olup eserin teslim edilip edilmediği, ihtilaf konusu olduğundan dava konusu sözleşmede teslim için iskân şartı aranmadığı, yapı ruhsatının alındığı tarih ile yapının tamamının bittiği, iki tarih arasında 6 aylık sürenin henüz dolmadığı, yapının sözleşmede öngörülen sürede tamamlandığı, yapılan tespitte taşınmazların kiraya verildiğinin görüldüğü, bu nedenle teslim olgusunun gerçekleştiği , davacı tarafından inşaat tamamlanarak davalıya teslim edilmiş ise de sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak tamamlanmadığı, yapılması gerekli olan bodrum katın yapılmamış olması ve asansörün tüm katlara gitmesine ilişkin sözleşmeye rağmen sadece zemin kata kadar hizmet verdiği göz önüne alındığında eksik iş yapıldığı, davacının eksik ifası olan sözleşme gereği yapılması gereken eksik 1 kat asansörün değerinin inşaatın teslim tarihi itibariyle 1.580 TL, yapılması gereken bir bodrum kat için ve bu katın asansör bedelinin inşaatın teslim edildiği tarih itibariyle 34.775 TL olduğu, davalı şirketin sözleşme gereği taraflarca ödenmeyen bedel olarak 30.718 TL’nin kabul edildiği, davalı birleştirilen davanın davacısı eksik işler nedeniyle uğradığı zararın bakiye bedelden mahsubunu talep ettiği göz önüne alındığında eksik iş miktarının 30.718 TL olduğu gerekçesiyle, esas dava yönünden Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yapılan takipte 30.718 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takip tarihiden itibaren % 9 faizi ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine, birleştirilen Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/253 esas sayılı dosyasından asıl alacak üzerinden 30.718 TL taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle indirim yapılmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı istinafında, eksik işin olmadığını, her ne kadar sözleşmede 2 bodrum kat gözükmekte ise de eski binanın belediye projesinde de 2 bodrum kat gözüktüğünü, sözleşmeye de bu yüzden 2 bodrum kat yazıldığını ama inşaata başlandığında eski binanın temelinde aslında 1 bodrum kat en fazla 1.40 cm boyutlarında da depo olduğunun görüldüğünü, 2 bodrum kat yapmak çevre binaları ve inşaatı tehlikeye sokacağından 1 bodrum yapıldığını, davalının da onayının alınmadığını, Belediyenin tasdikli projesinin de bu şekilde yapıldığını, davalının onayı alınarak sözleşme bedelinden 15.000 TL düşüldüğünü, binanın projesi davalının onayı olmadan belediyeden geçmeyeceğini, davalının asansörü üst katlarla sınırlı tutmak istediğini, asansörün zemin kat hizası davalının isteği ile alçıpan ile kaplandığını, aksine her kata hizmet verecek bir asansör sistemi kurulduğunu, tarafların muvafakati ile 15.000 TL sözleşme bedelinden tenzil edilmesi dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, sözleşme bedeli 350.000 TL değil 335.000 TL olduğunu, ödenmeyen kısım da bu bedelden 30.718 TL olduğunun atlandığını, yani 2. Bodrum kat inşa edilmeyeceğinden zaten 15.000 TL tenzil edildiğini, Noterliğin … sayılı ihtarından da anlaşıldığını, ihtarda 304.282 TL ödeme aldığını belirtmiş eksik kalan 30.718 TL’yi istemiş, toplamının 335.00 TL olduğunu, değişik iş dosyasının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, yokluğunda yapıldığını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı- karşı davacı vekili istinafında; davacı yüklenici sözleşmeye göre edimini eksik yapması sebebiyle bedelden 30. 718 TL’yi isteyemezken mahkemece istemeye hakkı bulunduğu yönünde hüküm kurulduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığnıı, kalan bedel ( 30.718,00 TL )inşaat teslim edilmediğinden TBK 475/2 maddesi gereği eksik ve ayıplı işler mahsup edilmek istendiğini, esas davanın reddini talep ettiğini, birleşen davada iki talebinin olduğunu, eksik ve ayıplı olduğundan 30.718.00 TL’nin sözleşme bedelinden indirilmesi, bilirkişi eksik işleri 42.898.00 TL olarak saptandığını, bu talep mahkemece kabul edildiğini, ikinci taleplerinin 40.000 TL kar kaybı talebi olduğunu, mahkemece bilirkişi raporlarının aksine reddedildiğini, inşaatın yapı ruhsat tarihinin 06.06.2013 olduğunu, inşaat süresinin 6 ayd olduğunu, 06.12.2013 tarihinde teslim etmesi gerekirken teslim etmediğinden 40.000 TL yoksun kalınan kar kaybını istediklerini, yapının iskanının olmadığını, teslim olgusunun olduğunu, bilirkişilerinde teslimin yapılmadığını belirlediklerini, birleşen dava açılmadan önce delil tespiti yaptırdıklarını, rapor karşı itirazlarının da olmadığını, dava konusu taşınmazın aylık kira getirisinin 10.000 TL olarak belirlendiğini, 8.000 TL olarak davayı açtıklarını, karşı taraf ve vekili delil tespitinde de hazır olduklarını, 5 aylık kira getirisini istidiklerini, toplam 40.000 TL’ninv mahkemece kabul edilmesi gerektiğini, teslim olgusu ispat edildi diyerek ret kararı vermesinin hatalı olduğunu, delil tespiti dosyasında harç ve giderlerin yargılama giderlerine eklenmediğini, davalının %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, hak etmediği bir alacağı tahsil etmeye çalışmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir. Davacı taraf sözleşmeye göre edimini yerine getirdiğini bakiye bedel alacağını talep etmiş, davalı taraf işin zamanında teslim edilmediğini, gereği gibi yerine getirilmediğini iddia ederek davanın reddini talep etmiş, birleşen davada davalılar bu kez eksik ve ayıplı iş bedeli ile kar kaybını talep etmişler, mahkemece asıl davanın işin tamamlanıp teslim edilmiş olması sebebiyle kabulüne, birleşen davanın ise eksik ve ayıplı iş bedelinin asıl alacak üzerinden indirimine karar verildiği kar kaybı talebi yönünden ise, teslim gerçekleşmesi sebebiyle talebin reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme götürü bedel usulüne göre düzenlenmiştir. Götürü bedel düzenlemiş sözleşmede yüklenicinin talep edeceği bakiye bedel alacağı, eksik ve ayıplı hususlar dikkate alınarak öncelikle işin fiziki gerçekleşme oranı belirlenip sözleşme bedelinin bu bedele oranlanarak bulunacak sonucuna, ihtilafsız veya kanıtlanmış ödemeler düşüldükten sonra kalan miktara hükmedilmesi şeklinde hesaplama yapılması gerekir. Asıl davada, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yol ve yönteme göre bir hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı birleşen davalı istinafında delil tespiti dosyasında yapılan yargılama giderlerinin asıl davada hesaba katılması gerektiğini belirtmiş, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Davacı başka bir istinaf sebebi olarak sözleşme bedelinden 15.000 TL düşüldüğünü iddia ederek sözleşme bedelinin farklı olduğunu iddia etmiş, mahkemece bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece asıl davada, davacının bu iddiasının varsa “yemin” delilline göre incelenip araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Asıl davada eksik ve ayıplı hususlar , iş bedeli belirlenirken değerlendirileceğinden , birleşen dava yönünden, taraf vekillerinin istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir. Dosya arasındaki bir kısım belgelerden yapı ruhsat tarihine ilişkin muhtelif tarihlerin belirtildiği ,mevcut yapı ruhsat belgesine aykırı olarak ( gerek bilirkişi raporu gerek yazışmalarda ) farklı tarihlerin belirtildiği ,bu hususların açığa kavuşturulması gerektiğinden kararın kaldırılması gerekmiştir. Dava konusu taşınmazın iskanının alınıp alınmadığı açıklığa kavuşturulup , iskan alınıp alınmadığının tespiti ve alınmış olması halinde her iki dava yönünden etkisinin mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Birleşen davada yüklenici tarafından fiili teslim olgusunun olup olmadığı da mahkemece araştırılmamıştır. Mahkemece fiili teslim olgusunun araştırılması, fiili teslim tarihinin tespiti ile gecikme tazminatının bu tarihe kadar talep edilebileceği hususu gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden, yukarıda açıklanan sebeplerle, usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmayan mahkeme kararının kaldırılmasına ve taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı-birleşen davalı ile davalı-birleşen davacı vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2019 tarih, 2014/1059 Esas, 2019/507 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.