Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1536 E. 2022/1159 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1536
KARAR NO: 2022/1159
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2016/1156 Esas, 2019/541 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedel alacağı istemine ilişkin, karşı dava işin ayıplı yapılması sebebiyle ayıplı iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine dair verilen karara karşı, davalı karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Asıl davada davacı vekili; taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davalının mimar olarak yapımını üstlendiği ve işletmesini … A.Ş.’nin yaptığı Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi E Blokta bulunan … isimli yerin üniversitenin çizdiği proje doğrultusunda tadilat ve yapım işini müvekkilinin üstlenidğini, sözleşmenin 12.000.00Euro artı KDV bedelle düzenlendiğini, müvekkilin 2015 yılı başında işi eksiksiz olarak teslim ettiğini, verilen ek işlerin de yapıldığını ancak sözleşme bedelinden 9.000,00TL’nin ödenmesine rağmen bakiye bedeli ödenmediğini, müvekkilinin yapmış olduğu hizmet karşılığı bakiye 29.092,00 TL alacağının ödenmesi için Kadıköy …Noterliği’nin 07/09/2016 tarihli ihtarını keşide etmesine rağmen alacağın ödenmemesi üzerine, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında eserin yapımı konusunda yazılı bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin malzemeye ilişkin teklifin altına imza atmasının sözleşmenin varlığına kanıt olmadığını, kaldı ki davalının teklifte KDV bedelini eklememesi nedeniyle, ticari defterlerine kaydetmemesi nedeniyle, husumet ehliyetinin bulunmadığını, dosyadaki teklif mektubuna uygun şekilde işin yapılması gerektiğini kabulü halinde dahi davacının bu teklif mektubuna da uymadığını, müvekkilinin defalarca uyarısına rağmen işin proje ve teklife uygun yapılmadığını bu nedenle müvekkilinin sözleşmeden döndüğünün kabulü gerektiğini, uyarılara rağmen kereste ve ilanının yanlış seçilmesi nedeniyle tüm kerestelerin tüylendiğini, lambaların takılacağı yerlerin projeye aykırı ve estetik olmaması nedeniyle üniversitece işin teslim alınmadığını, bu nedenle … şirketi’nin müvekkilin ödemesi gereken ücreti yarı oranında keserek ödediğini, edimini gerektiği gibi yerine getirmeyen davacının talepte bulunamayacağını savunarak, asıl davanın reddini istemiş; – karşı davada ise müvekkili ile … A.Ş arasındaki sözleşme gereğince iş bedelinin 90.000,00TL olduğunu ancak karşı davalının işini ayıplı yapması nedeniyle anılan şirketin sözleşmeden dönerek müvekkiline 46.000,00TL ödediğini bakiye 44.000,00TL’nin ise davalının kusuru nedeniyle ödenmediğini, ileri sürerek, 44.000,00TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece: taraflar arasında TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, eserin imal edilerek davacıya teslim edildiği ve sözleşme bedelinin kısmen ödendiği sabit olduğu, taraflar arasındaki fiyat teklif mektubu yukarıda da açıklandığı üzere yazılı şekilde düzenlenmiş eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, eser sözleşmesinde yüklenicinin asli edimi eserin sözleşme ve fen kurallarına uygun şekilde imal ederek teslim etmek olduğu, mahkemece keşif yapılmak suretiyle inceleme yapıldığı ve eserin teslim edildiği, iş sahibi tarafından kullanıldığı belirlendiği, TBK’nın 474.md gereğince iş sahibi-davalı eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, somut olayda davalı ayıp iddiasına dayanmış ise de, yapılan incelemede eserde herhangi bir ayıp bulunmadığı, eserin açık veya gizli ayıplı veye geç teslim edildiğine ilişkin hiçbir tutanak veya belge sunulmadığı, bu durumda eserin bulunduğu şekli ile iş sahibi tarafından teslim alındığı gerekçesiyle asıl davada bilirkişice belirlenen ayıplar nedeniyle %10 oranındaki nefaset kesintisinden sonra bakiye 26.126.00TL üzerinden aslı davanın kabulüne, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karşı dava yönünden yapılan incelemede ise, karşı davada davacı iş sahibi eserin süresinde ve projesine uygun teslim edilmemesi nedeniyle asıl iş veren tarafından hak edişinde yapılan kesintinin tahsilini talep edildiği, TBK’nın 474.maddesi gereğince karşı davacı iş sahibi tarafından teslimden itibaren hiçbir bildirimde bulunulmamış, işin geç teslim edildiği veya ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir tutanak veya belge düzenlenmediği gibi karşı davacı iş sahibi ile asıl iş sahibi arasında düzenlenen sözleşme ve yapılan ödemeler, hak ediş belgelerine ilişkin verilen süreye rağmen hiç bir belge ve delil sunulmadığı, HMK’nın 24.maddesi gereğince davada tasarruf ilkesi bulunduğu gibi 25.madde uyarınca dava bedelinin taraflarca hazırlanması ilkesi karşısında mahkemece karşı davacı tarafından sunulmayan ve ileri sürülmeyen deliller dikkate alınmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı -karış davacı istinafında; İşin teslim edilmediğini, bedelde yüzde 10 değil işin tamamının söküldüğü başka firmaya yaptırıldığı için % 90 oranında indirim yapılması gerektiğini, Kabul red oranını hesaplarken mahkemenin hataya düştüğünü, masrafların taraflar arasında yarı yarıya ödendiğini, mahkemenin masrafların tamamının davacı tarafından yapıldığını söyleyerek karar verdiğini, bu sebeple kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Asıl davada yüklenici bakiye bedel alacağı talebinde bulunmuş; iş sahibi ise karşı davasında işin eksik ve ayıplı yapıldığını belirterek alacak talebinde bulunmuş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı – karşı davacı sadece asıl davaya yönelik istinaf talebinde bulunmuş, karşı dava yönünden ayrıca ve açıkça somut ifadelerle istinaf talebi bulunmadığından karşı dava yönünden istinaf incelemesi yapılmamıştır. Davalı vekilinin asıl dava yönünden istinaf sebeplerine göre yapılan istinaf incelemesinde ise; mahkemece denetime elverişli teknik bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olmasında usul yasa ve dosya kapsamına aykırı bir durum bulunmadığından, mahkemece yargılama masrafları yönünden yapılan hesaplama hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulüne karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kabul ve ret oranına göre yapılan masraflar yönünden hesaplamaya dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/05/2019 tarih ve 2016/1156 Esas, 2019/541 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 26.126,10 TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda kanuni faiz uygulanmak suretiyle takip talebindeki diğer koşullar ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Alacak eser sözleşmesinden kaynaklanıp likit olmadığından icra inkarın tazminatı talebinin REDDİNE, 4-Sabit görülmeyen karşı davanın REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN Asıl davada; 1-Alınması gereken 1.784,67 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 351,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.433,31 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 351,36 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 221,80 Keşif harcı, 181,90 TL tebligat ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.432,90 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.286,82 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.965,90 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, Karşı davada; 1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 752,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 671,30 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.520,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 40,50 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 161,80 TL istinaf yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 07/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.