Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1497 E. 2022/882 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1497
KARAR NO: 2022/882
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2018/1163 Esas, 2019/540 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında, … Holding A.Ş.’nin asıl iş sahibi olduğu … (…) Projesi kapsamında, davalı firmanın da tarafı olduğu Ana Yüklenici ve Alt Yüklenici Sözleşmeleri akdedildiğini, müvekkili şirket ile davalı alt yüklenici şirket arasında anılan ticari ilişkiden kaynaklanan 5.384,04 USD bakiye alacak meydana geldiğini, bu alacağın, ekli 27/04/2017 tarihli e-postadan da görüleceği üzere davalı şirketin kabulünde olup davalı şirketin muhasebe birimi tarafından müvekkili şirkete bildirildiğini, müvekkili yanca 5.384,04 USD iş bedelinin çeşitli kereler ödenmesinin talep edildiğini, davalı yanca iş bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin kendi şirketlerinden aldığı ticari emtia, malzeme vb. mallar ile ilgili olarak doğan borçların defalarca istenmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davacı şirkete 1.muhatap ve davacının iş sahibi durumunda olan … Holding A.Ş.’nin 2. muhatap olarak gösterildiği Büyükçekmece … Noterliği’nin 21/09/2016 tarihli ihtarnamesinin gönderilerek 33.352,65 USD borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, 2.muhatap … Holding A.Ş ile müvekkil şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, nitekim asıl iş sahibi olan şirket tarafından ticari yönden muhataplarının davacı şirket olduğu belirtilerek borca ihtarname ile itiraz edildiğini, davacı şirket tarafından ihtarnameye itiraz edilmediğini, ancak istenilen alacağın da ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davacı hakkında 13/01/2017 tarihinde Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 35.304,90 USD alacağın tahsili için takip başlattıklarını, davacı şirket tarafından borca itiraz edildiğini, akabinde 01/02/2017 tarihinde asıl iş sahibi … Holding A.Ş. Tarafından 131.598,96 TL’nin davacı şirketin borcuna mahsuben müvekkili şirketin hesabına EFT yapıldığını, daha sonra dosyanın yetkili İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına kaydedilmesinin talep edildiğini, bu dosyadan da davacı borçlu adına takibe devam edildiğini, davacı şirket tarafından yine borca itiraz edildiğini, yine asıl iş sahibi tarafından davacı borçlu şirketin borcuna mahsuben 01/04/2017 tarihinde 19.007,33 TL daha müvekkili şirketin hesabına hesaplar arası virman yoluyla ödendiğini, bu tutarın da müvekkilinin ticari defterlerinde cari hesaba işlendiğini, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının 27/11/2017 tarihli kapak hesabı incelendiğinde davacı şirketin toplam borcunun; 138.748,25 TL kesinleşmiş borç ile 13.849,86 TL vekalet ücreti ve fer’i alacaklarla beraber 157.576,77 TL olduğunu, asıl iş sahibi tarafından 01/02/2017 tarihinde yapılan 131.598,96 TL ve 01/04/2017 tarihinde yapılan 19.007,33 TL ödemeden sonra davacı şirketin kendilerine halen 6.990,47 TL borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davacının cari hesaba dayalı takip konusu alacağın davalı tarafın defter kayıtlarıyla sabit olduğu, davalı vekilinin bu paranın 13.660,34 TL’lik kısmının vekil sıfatı ile kendilerine ödendiği, bakiyenin de icra dosyasına ödenen tahsil harçlarının mahsubu yoluyla tasfiye edildiğinin belirttildiği, davalı tarafından başlatılan Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas (İstanbul …İcra Müdürlüğü …) sayılı dosyası yönünden davacı şirketin borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, davacı alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı, davacının iş sahibi … Holding A.Ş tarafından davacının borcuna mahsuben 131.598,96 TL ödeme yapıldığı, bunun Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü dosyasına bildirildiği, tahsilat sonrası hesaplar arası virman yolu ile gönderilen 5.227,25 USD’nin de cari hesaba işlendiği, sonuç itibariyle davalının cari hesabında davacının 5.384,07 USD alacaklı olduğunun göründüğü, davalı tarafça bunun vekalet ücreti ve tahsil harçlarından mahsup edildiği bildirilmiş ise de davacı ile bu yönde bir anlaşma yapıldığı ya da davacının bu yönde bir talimatı olduğu hususunun dosya kapsamı ile ispatlanamadığı, davalının kendiliğinden yapmış olduğu bu mahsup işlemine itibar edilemeyeceği, kaldı ki; davalı vekalet ücreti ve tahsil harçları yönünden davacının kendisine borçlu olduğu kanaatine varması halinde da bu konuda itirazın iptali davası açma hakkı var iken böyle bir yola başvurmayıp, davacının cari hesap alacağını icra dosyasına konu vekalet ücreti ve tahsil harcından mahsup etmesinin yerinde olmadığı ve alacağın cari hesaba dayalı ve belirlenebilir olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 5.384,07 USD asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazının iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.567,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir, Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, davacı şirket tarafından alt yüklenicisi (müvekkili dahil) 17 şirkete 31/03/2016 tarihine kadar işlerin teslime hazır hale getirilmesinin istendiği Beşiktaş …Noterliği’nin 04/02/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından davacının mezkur ihtarnamesine cevaben gönderilen Büyükçekmece … Noterliği’nin 18/02/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile “ihtarnamelerinde belirtilen hususları içerir taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığı, elektrik, su ve doğalgaz altyapılarının kendileri tarafından hazırlanarak yazılı yer teslimi yapılmasını müteakip 30 gün içerisinde ürünlerin montajlı tesliminin yapılacağı”nın bildirildiğini, delilleri arasında bulunan asıl iş sahibi … Holding A.Ş.’nin proje yöneticisi olan … A.Ş.’ nin davacı firmaya hitaben yazdığı 11/01/2017 tarihli yazıdan da anlaşılacağı üzere davacı şirketin projede yer alan işlerin tamamının geçici kabulünü 30/04/2016 tarihinde iş sahibi … Holding ile yaptığını, müvekkili şirket tarafından 33.552,65 USD alacağına istinaden davacı şirket ile davacının iş sahibi şirkete Büyükçekmece …Noterliği’nin 21/09/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, iş sahibi … Holding A.Ş. tarafından müvekkiline gönderilen Beyoğlu …Noterliğinin 28/09/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun davacı şirkete ait olduğu gerekçesiyle itiraz edildiğini, davacı şirket tarafından bir itirazda bulunulmadığını, verilen süreye rağmen alacağı ödenmeyen müvekkilinin alacağının 13/01/2017 tarihinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, İş sahibi … Holding A.Ş. ‘den ödenek alamadığını ,bu nedenle tedarikçilerine ödeme yapamadığını şifahen bildiren takip borçlusu davacı şirketin zaman kazanmak için haksız ve mesnetsiz olarak yetkiye, takibe ve borca itiraz ettiğini, akabinde 01/02/2017 tarihinde müvekkilinin hesaplarına davacı şirketin borcuna mahsuben 131.598,96 TL EFT yaptığını, bu havale sonrasında yapılan ödemenin Büyükçekmece …İcra Müdürlüğüne bildirilerek tahsil harçları ödendiğini ve dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesinin talep edildiğini, yetkisizlikle gönderilen icra dosyasının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kaydedilerek borçluya bakiye borçlarının tahsili için tekrar ödeme emri gönderildiğini, bu defa yetkili icra dosyasından gönderilen ödeme emrine yine davacı borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, davacının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde taraflar arasında … (…) projesi kapsamında alacaklı görünen şirketinde tarafı olduğu Ana Yüklenici ve Alt Yüklenici Sözleşmeleri aktedildiği, iş sahibi … Holding A.Ş.’nin anılan projenin iş sahibi olduğunun belirtildiğini, bu beyanı ile davacının iş sahibi … Holding ile arasındaki ilişkiyi özetlediğini, müvekkilinin kendisine yüklenen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ürünlerin teslim ve montajını yapmış olmasına rağmen iş sahibi şirket ile davacı şirket arasında yaşanan problemler nedeniyle alacağını alamadığını ve bu nedenle alacağını icra takibine konu ettiğini, iş sahibi … Holding A.Ş. tarafından 01/02/2017 tarihinde yapılan 131.598,96 TL’lik tahsilattan sonra, 01/04/2017 tarihinde hesaplar arası virman yolu ile bakiye (5.227,25 USD) karşılığı 19.007,33 TL daha ödeme yapıldığını, tahsilatın müvekkilinin cari hesabına işlendiğini, (… Holding A.Ş. çalışanı …’nın 27.04.2017 tarihli e-maili gereğince) cari hesaba yapılan bu virman neticesinde oluşan bakiyeden, delilleri arasındaki 06/11/2017 tarih ve … nolu serbest meslek makbuzundan anlaşılacağı üzere vekil sıfatıyla taraflarıa “13.660,34 TL’si vekalet ücreti ödemesi” yapıldığını, bakiyenin de müvekkili tarafından icra dosyasına ödenen tahsil harçlarının mahsubu yolu ile tasfiye edildiğini, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından 24/11/20 17 tarihinde alınan kapak hesabı incelendiğinde, yapılan 131.598,97 TL’nin davacının müvekkile olan borcundan düşüldüğünde kalan bakiyenin 25.997,80 TL olduğunu, daha sonra virman yoluyla tahsil edilen 19.007,33 TL’nin de bu bakiyeden düşüldüğünde davacının müvekkili şirkete hala 6.990,47 TL borçlu olduğunu, dolayısıyla, davacının müvekkili şirkete borçlu olduğu halde, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi yaptığını, asıl alacağı kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkeme tarafından icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmesinin de hatalı olduğunu, takip konusu alacağın muayyen ve likit olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Taraflar arasında … Holding A.Ş.’nin asıl iş sahibi olduğu … (…) Projesi kapsamında, otelin doğal gaz, su ve elektrik alt yapısının davalı taşeron tarafından yapılması konusunda eser sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı yüklenici tarafından davalı taşeron hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ödenen fazla iş bedeli alacağının iadesi talebiyle 5.384,07 USD asıl alacak ile 2,04 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.386,11 USD ( 21.167,40 TL) alacağın tahsili için 27/11/2017 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince icra dosyasına sunulan 06/12/2017 tarihli dilekçede; müvekkili tarafından davacı hakkında yapılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davacı yanca önce 01/02/2017 tarihinde 131.598,97 TL, sonra da 01/04/2017 tarihinde 5.227,25 USD haricen ödendiğini, şimdi bu ödemelerden bir kısmının iade istenmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. Davalı taşeron tarafından davacı şirket hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 11/01/2017 tarihli cari hesap alacağına istinaden 35.304,90 USD’nin ( 136.379,30 TL) tahsili için 13/01/2017 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davacı yüklenici vekili tarafından icra dosyasına sunulan 24/01/2017 tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu, davalı taşeron vekilince icra dosyasına 31/10/2017 tarihinde borçlu tarafından 131.598,97 TL’nin haricen ödendiğinin beyan edildiği ve aynı gün davacının yetkiye itirazının kabul edildiğinin bildirildiği, bunun üzerine dosyanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esasına gönderildiği, yeni esas sayılı dosyadan davacı yükleniciye aynı alacak için yeni bir ödeme emri gönderildiği ve yapılan ödemenin düşüleceğinin belirtildiği, davacı yüklenici vekilince dosyaya verilen 24/11/2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edilmesi üzerine takip durdurulduğu, davalı taşeron vekilince icra dosyasına 23/11/2017 tarihinde dosya borcuna mahsuben 01/04/2017 tarihinde 19.007,33 TL (5.227,25 USD) haricen ödeme yapıldığının bildirildiği, icra dosyasından 24/11/2017 tarihinde yapılan kapak hesabında; takipte kesinleşen miktarın 138.748,25 TL, tahsil harcı 3.312,59 TL, başvurma harcı 31,40 TL, vekalet ücreti 13.849,86 TL, toplam faiz tutarı 1.622,17 TL ve masraf tutarı 12,50 TL toplamının 157.576,77 TL, yatan para miktarının 131.598,97 TL olarak gösterildiği, bakiye borç miktarının da 25.977,80 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan ve mali müşavir … tarafından hazırlanan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı firmanın 31/10/2017 tarihi itibarıyle ticari defter ve belgelerine göre davalı şirketten 19.111,37 TL (5.384,07 USD) alacaklı olduğu, davalı firmanın 31/10/2017 tarihi itibariyle ticari defter ve belgelerine göre davacı firmanın borcunun olmadığı bildirilmiştir. Davalı, iş sahibi … Holding A.Ş. tarafından 01/02/2017 tarihinde yapılan 131.598,96 TL’lik tahsilattan sonra, 01/04/2017 tarihinde hesaplar arası virman yolu ile bakiye (5.227,25 USD) karşılığı 19.007,33 TL daha ödeme yapıldığını, tahsilatın müvekkilinin cari hesabına işlendiğini, cari hesaba yapılan bu virman neticesinde oluşan bakiyeden, delilleri arasındaki 06/11/2017 tarih ve … nolu serbest meslek makbuzundan anlaşılacağı üzere vekil sıfatıyla taraflarına “13.660,34 TL vekalet ücreti ödemesi” yapıldığını, bakiyenin de müvekkili tarafından icra dosyasına ödenen tahsil harçlarının mahsubu yolu ile tasfiye edildiğini belirtmiştir. Yani icra dosyasına davacı adına iş sahibi tarafından sonradan ödenen 19.007,33 TL’nin vekalet ücreti ve tahsil harcına sayıldığı kabul edilmektedir. O halde, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı taşeron tarafından davacı şirket hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan daha sonra yetkisizlik ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayısına gönderilen ve davacı yüklenicinin itirazı sonucu durdurulan ve itirazın iptali davası açılmayan dosya borcuna karşılık haricen yapılan ödeme miktarından davalı vekili için hesaplanan vekalet ücreti ile tahsil harcının düşülüp düşüşülemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi İcra Hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. Harç yapılan bir hizmet karşılığı olarak devletin aldığı bir paradır. Tahsil harcı da bu amaca yönelik olduğundan alacaklıya ödeme sırasında alındığına göre, takip masrafları çıkarıldıktan sonra kalan miktar üzerinden alacaklıdan tahsil olunur. 492 sayılı Harçlar Kanununda harcın ödeme zamanı matrahı miktarı belirlenmiştir. Nitekim Harçlar Kanununun 28/b maddesinde icra takiplerinde tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Keza Harçlar Kanunun 32. maddesinde ise harcın mükellefi alacaklı olmasa dahi müteakip işlemleri yaptırmak için ilgilisi tarafından ödenmeyen harç diğer taraf ödeyerek bilahere sorumlusundan tahsili etmek koşulu ile işleme devam olunacağı açıklanmıştır. İİK.nun 15. maddesi ise harcın kim tarafından ödeneceğini açıklayarak “İcra ve İflas Harçlarını kanun tayin eder. Kanunla hilafı yazılı değilse bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur” demekle tahsil harcının sorumlusunun borçlu olduğunu açıklamıştır. Yargıtay 15 HD’nin süre gelen içtihatlarında da bu kural uygulanmış ise de; Hukuk Genel Kurulunun 22.9.2004 tarih ve 2004/12-491 Esas sayılı kararı ile paranın tahsili anında devletin harçla ilgili kaybını önlemek Harçlar Kanunu’nun 128. maddesindeki memur mesuliyetini azaltmak amacı ile ilerde borçludan alınmak üzere tahsil anında tahsil harcının alacaklıdan tahsili gerekeceğine karar verilmiştir. Yargıtay 15 HD’nin açıklanan nedenle yeniden oluşturulan içtihatlarında HGK kararına uygun olarak tahsil harcının alacaklıdan tahsil edilebileceği görüşü benimsenmiştir. Ancak Harçlar Kanunun 32. maddesinin söz konusu olmadığı hallerde dosya hesabı kapatılırken İİK.nun 12. maddesi gereğince borçlunun borcu, alacaklının ödediği tahsil harcı kadar devam edeceğinden alacaklının ödediği harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır. Dosyada bulunan ve davalı vekili … tarafından davalı şirket adına düzenlenen serbest avukatlık makbuzu gereğince davacı adına iş sahibi tarafından yapılan ödemeden bu vekile ait vekalet ücreti de mahsup edilmiş ise de; davalı ile vekili arasındaki iç ilişkiden davacı yanın sorumlu tutulamayacağı açık olup, bu bedelin karşı yan vekalet ücreti olarak da değerlendirilemsi mümkün görünmemektedir. O halde yapılan bu açıklamalar ışığında; mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 5.384,07 USD alacaklı olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesi isabetli olmuştur. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Anılan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, alacağın likit, belirlenebilir ve miktarı iki tarafın da kabulünde olduğu gözetilerek mahkemece davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi dosya kapsamı ve usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih ve 2018/1163 Esas, 2019/540 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.901,44 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 475,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.426,08‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.