Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/149 E. 2019/947 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/149
KARAR NO : 2019/947
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2017/541 Esas, 2018/168 Karar,
BİRLEŞEN İSTANBUL 44. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2012/281 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 16/07/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı birleşen dava davalısı yüklenici vekili dava dilekçesinde; 20/07/2011 tarihli sözleşme ile … otelinin 8 adet odası için mobilya ve metal aksamlarının üretim, montajı için 84.000 $+KDV bedelle anlaştıkları işin yapılıp teslim edildiği, iş bedeli için 22/12/2011 tarihli 84.563,43 TL bedelli ve 26/12/2011 tarihli 101.373,93 TL bedelli faturaların davalıya gönderildiği, 15/08/2011 tarihinde geçici kabulün yapıldığı halde davalı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığından 185.937,36 TL’nin 20/01/2012 ihtar tarihinden ticari faiziyle tahsili talebinde bulunulmuştur.Davalı/birleşen dava davacısı iş sahibi cevap ve birleşen davadaki dava dilekçesinde; yüklenicinin sözleşmedeki edimlerinin bir kısmını hiç yapmadığı, bir kısmını ise eksik ve hatalı yaptığı ayrıca yüklenicinin ek yapılacak taahhüt listesi ile ayrıca otelin fuaye salonunda bir kısım işleri 89.000,00 $+KDV ile üstlendiği, bu taahhüde ilişkin hiçbir iş yapmadığı, davacı yüklenicinin asıl sözleşmedeki eksik ve hatalı işler için gönderilen ihtarlara rağmen sonuç alınamadığı, Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/11 D.İş sayılı dosyasıyla yapılan tespitle 8 odaya ilişkin eksik ve hatalı işler toplam maliyetinin KDV dahil 121.900,00 TL fuaye alanında yapımına hiç başlanmayan işlerin toplam maliyetinin KDV dahil 219.019,00 TL olarak tespit edildiği geçici kabul tutanağının eksiklerin belirlenmesi için düzenlendiği, 01/11/2011 tarihine kadar sökülerek yeniden yapılmasının kabul edildiği ancak tamamlanmadığı, davacının belirtilen işlerin sözleşmeye uygun olmadığı, 3.kişilere tamamlatmak zorunda kaldıklarından zarara uğradıklarını belirterek asıl davanın reddini, birleşen davanın ise sözleşmenin 7.maddesi gereğince 50.00,00 TL cezai şart ile 8 adet oda için toplam 10 adet kapının takılması işinin 3.kişi firmaya yaptırılması sonucu dava dışı firmaya ödenen KDV dahil 56.616,00 TL’nin tahsili talebinde bulunmuştur.Mahkemesince 07/10/2016 gün, 2014/886 Esas, 2016/668 Karar sayılı kararıyla toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, ek rapor değerlendirilerek asıl davanın kısmen kabulüyle 68.159,20 TL iş bedeli 12.205,66 TL KDV olmak üzere 80.427,86 TL’nin davalı iş sahibinden alınarak davacı yükleniciye verilmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.Taraf vekillerinin istinaf talebi üzerine Dairemizin 03/05/2017 gün, 2017/252 Esas, 2017/255 Karar sayılı kararıyla “…vekillerinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, kararın özellikle birleşen davanın reddi kararının gerekçesiz olması nedeniyle kaldırma, dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.Mahkemesince Dairemiz kaldırma kararı sonrası vermiş olduğu istinafa konu kararında; asıl dava yönünden aynı şekilde davanın kısmen kabulüyle 80.427,86 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karşı davanın da kısmen kabulüyle 50.000,00 $ cezai şart karşılığı 89.850 TL’nin birleşen dava davalısından alınarak karşı dava davacısına ödenmesine dair karar verilmiştir.Davacı birleşen dava davalısı yüklenici vekili istinaf dilekçesinde; Dairemiz kararının sadece birleşen davanın reddi kararının gerekçesiz olması nedeniyle dayalı usule ilişkin olduğu halde, mahkemece gerekçesini belirtmesi gerekirken önceki kararı tümden değiştirerek kısmen kabule dair karar vermesinin hatalı olduğu, mahkemece davacı yüklenicinin alacaklı olduğu belirlendiği, taraflar arasında geçici kabul tutanağı düzenlendiği, sadece beğenilmeyen işlerin düzeltilmesinin kararlaştırıldığı, bu nedenle ödenmeyen 85.000 $+KDV ile bedelin muaccel hale geldiğinin açık olduğu halde asıl davanın kısmen kabulü hatalı olduğu gibi, aynı gerekçeyle birleşen davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulünün doğru olmadığı, bilirkişilerce yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, sözleşmede bedel 2019/149 Esas üzerinden kararlaştırılmış olması nedeniyle fiili ödeme tarihindeki kur esas alınarak hükmedilmesi gerektiği belirterek istinaf talebinde bulunulmuştur.Davalı birleşen dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde; sözleşmenin 6.2.maddesi gereğince bedele hak kazanılabilmesi için geçici kabul tutanağının düzenlenmesi şart olduğu, 17/08/2011 tarihinde düzenlenen tutanağın geçici kabul tutanağı olmadığı, süresinde ve tamamlanmadığının tespitine ilişkin olduğu, 01/11/2011 tarihine kadar süre verildiği halde tutanakta belirtilen hususların giderilmediği, ihtarla verilen süreye rağmen gereği yapılmadığı, Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/11 D.İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığı, eksik ve hatalı işler belirendi, mahkemece birleşen davada cezai şarta hükmedilmesinin açıkça davacının sözleşmedeki taahhüdünü yerine getirmediğinin kabulü niteliğinde olduğu, mahkemece sadece hiçbir yasal dayanağı olmayan 2 adet fatura ve davalı imzası bulunmayan sevk irsaliyeleri ile ürünlerin yeniden yapılarak ayıpsız teslim edildiğini kabul etmesinin hatalı olduğu, bu sevk irsaliyelerinden sonra yapılan tespitte belirtilen işlerin görülmemesi, sevk irsaliyelerinin gerçeği yansıtmadığını gösterdiği, tanık beyanlarının da tespit raporuyla örtüştüğü, 5 yıldızlı otelde 1.sınıf imalat yapılacağı kabul edildiği halde sözleşmede Teknik Şartnamenin bulunmadığının gerekçe yapılarak sözleşmeye aykırı imalatların sökülerek yeniden yapımı ve tamirinin olabileceğinin kabulüyle hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, birleşen davası yönünden de sözleşmenin 7.3.maddesi Türk Borçlar Kanunun 473.maddesi gereği yüklenici kapsamında yapmadığı eksik ve ayıplı işlerin giderilmediği durumda 3.kişiye yaptırma hakkına sahip olmakla, 3.kişiye ödenen bedelinin tamamının tahsiline karar verilmesi gerekirken iki sözleşme arasındaki geciken hüküm altına alınmasının da hatalı olduğu, yine iskonto uygulaması yapılması da doğru olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.Taraflar arasında … Otelinin 8 adet odasının sözleşmede cinsi, nevi birim fiyatları yazılı olan muhtelif ahşap mobilyalarının 1.sınıf ekstra kalite malzeme ve işçilikle imal edilerek yerine montajına ilişkin toplam 84.000$+KDV götürü 20/07/2011 tarihli sözleşme imzalandığı yine bu sözleşmeye ek yapılacak taahhüt listesi başlıklı belgeyle otelin fuaye alanına ilişkin toplam 15 kalem imalata ilişkin 89.000 $+KDV bedelle sözleşme imzalandığı, işlerin süresinin yapımı sonrasında izlenecek prosedür, geçici kabulü, gecikmelere ilişkin düzenlemelerin yer aldığı görülmüştür.Mahkemesince taraf delilleri toplanmış, bilirkişi kurulundan rapor ve ek raporlar alınmıştır.Mahkemesince toplanan deliler, taraflar arasındaki sözleşme, bilirkişi rapor ve ek raporla birlikte değerlendirildiğinde davacı yüklenici tarafından bir kısım imalatların yapıldığı ve teslim edildiği ancak yükleniciye herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmış olup, alınan bilirkişi raporuyla davacı yüklenici tarafından yapılan imalatlar sözleşme fiyatlarıyla hesaplanmış, sözleşme kapsamında eksik bırakılan işler yönünden davalı tarafça 3. kişiye yaptırılan işler bedeliyle fazladan ödeme yapılan bedeller mahsup edilerek davacı yüklenici alacağı belirlenmiş ve davadaki talep TL üzerinden olmakla, tespit edilen bedelin TL olarak hükmedilmesinde talebe aykırılık olmadığı anlaşılmış olmakla davalı birleşen dava davacısı iş sahibinin istinaf taleplerinin tümünün, davacı birleşen dava davalısı yüklenici vekilinin ise sair istinaf taleplerinin reddiyle, davacı yüklenicinin işi süresinde ve sözleşmeye uygun ifa etmemesi, davalı/birleşen dava davacısı iş sahibinin de sözleşme kapsamında hiç ödeme yapmadığı anlaşılmakla tarafların sözleşmenin ifa edilmemesine ortak kusurlarıyla sebep oldukları anlaşılmakla birleşen davada hükmedilen cezai şarta ilişkin talebin de reddi gerekirken kabulü hatalı olduğundan, mahal mahkemesi kararının birleşen dava yönünden kaldırılarak, asıl davanın 80.427,86 TL üzerinden kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1-Davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,2-Davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 3-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2018 tarih ve 2017/541 Esas, 2018/168 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,4- Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, 68.159,20 TL ürün bedeli, 12.208,66 TL KDV olmak üzere toplam 80.427,86-TL’nin temerrüt tarihi olan 02/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı-birleşen dosyanın davacısından alınarak davacı-birleşen dosyanın davalısına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5-Birleşen İstanbul 44 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/281 esas sayılı dosyasında, davanın REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:Asıl davada;1-Alınması gereken 5.494,03-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.761,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.732,82-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 2.761,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 21,15-TL harç masrafı, 708,20-TL tebligat ve posta gideri, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.979,35-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.288,73-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.184,23-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 11.190,76-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Birleşen davada;1-Alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.085,95-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.041,55-TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13.987,28-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı – birleşen davada davalı tarafından asıl ve birleşen dava için yatırılan toplam 1.605,21-TL’den asıl dava için alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.560,81-TL istinaf karar harcının (birleşen davada talebi haklı görüldüğünden) istek halinde kendisine iadesine, 2-Asıl ve birleşen dava için davalı-birleşen davada davacı tarafından yatırılması gereken (asıl dava için 5.494,03-TL, birleşen dava için 44,40-TL) toplam 5.538,43-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.409,41-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.129,02-TL istinaf karar harcının davalı-birleşen davada davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı-birleşen davada davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı-birleşen davada davalı tarafından yapılan 196,20-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 14,35-TL posta ve tebligat gideri, 59,10-TL tehiri icra karar harcı olmak üzere toplam 269,65-TL istinaf yargılama giderinin davalı – birleşen davada davacıdan alınarak davacı- birleşen davada davalı tarafa verilmesine,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/07/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.