Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/142 E. 2019/215 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/142
KARAR NO : 2019/215
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2017
NUMARASI: 2014/1231 Esas, 2017/229 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 21/02/2019
Dairemizce verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nce hükmün bozulmasına karar verilmiş olup, Dairemiz’ce açılan duruşmada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 14/04/2011 tarihli sözleme gereği müvekkilinin alüminyum doğrama, cam ve korkuluk işleri ile daireler için mobilyaların imalatı, montajı, nakliyesi işlerini ve sözleşme dışı işleri yerine getirmesine rağmen davalının ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine 31/08/2012 tarihli ek protokol düzenlenerek tarafların işin kesin metrajını çıkarmak için bira araya gelip ölçüm yapıp metrajları tutanağa geçirdiği halde davalı tarafın tutanağı imzalamadığını, metraj hesabından sonra çıkan işler ve sözleşme haricinde yapılan işlerden dolayı müvekkilinin toplam 175.876,67 TL alacaklı olduğunu, 12/12/2012 tarihli ihtara rağmen davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 175.876,67 TL alacağın 12/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı yaptığını, tarafların metraj belirlemediğini, tarafların ticari defterlerine göre müvekkilinin fazladan yaptığı 175.794,00 TL nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkilinin de asıl arsa sahiplerine karşı cezai yaptırımla karşı karşıya kaldığını, davacının mali sıkıntılar yaşaması nedeniyle iyiniyet göstergesi olarak 31/08/2012 tarihli ek protokol yapılarak davacıya barter olarak bırakılan dairenin bedelini de vermek suretiyle ödeme yapıldığını, A blok 26 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi adına kat irtifakı oluşturulduktan sonra 11/01/2012 tarihinde davacı şirket yetkilisi … adına devredildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 27/02/2017 tarih ve 2014/1231 esas, 2017/229 karar sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulü ile, 81.673,48 TL’nin 18/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Dairemiz’in 05/06/2018 tarih ve 2017/864 esas, 2018/778 karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamına göre, sözleşme gereği iş bedelinin KDV hariç 427.558,25 TL, KDV dahil ise 504.518,48 TL; davalı tarafından ek protokol gereği yapıldığı her iki tarafça kabul edilen ödemelerin ise 353.300,00 TL olduğu, bu ödemeler içinde asıl sözleşme ile davacıya verilmesi kararlaştırılan 65.000,00 TL değerindeki A blok 35 nolu bağımsız bölüm bedelinin de çek olarak yer aldığı, bu liste dışında davalı tarafından davacıya 100.870,00 TL tutarındaki çeklerle ödeme yapıldığı, ayrıca davacı adına 591,97 TL SGK ödemesi ve 2.000,00 TL EFT ile ödeme yapıldığı, asıl sözleşme ile kararlaştırılan 65.000,00 TL değerindeki A blok 26 nolu bağımsız bölümün ise davacı şirket yetkilisi adına tapuda devir ve tescil edildiği, davacı tarafından eksik yapılan işlerin 8.463,00 TL olup, sözleşme dışı yapılan ilave işlerin ise 40.152,30 TL olarak bilirkişilerce hesaplandığı, 504.518,48 TL sözleşme bedeline 40.152,30 TL ilave işler bedelinin eklenmesi ile davacı alacağının 544.670,78 TL olduğu, bundan 8.463,00 TL eksik işler bedelinin mahsubu halinde davacı alacağının 536.207,78 TL olacağı, davacının yukarıda belirtilen tahsilatları toplamı olan 521.761,97 TL’nin mahsubu halinde davacının bakiye alacağının 14.445,81 TL olduğu, ek protokol gereği, asıl sözleşme ile iş bedeli olarak devri kararlaştırılan A blok 48 nolu dairenin aynen devri veya bedelinin ödenmesi konusunda yüklenicinin seçimlik hakkı bulunmasına rağmen, davacının daire bedelinden daha düşük bir miktar alacağı kaldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, 14.445,81 TL’nin 18/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Dairemizce verilen karara karşı, taraf vekillerince temyiz talebinde bulunulmuş olup, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 07/01/2019 tarih ve 2018/4707 esas, 2019/26 karar sayılı kararı ile; taraflar arasında düzenlenen 31/08/2012 tarihli protokol ile bu protokol tarihine kadar davalı tarafından davacıya çek, daire satışı, 4 adet siparişin ödeme olarak gösterilmesi ve senetler karşılığı 353.300,00 TL ödendiğinin kabul edildiği, bu bedel içinde 13/03/2012 tarili 1+1 daire satışı nedeniyle 65.000,00 TL tutarındaki dairenin de hesaba katıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davalı tarafından davacıya 31/08/2012 tarihli tahsilat makbuzuyla 80.000,00 TL, 09/01/2012 tarihinde ….. kanalıyla EFT ile 2.000,00 TL, … hesap özetinde 16/07/2012 tarihinde yapılan 5.870,00 TL, 22/10/2012 tarihinde yapılan 15.000.00 TL çek ile ödeme, davalı tarafından davacı adına SGK’ya 20/04/2016 tarihinde 591,97 TL ödeme yapılmış olup, davalının davacıya toplam ödemesinin 456.761,97 TL olduğu, davacının sözleşme kapsamı ve sözleşme dışı iş ve imalat bedelinden eksik işler giderim bedeli düşüldükten sonra kalan 536.208,03 TL bedelden 456.446,97 TL ödemenin düşülmesi halinde davacı taşeronun davalı yükleniciden alacağının 79.446,06 TL olduğu hesaplandığından Bölge Adliye Mahkemesi’nce tarafların istinaf talebi kısmen kabul edilip, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın bu miktarda kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken ek protokolden sonra davalı tarafından davacıya daire devri yapılmadığı ve 27/08/2012 tarihli ek protokolde devredilen 1+1 daire bedeli 65.000,00 TL ve 35 nolu daire bedeli 65.000,00 TL ödemelere katılmasına rağmen mükerrer olarak davacının hakettiği bedelden düşülerek yazılı miktarda kısmen kabulü karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dosya esasa kaydedilerek, duruşma açılıp taraf vekillerinin beyanları alındıktan sonra Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve protokol sonrasında 65.000,00 TL bedelli ikinci dairenin davacıya devredilmediği, ancak bu miktar ödemenin davacı alacağından mükerer olarak düşüldüğü anlaşıldığından bozma ilamındaki gerekçelerle davanın 79.446,06 TL üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A) Davanın KISMEN KABULÜNE, 79.446,06 TL’nin 18/10/2012 temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin REDDİNE, B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 5.426,96-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.003,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.423,41-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 3.003,55-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 1.604,80-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 724,91-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yapılan 187,40-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 102,75-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden takdiren 9.089,07-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden takdiren 10.464,45-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) DAİREMİZ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,2-Davalıdan alınması gereken 5.426,96-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.394,77-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.032,19-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 176,60-TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı, 138,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 400,30-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.362,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/02/2019