Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1411 E. 2022/719 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1411
KARAR NO: 2022/719
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2019
NUMARASI: 2017/963 Esas, 2019/68 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 03.03.2017 tarihli sözleşme gereği, 06.04.2017- 09.04.2017 tarihleri arası Ankara’da düzenlenen fuar stant kurulum montaj işlemleri için 30.000,00.-TL + KDV bedelin yarısının 06.03.2017 tarihinde diğer yarısının da 06.04.2017 tarihinde davalı tarafından ödenmesi şeklinde anlaşıldığını; 28.03.2017 tarihinde logo görsel sipariş çalışmalarının mail ile onayının alındığını, 05.04.2017 stant teslim tarihinde davalının onay verdiği görselleri kabul etmediğini, bunun üzerine … Ltd. Şti. ile anlaşılarak görsellerin bu firmaya yaptırdığını ancak davalının ödeme yapmadığını, 05.04.2017 tarihinde dava dışı … şirketine ücretin ödenmesine ilişkin davalı tarafından davacıya teyit verildiğini, … firmasına bu iş karşılığı 01.04.2017 tarih … nolu fatura karşılığı 10.300,00.-TL ödemenin davacı tarafından yapıldığını, sözleşme ve … firmasına yapılan ödemenin karşılığı davalı firmaya 06.04.2017 tarih … seri numaralı 47.200,00.-TL fatura düzenlendiğini, Beşiktaş … Noterliği 05.05.2017 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile faturanın davalıya 10.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini; davalının Çorlu … Noterliğinin 22.05.2017 tarih … yevmiye numaralı cevabi ihtarı ile … firmasına ödenen 10.000,00.-TL + KDV tutarına 8 günden sonra itiraz ettiğini, TTK’nun 21/2 maddesi uyarınca fatura içeriğinin davalı tarafından kabul edilmiş sayılması gerektiğini, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 01.06.2017 tarih … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın kaldırılmasını, %20 oranından az olmamak kaydıyla davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili; davacı şirketle 03.03.2017 tarihli … Fuar Stant sözleşmesi akdedildiğini, 28.03.2017 tarihinde stand tasarımına ilişkin görsel logo, renk, ölçü planı stafor, baskes, ve folyo kesim ebatlama şablonu ve renk kodlarına yer verildiğini, ancak fuarın başlamasından 1 gün önce 05.04.2017 tarihinde davalı şirket yetkililerinin fuar alanına gittiklerinde logolarda kullanılan kırmızı rengin davacı tarafından gönderilen tasarımdan farklı olduğunu, bu rengin logolarına uygun olmadığını, düzeltilmesi gerektiğini belirttiklerini ancak davacının bunu kabul etmediğini, 1 gün sonra fuarın açılması nedeniyle zorda kalınması yüzünden 05.04.2017 tarihinde davacının düzeltilmesi gereken tüm görsel ve logolar için 8.000,00.-TL fatura edilmesine onay verildiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini; ekstra görsel ve reklam çalışması olarak müvekkili şirkete yüklenmeye çalışılan işlerin bedeli davacı yanın üstlendiği edimi ayıplı ifa etmesinden kaynaklanmakta olduğundan ayıba karşı sorumluluk hükümleri uyarınca iş bu bedelden davacının sorumlu olduğunu; mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacı yanın iş bu işler için faturalandırmanın 8.000,00 TL olarak yapılacağını bildirmesi sebebiyle fazlaya ilişkin istemin reddi ve kötü niyet tazminat taleplerinin ret edilmesini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasında 03/03/2017 tarihli fuar stand sözleşmesi kapsamında davalının 30.000-TL + KDV iş bedeli karşılığı, fuardaki stand kurulum işinin yapılmasını üstlendiğinin ihtilafsız olduğu; taraflar arasındaki ihtilafın davalı taraftan kaynaklandığı iddia olunan hataların düzeltilmesi adına davacının dava dışı … reklam şirketi ile anlaşması ve 10.030,00 TL tutarlı 01/04/2017 tarihli fatura bedeli KDV’si ile eklenmek sureti ile davacının 47.200,00 TL tutarlı fatura kapsamında bakiye kısım yönünden alacaklı olup olmadığı hususunda toplandığı; dosyada mübrez mail yazışmaları ve taraf dilekçeleri içeriği kapsamında sözleşmeye konu stant teslimi aşamasında davalı tarafça görsellerin uygun olmadığının belirtildiği, yeni görsel çalışması talep ettiği ve davalı tarafın davacı tarafından dava dışı firmaya yaptırılacak iş için 8.000,00 TL ödeme yapma noktasında muvafakat verdiğinin anlaşıldığı, bu muvafakat sonrasında dava dışı firma ile anlaşma tesis edildiği ve davalının onay verdiği rakamın üzerinde fatura düzenlendiği, 47.200,00 TL’lik faturaya bu nedenle 10.000,00 TL ve KDV’si yönünden itiraz yönelttiği, bakiye kısım yönünden itirazının bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği; mali müşavir bilirkişi marifeti ile, davacı ticari ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre; davalının davacıya 22.700,00 TL borçlu göründüğü, taraflar arasındaki sözleşme gereğince kararlaştırılan toplam bedelin 35.400,00 TL olduğu, dava dışı firmaya yaptırılacak işler için tarafların 8.000,00 TL bedel üzerinde anlaşmaları nedeni ile “sözleşmeye bağlılık” (ahde vefa) ilkesi uyarınca davacının davalıdan 8.000,00 TL tutarı ek fatura bedeli olarak talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının neticeten 43.400,00-TL alacağı kapsamında 24.500,00-TL tahsilat ile birlikte bakiye 18.900,00 TL (asıl alacak) yönünden alacaklı olduğu, takipten önce davalı tarafın 10/05/2017 tarihinde temerrüte düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 18.900,00 TL asıl alacak, 124,16 TL temerrüt faizi, 174,20 TL noter ihtar masrafı olmak üzere toplam 19.198,36 TL olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 18.900,00 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine; alacağın % 20’si oranındaki 3.839,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; dosyaya yasal süresinde 04.06.2018 tarihinde sunulan delil ve tanık listesinde müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenmesi bilirkişiye bu hususta yetki verilmesinin talep edildiğini; mahkemece bilirkişiye tarafların defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmiş olmakla bilirkişi tarafından verilen yetki ve yükümlülüğün gereği ifa edilmeksizin ticari defterleri ibrazdan kaçıldığının belirtilmesi ve bu şekilde rapor tanzim edilmesi eksik ve hatalı olduğunu; müvekkil şirketin adresinde ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenerek denetime elverişli rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmesini gerekirken talebin değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu; davacı yanın edim yükümlülüğüne aykırı davranması neticesinde akdedilen sözleşme ile elde edilmek istenilen faydaya ulaşamayan müvekkili şirket fuarın açılmasına saatler kalması sebebiyle hatanın davacı yan tarafından ivedilikle düzeltilmesini talep ettiğini; davacı yan tarafından ayıplar giderilerek stand sözleşmeye uygun bir şekilde teslim edilmişse de ayıbın giderilmesi için yapılan çalışmaların ekstra görsel ve reklam çalışması olarak müvekkili şirkete fatura edildiğini; faturaya itiraz edilmesi üzerine faturada yer alan ekstra görsel ve montaj çalışmaları bedeli çizilerek faturanın düzeltilerek müvekkili şirkete gönderildiğini; davacı tarafından hatanın müvekkili şirket kaynaklı olduğu yönünde teyit mesajları alınmaya çalışılarak tüm görseller ve logoların basımının 8.000,00 TL olarak fatura edilmesine onay verilmesinin istenildiğini; ertesi gün fuar başlayacağı ve fuara katılmalarının müvekkili şirket tarafından önem arz ettiğinden davacı yanın, müvekkilinin zor durumda olmasından yararlanarak onay mesajı aldığını; yazışmaların 06.04.2017 tarihinde başlayacak fuardan 1 gün önce 05.04.2017 tarihinde saat 17:18 sıralarında yapıldığı dikkate alındığında müvekkil şirketin zor durumda olduğunun açık olduğu gibi ayıbı gidermesi de mümkün olmadığından davacı yandan yardım alınmasının mecburiyet teşkil ettiğini; söz konusu hatanın müvekkili şirketten kaynaklanmadığını; alacağın miktarının belirli ve sabit olmayıp yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; bilirkişi raporunun 5. sayfasında görsel ve logo hatalarının doğrudan davalıdan kaynaklandığı, davalının hatanın kendisinden kaynaklandığını kabul ettiğinin tespit edildiğini; müvekkili tarafından dava dışı … firmasına ekstra görseller için yapılan ödemeden davalının tam kusurlu olduğunu; bilirkişi raporunun 4. sayfasında davalının hatasından kaynaklı olarak yapılan ekstra görsel ve logo çalışmaları için müvekkil şirket tarafından dava dışı … firmasına 10.030,00 TL ödeme yapıldığı, mahkemece müvekkili şirketin bu miktar için uğradığı fiili zararı göz ardı ederek yalnızca onay alınan rakam üzerinden davayı kabulünün yerinde olmadığını; müvekkili tarafından 8.000,00 TL için onay alınmış olması bu ekstra işler için davalıyı ibra ettiği ya da başkaca bir hak ve talepte bulunamayacağı anlamını taşımadığını; davalının kusuru neticesinde müvekkilinin uğradığı fiili zararın fatura içeriğinde yer aldığını ve süresinde itiraz edilmemesi sebebiyle davalı tarafından kabul edildiğini; ekstra görsel çalışmaların yapıldığı ve bunun davalıya teslim edildiğinin stand teslim formu ile sabit olduğunu; mahkemenin ekstra görsel ve logo çalışma bedelinin de yer aldığı 47.200,00 TL tutarlı faturaya davalının herhangi bir itirazı olmaması ve bu hizmeti almış olmasını kararda değerlendirmemesinin hatalı olduğunu; kabul anlamına gelmemek kaydıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin ücret + KDV haliyle kararlaştırıldığını; davalıdan onay alınan 8.000,00 TL tutarının net ücret şeklinde değerlendirilmesi KDV tutarının eklenerek davanın kabul edilmesi gerektiğini; mahkeme tarafından kendisine ihtarda bulunulmasına rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini belirtilen kesin sürede sunmaması sebebiyle ticari defterlerinin incelenmediğini ileri sürmesinin kabul edilemeyeceğini; davalının ticaret şirketi olarak basiretli davranmak zorunda olduğunu, davalının müvekkili şirketin ayıplı ifada bulunduğuna dair ihtarı ve ihtirazi kaydı bulunmadığını, aksine hatanın kendilerinden kaynaklandığının açık şekilde kabul edildiğini; davalı itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu eylemli şekilde ortaya koyduğunu belirterek, davalının istinaf talebinin reddine, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılarak, davanın tamamının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, 22.700,00-TL cari hesap, 147,08-TL işlemiş faiz ve 174,20-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 23.021,28-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,75 ticari temerrüt faizi ile tahsili için takip başlatılmış, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı tarafından itirazın iptali davası açılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 03.03.2017 tarihli … Fuar Stant sözleşmesi ile 06.04.2017 – 09.04.2017 tarihleri arası Ankara’da düzenlenen … isimli fuar stant kurulum montaj işlemlerinin 30.000,00.-TL + %18 KDV bedeli ile yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Eser sözleşmesi, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar paranın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir. Davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan 03.03.2017 tarihli sözleşme gereği, fuar stant kurulum montaj işlemleri için 30.000,00.-TL + KDV bedelin davalı tarafından ödenmesi şeklinde anlaşıldığını; stant teslim tarihinde davalının onay verdiği görselleri kabul etmediğini, davalının onay vermesi üzerine görsellerin dava dışı … Ltd. Şti.ne yaptırılarak iş bedeli olarak 01.04.2017 tarihli fatura karşılığı 10.300,00.-TL ödemenin davacı tarafından yapılarak davalı firmaya 06.04.2017 tarihli 47.200,00.-TL fatura düzenlendiğini, davalının … firmasına ödenen 10.000,00.-TL + KDV tutarına 8 günden sonra itiraz ettiğini belirterek bakiye borç için başlatılan takibe itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiş, davalı tarafça işin ayıplı yapıldığı, zorda kalınması nedeniyle dava dışı firmaya ödenen 8.000,00.-TL ye onay verildiğini savunarak davanın reddi istenilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü ile 18.900,00 TL asıl alacak için itirazın iptali ile inkar tazminatı hükmedilmesine dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Eser sözleşmesine dayalı ilişkilerde eserin teslim edildiğini ispatlama yükümlülüğü yüklenicide, eserin ayıplı olduğu iddiası ve bedelin ödendiğini ispatlama yükümlülüğü ise iş sahibindedir.” (bkz.Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 30.05.2013 tarih, 2013/5906 Esas, 2013/3519 Karar sayılı kararı) Somut olayda taraflar arasında 30.000,00 TL+KDV bedelli sözleşme ilişkisinin kurulduğu, ihtilafsız olup taraflar arasındaki 05.04.2017 tarihli mailler ile görseller ve logolardaki hatanın davalıya ait olduğunun ve 8.000,00.-TL olarak fatura edilmesinin davalı tarafça kabul edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında davalı vekili tarafından verilen 04.06.2018 tarihli delil listesinde, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenmesi bilirkişiye bu hususta yetki verilmesinin talep edildiği; 14.09.2018 tarihli davalı vekili Av. …’ın hazır olduğu duruşma tutanağında, dosyanın bilirkişiye teslimi için inceleme günü belirlenerek “tarafların inceleme günü taraf defterlerinin ibrazına, tarafların ticari defter ve belgelerini ibraz etmedikleri takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacaklarına, talep ettikleri takdirde bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi tanınmasına ya da HMK 219 maddesi gereğince defterlerin ilgili kısımlarının onaylı suretlerinin tasdikleri gösterir şekilde inceleme günü dosyaya ibraz etmelerine (ihtar edildi), bilirkişiye tarafların defter ve kayıtların üzerinde yerinde inceleme yetkisi ve yükümlülüğü verilmesine,” dair ara kararı kurulmasına rağmen, davalı vekilinin bu tarihten sonra yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, bilirkişinin raporunu ibrazından sonra yerinde inceleme için itiraz ettiği; kaldı ki bilirkişinin belirlediği ödeme miktarından fazla ödeme yaptıklarını da savunmadıklarına göre davalı vekilinin ticari defterlerinin incelenmediği konusundaki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişiden alınan rapor kapsamında davalının 17.000,00 TL + 7.500,00 TL = 24.500,00 TL ödeme yaptığı belirlenmiş olup, sözleşme bedeli 30.000,00 TL + KDV = 35.400,00 TL iş bedelinden yapılan ödeme karşısında davalının 10.900,00 TL bakiye borcu kaldığı; davalının basiretli bir tacir olarak onay vererek kabul ettiği dava dışı … firmasına ödenen 8.000,00 TL’den de sorumlu olduğu anlaşıldığından, mahkemenin 18.900,00 TL asıl alacak için kısmen kabul kararı vermesi yerinde olmuştur. Davacı tarafça, dava dışı … firmasına ödenen 8.000,00 TL’nin KDV’sinden de davalının sorumlu olduğu belirtilerek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de davalının ödenecek miktara 8.000,00 TL olarak onay verdiğinden bu miktarın üstündeki kısmı davalıdan talep etmesi yerinde değildir. Mahkemece, davacının belirlenen asıl alacağı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptâli davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK’nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerekir. Mahkemenin kabulüne göre, davalı iş sahibi tarafından talep ve dava konusu edilen iş bedeli alacağı, yaptığı ödeme miktarı ile dava dışı … firmasına ödenen 8.000,00 TL ödeme için verdiği onay değerlendirildiğinde alacağın bilinebilir ve likit olduğu gözetilerek davacı yüklenici yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 tarih ve 2017/963 Esas, 2019/68 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yatırılması gereken 1.311,43 TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan toplam 612,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 699,03 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.