Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1394 E. 2022/1175 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1394
KARAR NO: 2022/1175
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2015/524 Esas, 2018/161 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında raf yapımı için malzeme, montaj- de montaj işçiliği konusunda 4.000,00-USD bedel üzerinden anlaşma sağlandığını, işin, mevcut rafların yerinin değiştirilmesi ve bu raflar yerine yeniden düzenleme yapılarak raf montajına ilişkin olduğunu, müvekkilinin malzeme alınması için davalıya 6.000,00-TL avans verdiğini, sözleşme üzerinden süre geçmesine rağmen davalının herhangi bir iş yapmadığını, bunun üzerine verilen iş avansının iadesinin istendiğini, talep üzerine davalının yapmadığı iş için fatura düzenleyerek işçilik ücreti talep ederek iadeye yanaşmadığını, müvekkilinin düzenlenen faturayı kabul etmeyerek iade ettiğini, davalı tarafından herhangi bir iş yapılmamasına rağmen fatura düzenlenmesinin usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin faturaları iade ederek ödenen avansın iadesini istediğini, verilen miktarın malzeme alınması için avans niteliğinde olduğunu, yapılan iş karşılığı avans olarak verilmediğini, ihtar sonrası davalının 1069,78-TL’yi iade etmesine rağmen bakiye kısmı iade etmemesi üzerine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçtiklerini, davalının takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2 farklı işin yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, yapılacak işlerden 1 tanesinin davalının Gebze’deki deposunda yeni raf yapım işine ilişkin 14.000,00-USD bedelli, diğerinin ise depoda bulunan mevcut rafların de montajı işi için 2.564,00-USD bedelli iş olduğunu müvekkili şirketin anlaşma gereği işe başlamak üzere davacıdan 29.09.2014 tarihinde 6.000,00-TL iş avansı aldığını, avans sonrası davacının de montaj-montaj işinin acil olduğunu bildirmesi üzerine müvekkilinin bu işi kısa sürede ifa ettiğini, daha sonra 14.000,00-USD tutarlı yeni raf yapım işinin iptali konusunda tarafların anlaşmaya vardığını, müvekkilinin montaj-demontaj hizmeti verdiğini, hizmet sonrası verilen hizmete ilişkin anket formunun davacının görevlendirdiği, … tarafından imzalandığını, formun imzalanmasının hizmetin verildiğine delil olduğunu, müvekkilinin işi yapmasına rağmen davacının ödenen avansı talep etmesi nedeni ile fatura düzenlendiğini, KDV. Dahil 3.025,52-USD. Bedelli faturanın iskonta yapılması için iade edildiğini, müvekkilinin bunun üzerine iskonta yaparak 4.919,81-TL fatura düzenlediğini, indirimli fatura talebinin de hizmetin verildiğine delil olduğunu, 6.000,00-TL avanstan iş bedeli olan 4.919,81-TL’nin mahsubu sonrası 1.069,78-TL’nin 09/01/2015 tarihinde davacıya gönderilerek hesabın kapatıldığını savunarak davanın reddi kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, eser sözleşmesi nedeni ile davacı işsahibi tarafından davalı yükleniciye verilen avansın iadesi amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında montaj yapımı konusunda sözleşmenin bulunduğu, uyuşmazlık konusu değildir. Esasen montaj yapımına ilişkin bu sözleşmede ifa edilmemiş, taraflarca sözleşmenin ifasından vazgeçilmiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan sözleşme ise davacının fabrika binasındaki raf sisteminin montaj ve de montajına ilişkindir. Taraflar arasında yapılacak işin bedeline ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durumda davalı tarafından yapılan işin mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Talimat yolu ile alınan raporda, davalı tarafından yapılan işin rayiç değeri davalının göstermiş olduğu iş için 2.200,00-TL, davacının göstermiş olduğu iş için ise 550,00-TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlık hangi tarafın göstermiş olduğu işin esas alınacağı noktasındadır. Davalı yüklenici keşif mahallinde 28 adet işin montaj ve de montajını yaptığını ileri sürerek buna ilişkin yer gösteriminde bulunmuş ise de tacir olan davalının bu hizmeti verdiğini geçerli bir delil ile kanıtlamadığı anlaşılmıştır. Yapılan işin teslimine ilişkin herhangi bir tutanak sunulmadığı gibi davacı çalışanı tarafından imzalandığı ileri sürülen anket formu da dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan işin davacının kabulünde olan 7 modülden oluşan raf sisteminin montaj ve de montajına ilişkin olduğu, davacı tarafından sunulan fabrika giriş-çıkış defterindeki kayıtlarında bu hususu doğruladığı sonucuna varılarak davalının iade etmediği 4.919,81-TL avanstan iş bedeli olan 550,00-TL’nin mahsubu sonucu davacının 4.369,81-TL asıl alacağın bulunduğu ve bu miktarın iadesi gerektiği, eser sözleşmesinden kaynaklanan davadaki takip konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminat talebi ile davalının kötü niyet tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile; Davacının davasının kısmen kabulü ile; Davalının Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 4.369,81-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10.50 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekilli istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; cevap dilekçesi ile bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlarında belirttikleri üzere ve dosyaya sunulmuş anket formu ve yapılan işlere ilişkin sözleşmelere bakıldığında müvekkilinin iyiniyetli olarak işi yaptığını, karşı tarafın kötüniyetli olarak bu davayı açtığını ve dosyanın yeni bilirkişiye gönderilmesi halinde ve yapılan işin tamamı ile yapıldığının tespit edileceğini, eksik bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı eser sözleşmesi kapsamında ödenen avansın iadesi için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, davalı avans olarak alınan bedel kadar iş yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı iş yerinde raf sisteminin de monte ve montesi konusunda eser sözleşmesi yapıldığı davacı iş sahibi tarafından 6.000 TL avans ödendiği, işin bir kısmının yapıldıktan sonra sözleşmenin feshedildiği sabittir. Uyuşmazlık yapılan iş bedeli konusunda çıkmaktadır. Davacı iş yeri güvenlik kayıtlarını sunarak sözleşme konusu iş için davalının iş yerine geldiği günleri ispatlamış, bilirkişice mahallinde yapılan keşif ile taraflar arasında ihtilaflı olan işe ilişkin tespit yapılmıştır. Bilirkişi raporunda sözleşme konusu işin yapımı için gereken zaman ve eleman sayısına göre yapılan iş ve bedeli tespit edilmiş olup, mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilene göre karar verilmiş, davalı yüklenici tespit edilenden daha fazla iş yaptığını ispatlayamamıştır. Bu nedenle istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 27/02/2018 tarih ve 2015/524 Esas, 2018/161 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 300,00 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 75,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.