Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1392 E. 2022/130 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1392
KARAR NO: 2022/130
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2014/1179 Esas, 2019/182 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedel alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı karşı davalı vekili, müvekkiline olan borcundan dolayı davalı-boçlu hakkında İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını davalının borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun müvekkilinden bir takım elektrik tesisatı işlerinin yapımını istediğini, müvekkilinin kararlaştırılan işleri yaptıktan sonra yapılan işin karşılığı olarak davalıya takibe dayanak olan 10/12/2013 tarih … seri nolu 31.860,00 TL bedelli faturayı düzenlediğini, faturada belirtilen işi eksiksiz yapmasına rağmen fatura bedelinden kalan kısmını ödemediğini, davanın yapılan işten ve faturadan dolayı kısmi ödeme yaptığını, bakiye 22.009,66 TL kısmını ödemediğini, bakiye borcun ödenmesi için sözlü girişimlerde bulunulduğunu, bakiye borcun ödenmesi için sözlü girişimlerde bulunulduğunu, bakiye borcun tahsili için takip yapıldığını, yapılan takipte borç sebebinin faturalarda ayrıntılı olarak gösterildiğini, davalı-borçlu itirazının takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalı aleyhine 22.009,66 TL asıl alacak ile 514,21 TL işlemiş faiz talepli takip yapıldığını, işbu huzurdaki davada işlemiş fazi talep haklarını saklı tutarak sadece asıl alacak ve takipten sonra 3095 sy, yasaya göre T.C Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uyguladığı yıllık %11,75 oranından az olmamak üzere değişen oranlarda faiz ile davalının takibe yaptığı itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerinden bahisle fazlaya ilişkin haklarını saklı kalması kaydıyla davanın kabulüne,davalı-borçlunun 22.009,66 TL alacaklarını itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı vekili, müvekkili şirket ile davacı karşı davalı şirket arasında yapılan anlaşma çerçevesinde davacı/karşı davalı firmanın Kosgeb İstanbul İkitelli Hizmet Merkezi Müdürlüğü Tadilat ve Onarım İnşaatı Elektrik İşi ve Teiaş İstanbul Ümraniye Hizmet Merkezi Müdürlüğü Tadilat ve Onarım İnşaatı Elektrik İşi hizmet işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, dava konusu işler için davacı/karşı davalı tarafından fatura düzenlendiğini ancak faturada belirtilen işlerin yapılmadığını, bu sebeple müvekkili tarafından davacı/karşı davalı şirkete herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davacı/karşı davalı şirketi ndava konusu faturaya istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine müvekkili şirketin süresinde itiraz ederek takibi durduğunu, davacı/karşı davalı şirketin üstlendiği işleri yapmamasından doğan zararların karşılanması amacıyla İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine başladığını, söz konusu itirazın iptali için dava ekonomisi nedeniyle karşı davanın açılarak itirazın iptalinin talep edildiğini, davacı/karşı davalı şirkete yapılan işlerle ilgili 9.850,34 TL avans ödemesinin yapıldığını, bu durumun muavin defter kaydında görüldüğünü, ayrıca davacı/karşı davalı şirket bünyesinde istihdam edilen işçilerin SGK prim ve maaş ödemelirinin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, işçilerin müvekkili şirkete maliyetlerinin 6.006,42 TL olduğunu, buna ait belgenin Ek.2 ile ibraz edildiğini, davacı/karşı davalı şirketin üstlendiği isi yapmamasından dolayı müvekkili şirket zararının Teiaş Ümraniye işinde malzeme gideri olan 2.360,00 TL düşüldüğünde 9.850,34 + 6.006,42 – 2.360,00=13.496,76 TL olduğunu, davacı karşı davalı şirketin dava konusu işleri yapmadığına dair tanzim edilen tutanağın Ek.3 ilgililer tarafından imza altına alındığını, davacı/karşı davalının yapmadığı işlerin müvekkili şirket tarafından daha yüksek bedelle Ek.4 … Ltd. Şti ile … ünvanlı iki ayrı firma ya yaptırıldığından bahisle açılan haksız davanın reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacı/karşı davılı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının elektrik tesisat işi alacağı nedeni ile davacı tarafa aşağıda hükümde belirlendiği üzere borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, tarafların özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu gerekçesiyle, asıl dava yönünden; davacının davasının kısmen kabulü- kısmen reddi ile İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe davalı tarafından yapılan itirazın ” Asıl alacak 1.188,34 TL yönünden” iptaline, fazlaya ilişkin talebin ve davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karşı dava yönünden; karşı davanın 12/07/2018 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği ancak dava dosyasının yenilenmediği gerekçesiyle karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı istinafında; tarafların defterleri bilirkişi tarafından incelense bile raporda bu yönde incelemenin olmadığını, usulüne uygun tutulup tutulmadığını, lehine delil olup olmadığını, alacak-borç ilişkisinin olup olmadığını, dava konusu alacakların deftere kayıtlı olup olmadığını incelenmediğini, davacının alacağından davalının 3. şirkete yaptırdığı ve KDV dahil 23.180,00 TL bedel düşüldüğünü, davacının yaptığı işler ile üçüncü kişinin yaptığı işler tespit edilmediğini, davacının yaptığı işler ile üçüncü kişinin yaptığı işlerin aynı olup olmadığının tespit edilmediğini, üçüncü kişiye yapılan 19.600 TL iş bedelinin hangi elektrik işlerine oluştuğuna dair tespitin yapılmadığını, sadece 4 adet fatura bedeli 36.019,55 TL mevcut olduğu bildirilmiş ve KDV dahil 23.128.00 TL tutarındaki fatura bedeli davacının alacağından mahsup edildiğini, üçüncü kişinin yaptığı işe ilişkin keşif özeti sunulmadığını, üçüncü kişinin hangi elektrik işini yaptığını ve işe başlarken davacının işi hangi aşamada olduğunun belli olmadığını, faturalar üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının alacağından mahsup yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamı hangi elektrik işleri olduğunı, bu işlerin davalının üçüncü kişi ile yaptığı sözleşme kapsamında olup olmadığını, üçüncü kişinin yaptığı ve faturaya yansıyan işlerin fiilen hangi işler olduğu karşılaştırılıp rapor düzenlenmesi gerektiğini, düzenlendikleri 31.860 TL’lik faturanın karşı tarafa gönderildiğini, karşı tarafın faturaya itiraz etmediğini, hem de ticari defterlerine de kaydetmediğini, gerekçe ve hükümün çelişkili olduğunu, gerekçede alacak likit denilmekte hükümde icra inkar tazminat talebinin reddine karar verildiğini, alacağın likit olduğunu, faturaya dayalı olduğunu, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, faturaya itiraz da etmediğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-karşı davacı istinafında; bilirkişi kök raporunda davacının davalıdan yapılan işi KDV’siz olarak 19.600,00 TL hesaplayarak davacı lehine 2.409,66 TL hesaplandığını, itiraz üzerine KDV’li olarak yapılan işi 23.128.00 TL olarak hesaplandığından davalının davacıdan 1.188,34 TL alacaklı olduğunu, davalının davacıya fazla ödeme yaptığının belli olduğunu, mahkemenin bu miktarı davacı lehine hükmettiğini, yanlış karar verdiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı karşı davalı alt yüklenici davalı karşı davacı ise yüklenicidir. Davacı sözleme gereği edimini yerine getirdiğinden bahisle bakiye bedel alacağını talep etmiş, davalı ise davacının faturada belirtilen işleri yapmadığını, üçüncü kişilere bu işleri tamamlattığını, bu nedenle zarar kalemlerinin oluştuğunu, karşı davada bu zarar kalemlerini talep ettiğini belirterek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiş, mahkemece, davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise işlemden kaldırılmasına dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme götürü bedel usulüne göre düzenlenmiştir. Götürü bedel düzenlemiş sözleşmede yüklenicinin talep edeceği bakiye bedel alacağı, eksik ve ayıplı hususlar dikkate alınarak işin fiziki gerçekleşme oranı belirlenip sözleşme bedelinin bu orana uygulanarak bulunacak sonucundan, ihtilafsız veya kanıtlanmış ödemeler düşülerek hesaplama yapılması gerekir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yol ve yönteme göre bir hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf istinaf sebebi olarak, ticari defterlerin usulünce incelenmediğini iddia etmiş, mahkemece, tarafların ticari defterleri incelenmesine rağmen takibe konu faturaların ticari defterlere kayıtlı olup olmadığı hususu bilirkişi raporunda incelenmemiştir. Bu yönüyle de bilirkişi raporu eksiktir. Yine davacı tarafça sözleşme konusu bir takım işlerin davalı tarafından üçüncü kişilere yaptırıldığı kabul edilmiş ise de, bilirkişi raporunda hangi işlerin kim tarafından yapıldığı yönünde belirleme bulunmadığından bu hususunda dikkate alınarak yeniden rapor alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmüştür. Mahkemece gerekçe kısmında davalı borçlununu takibe itirazında haksız olduğu ve alacağın da likit olduğu belirtilmesine rağmen hüküm kısmında icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekçe ile hüküm arasında çelişki sebebiyle hatalı olmuştur. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmüştür. Davalı vekili istinaf sebebi olarak , bilirkişi raporunda alacaklı çıkmasına rağmen aleyhine hüküm verildiğini iddia etmiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalının yapılan son hesapta alacaklı çıktığı anlaşılmakla, borçlu olduğu yönünde aleyhine oluşacak şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmüştür. Karşı dava yönünden istinaf talebi bulunmadığından bu yönde inceleme yapılmamıştır. Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda mahkemece verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılarak yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih, 2014/1179 Esas, 2019/182 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.