Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1388 E. 2022/1176 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1388
KARAR NO: 2022/1176
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2019
NUMARASI: 2017/168 Esas, 2019/306 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … İnşaat ile … İnşaat firmasının 09/12/2016 tarihinde birleşme kararı aldıklarını, birleşme sonucunda … İnşaat’ın diğer şirketi aktif ve pasifi ile devraldığını, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucunda oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davalı hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya ait Yenişehir Konakları projesinin taşeronluğunu yaptığını, bundan dolayı taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin borcu olmadığı gibi tamamlanmış ancak ödemesi yapılmamış işlerden dolayı alacaklı olduğunu belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; icra takip alacaklısı olan … İnşaat Firmasının birleşme kararı sonucunda aktif ve pasifiyle davacı … İnşaat şirketi tarafından devralındığı, davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkinin davacıya ait inşaat projesinin taşeronluğunu davalı firmanın yapmasından kaynaklandığı, bu ticari ilişki kapsamında taraflar arasında süregelen cari hesap ilişkisi bulunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere her iki tarafın ticari defter kayıtlarında davacı alacağı mevcut olup davacının davalıdan 58.924,78 TL alacağının bulunduğu, bu alacağın davalının ticari defter kayıtları ile de doğrulandığı, davalı tarafından borcun ödendiğine dair cari hesaplar dışında herhangi bir delil ileri sürülmediği, davanın kabulü gerektiği, alacak likit olup, davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedildiği gerekçesi ile; DAVANIN KABULÜNE, Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, Takip konusu asıl alacak tutarı olan 58.924,78 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekilli istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin, davacıya ait ‘…’ projesinin taşeronluğunu yaptığını, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, ihtilaf meydana geldiğini, tarafların birbirinden hem alacaklı hem de birbirine borçlu olduklarını, her ne kadar davacı, iddia ettiği alacağı için huzurdaki davayı ikame etmişse de, taraflarınca Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/337 E. Sayılı alacak davası açıldığını, davanın kabul edildiğini, dolayısıyla itiraz gerekçelerinde haklı olduklarını, mahsuplaşma yolu ile çözüm sağlanması mümkün iken davacının bu yola gitmeden takip başlattığını, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıkları davada müvekkilinin alacağının daha yüksek çıktığını, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin haksız olduğunu, çünkü tüm hesap çıkarıldığında müvekkilinin değil davacının borçlu olduğunun ortada olduğunu, bu nedenle takibe itirazında haklı olduğunu, Yerel Mahkeme kararında müvekkili aleyhine yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/337 E. sayılı dosyası ile ortaya çıktığını, Yerel Mahkemenin davayı kabul eden ve bilhassa yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatına hükmeden kararının kaldırılarak, davanın reddi ve davacı aleyhine alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı alacağın tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi eser sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişkide davalı yükleniciden alacaklı olduklarını iddia ettiğinden, eser sözleşmeleri genel ilkelerine göre tarafların ticari ilişkide berberlerinden alacaklı olup olmadığının tespiti gerekir. Mahkemece taraf ticari defter kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda her iki taraf ticari defterlerinde takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan takipte talep edilen miktarda alacaklı olduğunun tespiti üzerine anılan karar verilmiş olup, davalı savunmasında davacı aleyhine Eskişehir Asliye Ticaret mahkemesinde dava açtıklarını belirtmemiş ise de istinaf dilekçesinde ve eki mahkeme kararında davalının Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/337 E., 2019/38 K sayılı dava dosyası ile davacı aleyhine alacak davası açtığı, bu dava davanın kabulüne karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkide açık hesap (cari hesap) bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davası olduğundan ve davalı borçlu tarafından aynı ticari ilişkiden kaynaklı alacak talebi ile Eskişehir Asliye Ticaret mahkemesinde dava açıldığından bu davanın sonucu eldeki davayı etkileyeceğinden sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması gerekir. Her ne kadar yargılama aşamasında Eskişehir Asliye Ticaret mahkemesinde açılan davadan bahsedilmemiş olsa da her iki dava da taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı açık hesap (cari hesap) ticari ilişkide alacak iddiasından kaynaklandığından salt taraf ticari defter kayıtlarına göre yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/337 E. 2019/38 K. Sayılı dosyasının kesinleşmesini beklemek bu dava sonucuna göre taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/03/2019 tarih, 2017/168 Esas, 2019/306 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.