Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1382 E. 2022/1224 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1382
KARAR NO: 2022/1224
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2016/1195 Esas, 2019/99 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkili şirketin bir takım prefabrik binalar ile ofis konteynırların imalat ve montaj işçiliğini, trapez sac kaplama, OSB kaplama, Tyvek-Shingle kaplama işçiliği yaptığını, ancak kesilen en son 21/06/2013 tarih ve 005209 seri nolu fatura bedelinin ödemediğini öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin ticari faiz ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının gönderdiği sözleşme ve faturanın, tek başına alacağın varlığını ispatlamadığını, sözleşmenin, bir tür çerçeve sözleşmesi olup, iş başına ne kadar ücret ödeneceği ve şartlarını belirlediğini, davacının kestiği faturanın muhteviyatının müvekkilince bilinmemekle beraber ne tür bir alacak talep edildiğinin anlaşılamadığını, davacının bunu ispat etmesi gerektiği savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının 21.06.2013 tarihli 75.464,54 TL bedelli; ”Montaj işçilik bedeli” açıklamalı faturaya istinaden 25.10.2016 tarihinde 10.000,00 TL alacak davası açtığı, tarafların BA/BS formları celbedildiğinde davacının BS olarak faturayı ilgili vergi dairesine bildirdiği; davalının ise BA olarak ilgili vergi dairesine bildirimde bulunmadığı, davalı tarafın fatura muhteviyatı hizmeti almadığını beyan ettiği, faturanın davalıya 01.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği, salt faturaların tebliğ edilmiş olmasının hizmetin davalı tarafça alındığı anlamına gelmeyeceği, ispat külfetinin davacıda olup, faturada yazılı ”Montaj işçilik bedeli” hususunu ispatla yükümlü olduğu, 22.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda faturanın davacının ticari defterlerine kaydedilmesi nedeniyle hizmetin itirazsız alındığı yönündeki hukuki kanaat içerir rapora itibar edilmediği, 21.06.2013 tarihli faturada yer alan işçilik bedelinin hangi iş için tahsili talep edilen işçilik bedeli olduğu, hangi işçi için düzenlendiği, ilgili işçinin adı ve SGK bilgilerine dayalı hiç bir kayıt sunulmadığı, salt faturanın davalıya tebliğ edilmiş olmasına dayanılarak alacak davası açıldığı, davacının ticari defterleri incelendiğinde; 30.01.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı tarafça davacı tarafa yapıldığı belirtilen ödemelere ilişkin herhangi bir kayıt olmadığı, oysa davacı tarafın 24.05.2017 tarihli dilekçesi ile davalı tarafça kendisine yapılan bir kısım ödemeler olduğunu beyan ettiği, davacının davalı tarafça yapılan bu ödemeleri dahi kendi defterlerine kaydetmediği, davacı tarafın faturaya konu hizmeti yerine getirdiğini ispat edemediğinden, fatura tek başına ticari ilişkinin varlığına delil olamayacağından ispat edilemeyen davanın reddi gerektiği gerekçesi ile; DAVANIN REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davacı vekilli istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkili yüklenici şirketin, birtakım prefabrik binalar ile ofis konteynerlerin imalat ve montaj işçiliğini, trapez sac kaplama, OSB kaplama, TYVEK – Shingle kaplama işçiliği yaptığını, sözleşme gereğince edilmelerini yerine getirmiş olmasına karşılık, kesilen en son 21.06.2013 tarih ve 005209 sıra nolu davaya konu faturaya ilişkin bedelin davalı tarafından ödenmediğini, taraflar arasında yapılan sözleşme ve davacı tarafında verilen hizmet nedeni ile müvekkil tarafından tanzim edilen; 05.02.2013 tarih … no.lu 19.792,14 TL.miktarlı fatura, 25.03.2013 tarih … no.lu 33.015,45 TL.miktarlı fatura, 25.04.2013 tarih … no.lu 66.675,90 TL.miktarlı fatura, 24.05.2013 tarih … no.lu 26.655,02 TL.miktarlı fatura bedellerinin, müvekkili şirketin … Etimesgut/Ankara Şubesi nezdindeki … hesabına davalı tarafça ödendiğini, davaya konu 21.06.2013 tarih … no.lu 75.464,54 TL bedelli faturanın … barkodlu tebligat ile davalı şirkete iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini ve tebligatın şirket çalışanı …’e 01.07.2013 tarihinde tebliğ ve teslim edildiğini, davalı tarafından ise işbu faturaya itiraz edilmediğini, davacı adına iade faturası kesilmemiş olduğu veya davacıya, fatura konusu hizmetin yapılmadığı/teslim alınmadığı hususunda bir temerrüt ihtarnamesi keşide edilmemiş olduğunu, yine davacının yasal defterleri nazara alındığında, taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu ve davacı yanın faturaya konu hizmeti yerine getirdiğinin ispatlandığını, dosyada alınan 30.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda da bu hususun tespit edildiğini, yine dosyadan alınan 22.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda da; “davalı şirketin 2013 yılında davacı şirketten 277.575,48 TL tutarında (8) adet hak ediş faturası aldığı, davalı şirketin bu faturalara karşı 175.747,30 TL ödeme yapmış olduğu, 26.360,00 TL’yi 159 verilen sipariş avansı 159 hesaba virman etmiş olduğu, kalan bakiye 75.468,11 TL borcunu da 01.04.2014 tarihinde hesap düzeltmesi açıklaması ile kapattığı anlaşılmakta ise de hesap düzeltmesinin geçerli olabilmesi için 75.468,11 TL’nin ortadan kaldırılmasını (tasfiyesini) gerektirecek bir hesap mutabakatının yapılmış olması veya davacının yazılı onayının bulunması gerektiği, ancak bu hesabın tasfiyesine/düzeltilmesine ilişkin bir belgenin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, davalının hesap düzeltmesi açıklaması ile dava konusu fatura bedeli dahil, 75.468,11 TL’lik cari hesap borcunu sıfırlayabilmesi için, dava konusu 75.464,54 TL bedelli faturaya, yasal 8 günlük süresi içerisinde itiraz edilmiş olması, bunun için davacı adına iade faturası kesilmiş olması veyahut davacıya, fatura konusu hizmetin yapılmadığı/teslim alınmadığı hususunda bir temerrüt ihtarnamesinin keşide edilmiş olması gerektiği” belirtildiğini, her iki tarafın defterlerinde yer alan faturalar, davalı tarafın defterlerinde yer alan ödemeye ilişkin kayıtlar, banka kanalı ile yapılan ödemeler, davalının son faturaya itiraz etmemiş olması ve fatura konusu hizmetin yapılmadığı/teslim alınmadığı hususunda bir ihtarnamenin keşide edilmemiş olması hususlarının yok sayılarak, faturanın tek başına ticari ilişkinin varlığına delil olmayacağından bahisle ret kararı verilmesinin açıkça kanuna ve usule aykırı oluğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup davacı yüklenici davalı iş sahibidir. Davacı vekili müvekkili ile davalı iş sahibinin davalının yönlendireceği üretim yerlerinde prefabrik binalar ile ofis konteynerlerin imalat ve montaj işçiliğinin yapımı konusunda eser sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin bir takım prefabrik binalar ile ofis konteyner imalat ve montaj işçiliği, trapez sac kaplama, TYVEK – Shingle kaplama işçiliği yaptığını, sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmesine rağmen en son düzenlenen 21/06/2016 tarih 5209 nolu fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini belirterek fatura bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece fatura tebliğinin tek başına fatura içeriği mal veya hizmetin verildiğini kanıtlamadığı, davacı yüklenicinin de ödenmeyen fatura içeriği işçilik hizmetinin verildiğine dair dosyaya bir delil sunmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 16.01.2013 tarihli ve tarihsiz yüklenici sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin konusunun davalı iş sahibinin yönlendireceği yer, mekan ve zaman sürelerinde bir takım prefabrik binaların ve ofis konteynerların imalat ve montaj işçiliği olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlığa konu davacı faturası alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafın ticari defterlerine kaydedilmiş olup, davalı faturaya süresinde itiraz etmediği gibi, iade faturası düzenlememiştir. Söz konusu faturanın davalı ticari defterlerine kayıtlı olması ve itiraz edilmemiş olması karşısında işin teslim alınmadığını veya fatura içeriği işin yapılmadığını ispat yükü davalıda olup, davalı fatura içeriği işin yapılmadığını veya bedelinin ödendiğini ispatlayamadığından davanın kabulü gerekirken ispat yükünün yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 05/02/2019 tarih ve 2016/1195 Esas, 2019/99 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜ ile, 75.464,34 TL lik alacağın 10.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren 65.464,00 TL sine ıslah tarihi olan 16/08/2018 tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 5.154,96 TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın ve 1.117,97 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.866,21 TL harcın davalıdan davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 2- Davacı tarafından yapılan 170,78 TL peşin harç, 1.117,97 TL ıslah harç, 1.989,15 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.277,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.610,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 25,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 96,30TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davalı/davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.