Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1305 E. 2022/216 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1305
KARAR NO: 2022/216
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2017/79 Esas, 2019/275 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı ile davalı arasında davalı şirketin merkezinin alüminyum cephe uygulaması için 04.03.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının malzeme bedelleri hakkediş karşılığı ödenmemiş olduğu halde malzeme bedelleri için cebinden harcama yapmak zorunda kaldığını, işi teslim ettiğini, 09.09.2016 tarihinde çek olarak 81.400,00 TL’nin davalıdan alındığını, bakiye takip konusu miktarın davalı tarafından ödenmediğini, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız itiraz edilerek durdurulduğunu belirterek, itirazın iptaline, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, takibin kötü niyetli olduğunu, davalı şirket kayıtlarının yasalara uygun olduğunu, davacıya yaptırılan işlerden dolayı ödemeler yapıldığını ve borçlarının kalmadığını, davacının işleri süresinde yapmadığını, eksik bıraktığı kısımları tamamlaması için kendisine defalarca süre tanındığını, sözleşmede kararlaştırılan cezaî şart ödenmesine dair kayda da riayet edilmediğini, davacıya iş avanslarının her seferinde fazlasıyla ödendiğini, buna rağmen işler tamamlanmayınca ihtarname çekildiğini, ihtarnameden sonra davacı şirketin gelerek eksikleri tamamladığını, dava dilekçesinde 08.09.2016 tarihli faturanın ödenmediğinden bahsedildiğini, icra takibinde 19.09.2016 tarihli fatura dayanak olarak gösterildiğini, 08.09.2016 tarihli fatura bedelinin tam olarak ödenmediğini, bu faturadan sonra davacının hiçbir hizmeti, mal teslimi, hakedişi olmadığı halde 16.09.2016 tarihli faturayı kendiliğinden kestiğini, 16.09.2016 tarihli faturanın şirket kayıtlarında olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, sözleşme ilişkisinin varlığının tek başına alacağın doğması için yeterli olmadığı, hatta sözleşme ilişkisine dayanılarak fatura düzenlenmesi, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesi, faturaya sekiz gün içinde itirazda bulunulmamasının dahi alacağın doğması için yeterli görülmediği, alacağın varlığı için sözleşmede kararlaştırılan mal veya hizmetin ifa edildiğinin ayrıca kanıtlanması gerektiği, taraflar arasında akdedilen 04.03.2016 tarihli sözleşmede, alüminyum kompozit uygulaması, alüminyum mesh levha yapımı, komopozit cnc kesimi, dekor arkası güçlendirmeler ve güçlendirme amaçlı ilave demir imlatları için fiyatlandırma yapıldığı, alüminyum kompozit uygulaması, aliminyum mesh levha yapımı için proje üzerinden metraj bilgisine yer verildiği ve iş bitiminde kesin hak ediş imalat ve çizimleri üzerinden metrajın hesaplanacağının kararlaştırıldığı, diğer imalatlara ilişkin ise bir açıklamanın olmadığı görüldüğü, dava konusu 19.09.2016 tarihli faturada ise trafo önü ve … panosu önü mesh uygulaması ve kapı aksesuarlarının imalatı işi, mesh uygulaması arkasında çelik karkas yapımı işi, kompozit arkası demir profil imalatı, Cnc kesim işi, 14 adet duvar ankraj imalatı işi, cephe arkası söküm ve takım imalat işinin talep edilidiği, davacı vekilinin 04.04.2016 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen resimlerden 14 adet duvar ankraj işinin ve kompozit arkası demir profil imalatı işinin iptal edildiği, trafo önü ve … panosu önü mesh uygulaması işi için 5.842,00 TL’nin ve kapı aksesuarlarının imalatı işi için 4.100,00 TL’nin ilave iş kapsamında olduğu, mesh uygulaması arkasında çelik karkas yapımı işinin ve cnc kesim işinin 04.03.2016 tarihli sözleşme kapsamında olan işlerden olduğu, cephe arkası jenaratör söküm ve takım imalat işi için 1.500,00 TL’nin de ilave işlerden olduğu, fatura kapsamında talep edilebilecek tutarın trafo önü ve … panosu önü mesh uygulaması işi için 5.842,00 TL, kapı aksesuarlarının imalatı işi için 4.100,00 TL ve cephe arkası jenaratör söküm ve takım imalat işi için 1.500,00 TL olmak üzere toplam kdv hariç 11.442,00 TL ile sınırlı olduğu, % 18 KDV’nin ilave edilmesi sonucu davacının takip konusu alacak nedeniyle 13.501,56,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 13.501,56 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara yasal faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine, % 20 icra inkar tazminatı 2.700,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, delil listesinde bulunmasına rağmen tanıkların dinlenmeden, keşif yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra takibi bir sözleşmeye dayandığından yapılan işin ancak keşif ile tespit edilebileceğini, davacıya ödenen en son bedelin 81.400,00 TL olduğunu, keşif deliline dayanmalarına rağmen mahkemenin keşif yapmamasının hatalı olduğunu, tanık deliline dayanmalarına rağmen mahkemenin tanık dinlemeden karar verdiğini, davalıya gönderilen faturanın 8 gün içerisinde itiraz edilmediğini, 28 gün sonra iade yapıldığını, süresinde iade edilmeyen faturanın ticari defterlere işlenmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davalının davacıya borcu bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan 04.03.2016 tarihli yönetim binası dış cephe imalat ve montaj işi sözleşmesi ve bu sözleşmenin eklerine göre davacı tarafından yapılmasına karar verildiğini, davacının işleri 15.04.2016 tarihine kadar teslim etmesi gerekirken, ek süre verilmesine rağmen işleri tamamlayamadığını, davacı tarafa 22.08.2016 tarihinde Bakırköy … Noterliğinden ihtarname çekildiğini, ihtarname ile 10 gün içinde işlerin tamamlanmasının istendiğini, davacının ihtarnamede yer alan cezai şart ödenmesine dair şarta riayet etmediğini, davacının edimlerini yerine getirmediğini, ihtarnameden sonra davacının tüm işleri tamamlanmış olup, ardından tüm hak edişleri için 271.400,47 TL tutarında fatura kesildiğini, kesilen fatura itibariyle önceden gönderilen avans bedelleri kesilerek bakiye kalan 81.400,00 TL’nin 16.9.2016 tarihli çek verilerek bakiye borcun tamamının ödendiğini, davacının hiçbir alacağının bulunmadığını, ödemeler sonrasında davacıdan hiçbir hizmet alınmadığını, 8.9.2016 tarihli faturanın ödenmiş olması sebebiyle icra takibine konu olan 19.9.2016 tarihli davalı şirket tarafından usulüne uygun tutulmuş olan ticari defterlerde yer almayan fatura sebebiyle takibe itiraz edilmesinde haklı olduklarını, davacı tarafın yapmış olduğu işleri ispat edemediğini, mahkemenin davanın kısmen kabul kararının hatalı olduğunu, bilirkişi incelemesi gereğince davacı ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığını, davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğundan mahkemenin davalının ticari defterlerini esas alması gerektiğini, bilirkişi raporunda davacının fatura ilişkin yapmış olduğu işleri yaptığını ispatlayamadığının açıkça belirtildiğini, buna rağmen mahkemenin 13.501,56 TL tutarında bedeli ödenmesine hükmettiğini, dosyaya davacının tek somut delilinin nereye ait olduğu bilinmeyen fotoğraflar olduğunu, fotoğraflardaki yerin kendileri ile bir ilgisinin bulunmadığını, fotoğrafların bir kısmının render oldukları, diğerlerin ise davalı şirkete ait olmadığının belli olduğunu, render yani bilgisayar ortamında çizilmiş görüntü olduğu belirtilen fotoğrafların gerçeği yansıtmadığını, davacının yaptığı işi ispat etmesi gerektiğini, delil olması kabul edilemeyecek fotoğraflar ile karar verildiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafın sözleşme dışı bir iş yapıldığından bahsetmediğini, sözleşme kapsamında yapılan işlerin karşılığı olan fatura bedelinin eksik ödendiğinin ifade edildiğini, talep aşılarak karar verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında 04.03.2016 tarihinde “… yönetim binası dış cephe imalat ve montaj sözleşmesi” imzalanmıştır. Davacı taraf, edimlerini yerine getirmesine rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğini, icra takibine başladığını, takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali davası açmış; davalı taraf davacı tarafa herhangi borçlarının bulunmadığını, davacının edimlerini süresinde yapmadığını, eksik bıraktığı kısımları tamamlamadığını, 08.09.2016 tarihli düzenlenen fatura bedelinin ödendiğini, bu tarihten sonra davacının başka edimlerinin bulunmamasına rağmen 16.09.2016 tarihli fatura kesildiğini, bu faturadan kaynaklı borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiş; mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda düzenlenen fatura kapsamında yapılan iş bedelinin 13.501,56 TL olduğu gerekçesiyle, davanın bu miktar itibariyle kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. TBK’nın 470 ve devamı maddelerine göre, yüklenici bir bedel karşılığında iş sahibine bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de yapılan iş karşılığı bir bedel ödemeyi yükümlenmiştir. Yüklenici, eseri sözleşmeye fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak imal edip, tam ve eksiksiz olarak süresinde iş sahibine teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. Eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu durumlarda kural olarak işin yüklenici tarafından yapılıp tamamlandığı karine olarak kabul edilir. Taraflar arasında 04.03.2016 tarihli sözleşme gereğince davacı tarafından yapmış olduğu edimler sebebiyle 08.09.2016 tarih … sıra numaralı 271.400,47 TL bedelli fatura ve ayrıca davacı tarafından icra takibine konu olan 19.09.2016 tarih … sıra numarası ile 45.035,29 bedelli fatura kesilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yüklenici tarafından iddia edilen işlerin yapılıp yapılmadığı hususunda mahallinde keşif yapılmamış, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının düzenlemiş olduğu her iki faturaya konu işlerin mahallinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, taraflar arasındaki sözleşme kapsamı itibariyle davacı tarafından düzenlenen ikinci faturanın sözleşme dışı ek işlerden olup olmadığının tespiti, sözleşme kapsamındaki işlerin sözleşmede belirlenen fiyatlar üzerinden hesaplanması, ikinci faturada yer alan işlerin ek iş mahiyetinde ise yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiç fiyatları ile hesaplanarak, davacının toplam alacak miktarının belirlenmesi, varsa ödemeler düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahallinde keşif yapılmadan sunulan deliller ve fotoğraflar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece davacının asıl alacağı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptâli davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK’nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerekir. Mahkemenin kabulüne göre, davacı yüklenici tarafından talep ve dava konusu edilen iş bedeli alacağının yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları ile belirlendiği, bilinebilir ve likit olmadığı gözetildiğinde davacı yüklenici yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi de hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarih, 2017/79 Esas, 2019/275 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.