Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1303 E. 2022/650 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1303
KARAR NO: 2022/650
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2019
NUMARASI: 2015/1192 Esas, 2019/274 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı ile devam eden tek bir cari hesap ilişkisi kapsamında davacının işvereni olduğu …, … İmalatı işleri ve davalının işveren olduğu … İlk Öğretim Okulu iksa işlerinin davalı tarafından yapıldığını; tarafların bu işler kapsamında, karşılıklı faturaların kesilmesi sonrasında 02.04.2015 tarihinde yapılan hesap mutabakalı ile 136.854.67 TL davalının borcu olduğu hususunda anlaşma sağladıklarının davalı tarafından da kabul edildiğini; mutabakat tarihinden sonra 06.08.2015 tarihinde, üst işveren … ile davacı kesin hak ediş raporlarını tanzim edip şantiyeden ayrıldığını; bu tarihten sonra sözleşme konusu hiçbir iş yapılmadığından, ödemeyi gerektirecek hiçbir iş ve işlem bulunmadığını; mutabakatları altı ay sonra, fatura içeriğinden yapılan işin ne olduğu anlaşılamayan bir şekilde borcun kapatılmasına yönelik davalı tarafından kesilen faturanın davacı tarafından kabul edilmeyip iade edildiğini; taraflar arasındaki ihtilaf konusu davalının kestiği ve kabul edilmeyen bu fatura kapsamı işlerin ispatının gerektiğini; yapılan iş temel kazıkları olup, üzerine bina çıkması nedeni ile keşif yapılarak sonuca varılması mümkün olmadığından, teknik inceleme yapılmasına karar verildiğinde, asıl işveren … tüm hak ediş raporları ve eklerinin yapılan işin kesin delili olduğunu; müvekkilinin cari hesapta hak edişlerden ve faturalardan kaynaklı 136.854,67 TL alacağının tahsili için yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına, davalının itiraz ettiğini belirterek, haksız itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin inşaat sektöründe … işleri yapmakta olduğunu, tarafların birbirlerinin aldığı projelerde birbirleri nezdinde cari hesaplarının bulunduğunu, davacının Esenyurt ilçesi … Mahallesinde … Projesinde aldığı işlerden kazık çakımı işlerinin tamamının yapılan yazılı anlaşma gereğince müvekkili tarafından yapıldığını, taraflar arasındaki cari hesap ihtilafının tüm ticari ilişki dışında tamamen bu sözleşme karşılığı yapılan işlerden dolayı kesilen faturalar oluşturduğunu, iş sahibi davacı adına hak edişler yaptırıldığını, davacı adına bu hak edişlerin … davacının iş aldığı, … şantiye şefi ile karşılıklı yazılı olarak yaptığını, davacı firma yetkilisinin onayladığını, hak edişler neticesi … tarafından müvekkilinin davacıya keseceği fatura miktarları ödenecek bedel için hazırlanacak raporlar e-mail yoluyla gönderildiğini, yapılan hak edişlerin sözleşme birim fiyatlarına göre müvekkilinin davacıya yaptığı iş karşılığı alacağı bedel toplamının 462.316,94 TL olduğunu, bu bedelin 447.487,68 TL’sinin davacıya fatura edildiğini, davacı tarafından bedeli ödendiği haldc itiraz edilerek müvekkiline iade edilen ve daha sonra icra takibine konulan davaya konu alacak hariç müvekkilinin davacıdan 14.829,26 TL’lik alacağı bulunduğunu, davacı bu ödemeyi yapmadığı için müvekkilinin halen bu faturayı kesmediğini, 01/04/2015 tarihinde mutabakat almak için gönderilen yazıya 02/04/2015 tarihinde mutabıkız anlamında cevap verildiğini, müvekkili ile irtibat halinde çalışan …’nın işine son verildiğini, bu konunun müvekkiline 03/04/2015 tarihinde e-mail yoluyla bildirildiğini; müvekkili firma yetkilisinin, davacı firma yetkilisi ile yaptığı görüşmeler sonucu davacının kendisini oyaladığını düşünen müvekkilinin yaptığı hakedişlere mahsuben kendisine yapılan ödeme için en son KDV dahil 136.854,67 TL için davacıya 01.10.2015 tarihinde fatura edildiğini; davacı ödemesini çok evvelden yaptığı bu faturayı haksız bir şekilde Bakırköy … Noterliğinin 02.11.2015 tarih ve … yevmiye numaralı işlemiyle iade ettiğini; davacının fazla ödeme yaptığına ilişkin beyanını kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine ve % 20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında 15/02/2013 tarihli … işlerine ilişkin yüklenicilik sözleşmesi düzenlendiği, davacının … inşaat sahasındaki demir imalatı ve iksa işlerinin davalı yüklenici tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, dava konusu işler yer altında kaldığından ve yerinde tespit yapma imkanı bulunmadığından davacı ve davalı tarafından yapılan işlerin var olup olmadığı ve bu işler karşılığında işi yapan tarafın işi yaptıran taraftan ne tutarda bir bedel talep edebileceğinin taraflar arasında imzalanan sözleşme ve bu sözleşmeye uygun olarak düzenlenen her iki tarafın imzasını taşıyan hak ediş belgelerinin incelenmesi yoluyla belirlenebileceği; davalı tarafından dava dosyasına sunulan ve davacı ile düzenlendiği belirtilen taşeron hak ediş belgelerinin hiçbirinde davacı … kaşe imzasının bulunmadığı, sunulan bu hak ediş belgelerinde belirtilen imalatların yapılmış olduğu ve bu imalatlar karşılığında hak ediş belgelerinde belirtilen bedellerin hak edilmiş olduğu ile ilgili kesin delil bulunmadığı; taraflar arasındaki 15/02/2013 tarihli sözleşmede sözleşme konusu işin birim fiyatı belirlenerek 100 cm çapında … için birim fiyat verilmiş olup 80 cm çapında … için birim fiyat belirlenmemiş olduğu, davacı şirket ve asıl iş sahibi … arasında imzalanan kesin ve 9 nolu hak ediş belgesine ait bina için 80 cm çapında … imalatların yapılmış olduğunun görüldüğü; davalı cevap dilekçesinde taraflar arasındaki ihtilafın tüm ticari ilişki dışında tamamen 15/02/2013 tarihli sözleşme gereğince yapılan cari hesap ilişkisinden dolayı ihtilafın doğduğu belirtilmiş olup, davalı tarafından sunulan ve davacı ile düzenlendiği belirtilen taşeron hakediş belgelerinin hiçbirinde davacı … kaşe imzasının bulunmadığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin ve e-mail yoluyla yapılan yazışmaların davacı şirket yetkilisinin onayı ile yapıldığına dair belgenin bulunmadığı ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede takip tarihi itibariyle davacının 136.854,67 TL alacağının olduğu, davacı tarafından 01/04/2015 tarihli mutabakat mektubunda davacının 136.854,67 TL alacaklı olduğuna ilişkin belgenin davalı tarafından 02/04/2015 tarihinde imzalandığı, davalının bu belgeye karşı çıkmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile, 136.854,67 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline; takip tarihinden itibaren % 9’u aşmamak üzere yasal faizi ile birlikte takibin devamına; 136.854,67 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin taraflar arasındaki karşılıklı taşeron alt taşeron ilişkisini anlayamadığını; taraflar arasındaki karşılıklı iş ilişkisinde bazen müvekkilinin, bazen de davacının ana yüklenici müteahhidin taşeronu olarak aldığı işin bir kısmını alt taşeron olarak karşı tarafa verdiğini; müteahhit firmaların işveren sıfatıyla bir firmaya işin bir bölümünü taşeron olarak verdiklerinde tüm belgelerin kendi kontrolünde olmasını istemesi sebebiyle bu belgelerin tamamının önce işveren ile taşeron şirket arasında tutulacağını; taşeron şirket aldığı işin bir kısmını yine başka bir alt taşerona vermiş ise bu alt taşeron da öncelikle üst işverenin belgeleriyle hareket edip önce bu belgeleri doldurup sonra kendisi ve kendi işvereni olan taşeron şirket ile arasında bu belgeleri karşılıklı tanzim ettiğini; dosyaya sunulan tüm belgelerin bu şekilde yapıldığını; müteahhit firma, taşeron firma ve alt taşeron firma arasında yapılan işlerin hak edişlerin hesaplanmasında önce müteahhit firma teknik elemanlarının yapılan işi kontrol etmesi, kabul etmesi ve onay vermesi sonrası müteahhit firma ile taşeron firma arasında yapılan işlerin hesaplaması ve tutanakları tutularak, mutabakat bittikten sonra taşeron firma yaptığı işin hangi kısmını alt taşerona vermişse kendi teknik elemanları ve alt taşeron arasında alt taşeronun yaptığı işi kontrol etmesi, kabul etmesi ve onay vermesi neticesi bu kişiler arasında yapılan işin ve hak edişin tutanakları tutulacağı ve tutanaklar tutulması sonrası ise ancak bir üst firmanın talebi sonrası fatura düzenleneceğini; fatura düzenleme arasında işverenin yapılacak işle orantılı avans ödemesi yapması da makul ve doğal olduğunu; tarafların karşılıklı yaptıkları 5 proje karşılığı müvekkilinin davacıya toplam KDV dahil 545.413,70 TL’lik iş yaptığı, davacının ise müvekkiline toplam KDV Dahil 271.984,80 TL’lik iş yaptığını; tarafların karşılıklı yaptıkları işler için kesilmesi gereken faturalar toplamının bu bedeller üzerinden olması gerektiğini; davacının kendi yaptığı iş karşılığı faturasının tamamını müvekkiline kestiğini; müvekkilinin davacıya tüm işler için yapılıp, hak ediş tutanakları tutulduktan sonra parça parça faturalar kestiğini; müvekkiline en son davacı şirketin temsilcisi …’nın da onayıyla 28.01.2015 tarih ve … seri nolu toplam 136.854,80 TL bedelli faturayı kesip her zaman olduğu üzere elden davacının ofisine bıraktığını, davacının bu faturayı iade ettiğini, fatura iade edilince iptal edilerek, yapılan görüşmeler nihayetinde 01.10.2015 tarih … seri numaralı toplam 136.854,67 TL bedelli faturayı tanzim ederek kargo ile davacıya gönderdiğini; davacının bu faturaya da itiraz ederek Bakırköy … Noterliğinin 05.11.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarıyla iade ettiğini; müvekkilinin davacıya kestiği ve itiraz edilen fatura harici yine kesilmesi gereken fatura ve davacının ödemesi gereken borcu bulunduğunu; taraflar arasında karşılıklı yapılan işlerin devam ettiğini, karşılıklı işleyen bir cari hesap olduğunu; davacının işine son verdiği çalışanı …’nın çıkış tarihi itibariyle istenen hesap mutabakatına, o dönem cari hesabın gönderildiğini; müvekkilinin bu mutabakat sonrası kesmesi gereken faturanın hak edişle beraber olduğunu, davacının bunu bildiği ve ödemesini avans olarak önceden ve peşinen yaptığını; cari hesap işleyişinin ara bir döneminde yapılan hesap mutabakatının sadece o ara dönem ve karşılıklı hesapların o ara dönem için anlamı olup tüm cari hesap işleyişi ve taraflar arasındaki ilişkinin bittiği anlamında bir delil vasfı olmadığını; bir kısım işlerde müvekkilinin davacı taşeron şirketin alt taşeronu olarak iş yaptığı için gerekli ilk belgelerin işveren ile davacı arasında tutulduğunu, bilahare müvekkili ile davacı arasında yapılan işlerle ilgili belgelerin tutulduğunu; davacının inkar etmediği bu belgeler için davacının kaşesinin olmadığı belgeler diyerek mahkemenin kararına dayanak almadığını, oysa müvekkilinin sunduğu bu belgeleri imzalayan …., …, …, …, … isimli kişilerin tamamen davacının çalıştırdığı yetki verdiği kişiler olup, aynı zamanda davacı ile müteahhit şirket … arasında tanzim edilen evraklarda da geçtiğini; müvekkilinin yaptığı işlerin gerek yazılı olarak sözleşme, hak ediş listeleri ve diğer belgelerle ispatlanmış olup ayrıca sözü edilen işlerin yine müvekkili tarafından bizzat yapıldığı ve aslında müvekkilinin işçisi olup yapılacak işe özel davacının SGK listesinde bulunan davacı işçisi olarak gözüken ve çalışan tanıklar vasıtasıyla ispatlanabilecek iken mahkemenin göz ardı ettiğini; tarafından dosyaya sunulan belgelere davacının açıkça inkar ve itiraz etmediğini; mahkemenin yapılan işlerin tespiti ile bu işlerin maliyetinin hesaplanması ve tarafların birbirlerinden ne kadar alacaklı borçlu olduğunun tespitini yapması gerekirken bunun yapılmadığını; bilirkişi raporlarının hatalı, eksik ve karar vermeye yeterli olmadığını; bilirkişi raporunda hatalı olarak müvekkilince yapılan işin yer altında olması (… işi) sebebiyle tespitinin yapılamayacağını belirttiğini; oysa davacının yapılan işi inkar etmediğini ayrıca müteahhit olarak yaptıran … firmasının dava dosyasına verdiği 20.12.2016 tarihli cevabında davacı …’in anılan projede 1.280.380,44 TL tutarında … işi yaptığını belirttiğini; bu işleri ise davacının bizzat yapmadığını, bir kısmını müvekkiline ve başka alt taşeronlara yaptırdığını; işi müvekkilinin yaptığına dair dosyada 23.06.2014 tarihli davacı şirket yetkilisi …’nun tutanağının mevcut olduğunu; bilirkişinin hatalı olarak müvekkilince yapılan … projesinde dosyaya sunulan hak ediş belgelerinde davacının imzasının olmadığını söylediğini; oysa 08.05.2017 tarihli layiha ile dosyaya sunulan hak ediş belgelerinde ve müvekkili ile davacı arasından düzenlenen diğer birçok belgede davacı kaşe ve imzasının mevcut olduğunu; teknik bilirkişilerin dosyaya sunulan belgelere ve bu belgelerde davacının çalıştırdığı yetki verdiği kişilerin imzalarına rağmen bu işlerin müvekkili tarafından yapıldığını belirtemediklerini; mali bilirkişinin 29.05.2017 tarihli tutanakta davalının 2014 ve 2015 yıllarına ait defterleri incelenerek iade edildiğini belirtmesine rağmen, ek raporda davalı müvekkili defterlerinin ibraz edilmediğinden incelenmediğini beyan ettiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 02/01/2015 tarihli faturadan kaynaklanan cari hesap alacağını dayanak göstererek, 136.854,67 TL asıl alacak, 9.381,11 TL işlemiş faiz olmak üzere 146.235,78 TL toplam alacağın tahsili içi başlatılan takibe davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Davacının işveren, davalının yüklenici sıfatıyla imzaladıkları 15.02.2013 tarihli … İşlerine İlişkin Yüklenicilik Sözleşmesi ile davacı işverenin … inşaat sahasındaki demir imalatı ve iksa işlerinin davalı yüklenici tarafından birim fiyatla yapılmasının yüklenildiği; taraflar arasında cari hesabın bulunduğu; davacı tarafça cari hesaba dayalı icra takibinin başlatıldığı dosya kapsamandan anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan 31.10.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda, dava konusu edilen işlerle ilgili olarak işler yeraltında kaldığından ve yerinde tespit yapma imkanı bulunmadığından, davacı ve davalı tarafından yapılan işlerin var olup olmadığı ve bu işler karşılığında işi yapan tarafın işi yaptıran taraftan ne tutarda bir bedel talep edebileceği ile ilgili görüşün o işle ilgili davanın taraflarınca imzalanan sözleşmenin ve bu sözleşmeye uygun olarak düzenlenen her iki tarafın imzasını taşır hakediş belgelerinin incelenmesi yolu ile belirleneceğinin belirtilmesine rağmen mahkemece bu belgeler getirtilmeksizin sonuca gidilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, bilirkişinin 29/05/2017 tarihli tutanakta davalının 2014-2015 defterlerinin incelenerek iade edildiğini belirtmesine rağmen, ek raporda ibraz etmediğini belirterek, bu defterleri değerlendirmemesi de doğru olmamıştır. O halde; mahkemece asıl işveren … şirketinden dava konusu işlere ilişkin tüm hakediş ve belgelerin getirtilerek, taraf defterleri de incelenmek suretiyle davacının talep tarihi itibariyle talep edebileceği alacağın varlığı konusunda rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2019 tarih, 2015/1192 Esas, 2019/274 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.