Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1228 E. 2022/800 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1228
KARAR NO: 2022/800
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2017
NUMARASI: 2016/58 Esas, 2017/877 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı idare ile “İSKİ Tesisleri ve Arazilerinin İhata Duvarı Yapılarak Koruma Altına Alınması İnşaat İşi” yapımı konusunda 10.06.2005 tarih ve … no.lu sözleşme imzalayarak işi tamamlayarak davalı idareye teslim ettiğini, yapılan sözleşme eki gereği Yapım İşleri Genel Şartnamesine uygun ve idarenin talimatlarına göre yapılarak, ataşmanlara bağlanıp imzalandığını, bu belgeye göre taraflar arasında, yapılan iş miktarı ve bedeli konusunda anlaşmazlık bulunmadığını, davalı idarece hazırlanan kesin hesap mutabakatında yapılan işin niteliği, miktarı ve bedeli konusunda anlaşmazlık olmamasına rağmen, toplam bedelin 51.808,23-TL ödenmediği ve müvekkilin ihtirazi kayıtla imzaladığını, sözleşme eki gereği Yapım İşleri Genel Şartnamesine uygun ve idarenin talimatlarına göre yapılmış işler ile ilgili olarak toplam 51.808,53-TL’nin 03.02.2014 tarihli dilekçe ile davalı idareden talep edildiğini, davalı idarenin 28.03.2014 larih ve 52973636-755.07 145553 sayılı yazı ile, sözleşmede daha önce alınan %20 keşif bedeli sebebi ile mevzuat gereği ödemeyeceklerini bildirdiğini, bu gerekçenin hukuken kabul edilebilir olmadığını, yapılan işin tamamının sözleşmeye uygun biçimde davalının talepleri doğrultusunda yapıldığını, davalının hizmeti almış olmasına rağmen mevzuatı gerekçe gösterip sebepsiz zenginleştiğini ve aynı oranda müvekkilinin zarara uğradığını, davalının daha önceki ihalelerle ilgili fazla imalatları, yönetim kurulu kararı ile ödediğini, dava konusu imalat, ihale bedelinin %2’den daha az olması ve yönetim kurulunun bedeli ödeme yetkisine istinaden ödememesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının bu bedeli ödemesine engel bir yasal mevzuat olmadığını ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle ödemesinin yasal zorunluluk olduğu belirtilerek, 10.06.2005 tarihli sözleşme ve ekleri olan yapım işleri genel sözleşmesi ve davalı talimatları sonucunda yapılan 51.808,00-TL’nin kesin hesap tarihi olan 23.04.2014 itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin Makine İkmal ve Tesisler Dairesi Başkanlığı’nın idare kayıtları arasında mevcut 07.03.2016 tarihli yazısındaki bilgi ve değerlendirmeler çerçevesinde yüklenici firma … Ltd. Şti.’ne ihale edilen ISKİ’ye art muhtelif tesis ve arazilerin etrafının çevrilmesi işi ile ilgili sözleşme bedelinin 2.597.044,77- TL olduğunu, 17.08.2006 tarih ve T MM -14 sayılı Yönetim Kurulu Kararı İle %20 keşif artışı verildiğini ve toplam sözleşme bedelinin 3.116.453,72-TL olduğunu, iş bittikten ve geçici kabul yapıldıktan sonra hazırlanan 16 no.lu kesin hesap dosyasının Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanlığı Kesin Hesap Müdürlüğü tarafından incelendiğini, hak ediş raporu düzenlendiğini ve onaylandığını, 16. (kesin) hak ediş dosyası içinde bulunan sözleşme fiyatları ile yapılan işlerin toplam tutarının 3.168.261,95TL bulunduğunu, yüklenici firmanın 16 (kesin) no.lu hak edişi itiraz hakkımız saklı kalmak kaydıyla’ şerhini düşerek imzaladığını, 03.02.2014 tarih ve … sayıda kayıtlı dilekçe ile idareye başvuruda bulunarak 51.808,53-TL’lik kesin hesap kesintisinin iadesini istediğini, 20.03.2014 tarih ve 145553 sayılı yazı ile firmaya cevap verilerek adı geçen iş için mevzuat gereği 2. keşif artışı verilmediğinden ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, hak kaybı oluşmaması bakımından dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerle ilgili zamanaşımı itirazında bulunulduğunu, idare tarafından yapılan işlemlerin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu belirtilerek belirtilen nedenlerle usul ve esas bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında İSKİ tesisleri ve arazilerinin ihata duvarı yapılarak koruma altına alınması inşaat işi için 10/06/2005 tarihinde sözleşme imzalandığı, 17/08/2006 tarihinde ilave işlerin yaptırılması için % 20 keşif artışı verilerek sözleşme bedelinin 3.116.453,72-TL olarak revize edildiği, sözleşmelerin varlığı, yapılan iş ve miktarı konusunda niza olmadığı, toplam imalat tutarı farkının talep edildiği fakat 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 24. maddesine göre davalı idarece % 20 keşif farkı belirlenerek ilave işlerin aynı müteahide yaptırılmasına karar verilmiş olduğundan davacı şirketçe bu belirlenen bedel kapsamında işin bitirilmesi gerektiği, her ne kadar davacı vekilince dosyaya Yargıtay emsal içtihatları sunulmuş ise de somut uyuşmazlığın idarenin talimatı veya sözleşme dışı imalat bedeli istemine ilişkin olmadığı aksine davacı şirketle idare arasında ilave işler hususunda ek sözleşme yapıldığı, yönetim kurulu kararı ile sözleşme bedelinin revize edildiği ve davacı şirketçe bu hususa vakıf olunduğu, belirlenen bedel çerçevesinde yükümlenen işin bitirilmesi gerektiği, 4735 sayılı yasa gereğince somut davada vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile; DAVANIN REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalı idare ile yapılan sözleşmede belirtilen imalat miktarının tahmini olduğunu, işin sözleşme ile belirlenen birim fiyatlarla idarenin tahmini olarak hesapladığı iş miktarlarının yapılması olduğunu, bu sebeple yapılan iş miktarının, anlaşılan birim fiyat üzerinden hakedişe bağlandığını, sözleşmenin anahtar teslimi iş olmadığını, bu sebeple davalı idare ile yapılan sözleşme gereği imalatlara başlandığını ancak imalat sırasında idarenin tahmini olarak sözleşmede fiyatlandırdığı imalatların eksik olduğunun görüldüğünü ve %20 keşif artışı (imalat miktarı ile ilgili) verildiğini, yapılan sözleşme eki gereği Yapım İşleri Genel Şartnamesine uygun ve idarenin talimatlarına göre işin yapılıp, ataşmanlara bağlanıp imzalandığını, idare ne kadar imalat istemişse müvekkilinin o kadar imalat yaptığını, ve işi tamamlayarak davalı idareye teslim etiğini, işin bitimi ile son hak ediş olan 16 nolu hak ediş (Kesin) le imalat miktarlarının davalıca tespit edildiğini ve anlaşılan birim fiyatlarından hesaplama yapılarak toplam imalat bedelinin 3.168.261,95 TL olduğunun imza altına alındığını, ancak bunun sözleşme bedelini aşan 51.808.53 TL imalat farkının ödenmediğini, 818 sy. BK. “Madde 415 – İş sahibi yapılan işe icazet verirse, vekalet hükümleri cari olur.” 6098 sy. Kanun 531.maddesi “İş sahibi yapılan işi uygun bulmuşsa, vekalet hükümleri uygulanır”, 818.sy. Kanun Madde 413 – İş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte, yapan kimsenin hal icabına göre zaruri veya faideli bulunan bilümum masraflarını faizi ile edaya ve bu kabil taahhütlerini ifaya ve hakimin takdir edeceği zararı tazmine, iş sahibi mecburdur. denildiğini, aynı hükmün 6098 sy.529.maddesinde de yer bulduğunu, davalının kendi iç mevzuatı gereği ihale bedelinin %20 artışından fazlasını ödemesi konusunda mevzuatın izin vermediğinin belirtildiğini, işin davalının talimatları doğrultusunda yapılması sebebi ile vekaletsiz/vekaletli iş yaptıran idarenin bu bedeli ödemesinin yasal dayanağı olan ilgi mevzuat ve içtihatlar gereği davanın kabulü gerekirken reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava eser sözleşmesi kapsamında fazla yapılan imalat nedeniyle eksik ödendiği belirtilen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı, taraflar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmede yapılacak imalatın tahmini miktar üzerinden, birim fiyatla yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili yüklenicinin üstlendiği edimi yerine getirdiğini, kesin hak ediş ile müvekkili yüklenicinin yaptığı imalat miktarının ve buna göre bedelinin tespit edildiğini, ancak bedelin bir kısmının ödenmediğini belirterek ödenmeyen bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 10/06/2005 tarihli İSKİ’ye ait muhtelif tesis ve arazilerin etrafının çevrilmesi işine ilişkin eser sözleşmesi yapılmış olup, işin 09/06/2007 tarihinde bitirildiği, geçici kabul tarihinin 09/06/2007 kesin kabul tarihinin 12/09/2008 olduğu. sözleşme bedelinin 2.597.044,77 TL olup, 17/08/2006 tarihinde %20 keşif artışı verildiği ve toplam sözleşme bedelinin 3.116.453,72 TL olduğu, 09/06/2007 tarihli kesin hak ediş raporuna göre davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin 3.168.261,95 TL olarak tespit edildiği, yükleniciye 3.116.453,72 TL ödendiği davacı yüklenicinin kesin hak edişi ihtirazi kayıtla imzaladığı uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme dışı iş, sözleşme kapsamındaki işin yapımı sırasında veya bitiminden sonra işin gereği olarak yüklenici tarafından kendiliğinden ya da iş sahibinin talebi ile yapılan iştir. Sözleşme dışı işin, yapıldığının ve bunun iş sahibinin yararına olduğunun kanıtlanması halinde, 818 sayılı BK’nın 410. vd. (TBK 526. vd) maddelerindeki vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin talep edilmesi mümkündür. Yargıtay yerleşik içtihat ve uygulamalarında, usule uygun prosedür sürdürülerek sözleşme yapılmaksızın iş ve imalât yapılması ve bunun iş sahibi yararına olması halinde bedelinin 818 sayılı Borçlar Kanunu 410 ve devamı (6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı) maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca ve yapıldığı yıl piyasa rayiçleri ile istenebileceği kabul edilmektedir. Mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve KDV olacağından piyasa rayiçlerine göre bedelin tespitinde ayrıca yüklenici kârı ve KDV eklenmeyecektir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile işin yaklaşık miktarının ve birim fiyatının belirlendiği, daha sonra iş sahibince %20 keşif atışı düzenlendiği ve işin bedelinin yeniden tespit edildiği, işin tamamlanarak kesin hak edişin düzenlendiği, kesin hak edişe göre sözleşmede ve ek sözleşmede belirlenen miktarın üzerinde işin yapıldığı, davalı iş sahibince fazladan yapılan işin benimsenerek kabul edildiği sabittir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman teknik bilirkişiden, davacının sözleşme olmaksızın gerçekleştirdiği iş ve imalatların neler olduğu, davalı iş sahibi yararına olup olmadığı, davalı yararına ise yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda -mahalli piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve yüklenici alacağı bulunacağından bunlar ayrıca eklenmeksizin- gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi kanaatle istinafa konu kararın verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarih, 2016/58 Esas, 2017/877 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.