Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1207 E. 2022/280 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1207
KARAR NO: 2022/280
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2019
NUMARASI: 2018/393 Esas, 2019/261 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş için ödenen bedelin tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi, … ada, … parselde inşa edilecek olan gayrimenkulün tamamına davalı yanca bir adet 6 duraklı insan asansörü kurulumu ve işletilmesi konulu 10/11/2016 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflarınca davalı yanca kurulumu yapılan asansördeki eksik ve ayıpların belirlenmesi için Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/115 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit akabinde alınan bilirkişi raporunda, asansörün iniş çıkışların denetlenmesi kabin kapılarının ne zaman açılıp kapanacağı durumlarını ayarlanması işlemlerinin yapılmadığının, revizyon kartının arızalı olduğunun, elektrik kesildiği anda güvenli tahliye sağlayacak …’nin olmadığının, kat ve kapı ayarları ile fren ayarlarının yapılmadığının, 2 adet fleksibil takozu ilavesinin yapılması gerektiğinin, paraşüt frenlerinin ayarsız olduğunun, intercom sisteminin arızalı olduğunun, son kesici rampa montajının yanlış yapıldığının, 817-818 tüp manyetiklerinin değişmesi gerektiğinin, saptırma kaynağına tij ilavesi yapılması gerektiğinin, kaynaklı kapı konsol bağlantılarının civatalı hale getirilmesi gerektiğinin, mekanik topraklamanın yapılmadığının, iç kapı kaşığının hatalı olduğunun, kabin iç göstergesinin değiştirilmesi gerektiğinin, kuyu aydınlatmasının yapılmasının gerektiğinin, garanti kapsamı altında olan bakımların yapılması gerektiğinin ve belirlenen eksik ve ayıplı işlerin 10 günlük sürede 15.000,00 TL + KDV ile giderilebileceğinin tespit edildiğini, müvekkili tarafından davalıya tespit bilirkişi raporunda belirlenen eksik ve ayıplı işlerin tamamlanması için Bakırköy … Noterliği’nin 11/01/2018 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin davalıya 15/01/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen Büyükçekmece … Noterliği’nin 18/01/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname ile imalatta ayıp ve eksik bulunmadığının cevap olarak gönderildiğini ileri sürerek taraflarınca eksik ve ayıplı yapılan imalatların giderilmesi için taraflarınca yapılan 10.915,00 TL masraf bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkilinin asansör kurulumunu tam ve eksiksiz olarak yerine getirip davacıya teslim ettiğini, müvekkili tarafından davacıya asansörün çalıştırılmadan önce bir bakım şirketi ile anlaşılması ve asansörün bakım şirketi denetiminde ve kontrolünde kullanıma açılması ve periyodik bakımlarının aksatılmadan yapılması gerektiğinin açık bir şekilde bildirildiğini, müvekkilin ilgili kurumlardan iş bitim belgesini, asansör kullanma ruhsatını ve TSE’ den kullanım onay belgesini aldığını, ancak davacının uzun bir süre asansörü kullanıma açmadığını ve atıl vaziyette bıraktığını, gerekli bakımlar yapılmadan asansörün uzun süre atıl bırakılmasından dolayı arızalanmasının olası olduğunu, iş bitiminde TSE tarafından asansör yeşil etiketinin verildiğini, Beylikdüzü Belediyesi uzman görevlileri tarafından yapılan denetimler sonucunda asansörde hiçbir eksiklk olmadığının belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak dava konusu asansördeki ayıpların gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu eksik ve ayıpların 11.800,00 TL masrafla giderilebileceği, davacının 30/10/2017 tarihli ihtarname ile asansördeki ayıpları davalı tarafa bildirdiği, daha sonra Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/115 D.iş sayılı dosyasından yapılan işteki ayıpların tespitine ilişkin bilirkişi raporu alındığı, raporda tespit edilen eksiklik ve ayıpların giderilmesi yönünde davacı yanca davalıya 11/01/2018 tarihli ihtarname gönderildiği, davalının sonradan ortaya çıkan gizli ayıp için makul süre içerisinde ihbarda bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafça tespit raporunda belirlenen 15.000,00 TL ile bu dosyada alınan bilirkişi raporunda belirlenen 11.800,00 TL’den daha düşük bir miktar olan 10.915,00 TL masrafla söz konusu eksik ve ayıpların dava dışı … Ltd. Şti.ye yaptırıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, 10.915,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkilince imal edilen asansörde eksik ya da ayıp olması halinde TSE’den yeşil etiket alınmasının mümkün olmadığını, asansörde herhangi bir eksik ve ayıp bulunmadığını, asansördeki ayıbın asansörün uzun süne atıl durumda bırakılmasından ve bakım şirketi tarafından periyodik bakım yapılmamasından kaynaklandığını, davacı yanca dosyaya sunulan tespit raporu ile faturaları kabul etmediklerini, fatura bedellerinin iş bedelinin tamamına denk geldiğini, aynı davacı tarafından yan parselde yine müvekkili tarafından yapılan asansörde eksik ve ayıp bulunmadığına yönelik olarak Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/188 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun nazara alınmadığını, taraflarınca bu aşamada alınan uzman görüşünde asansörde ayıp bulunmadığının belirlendiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı; taşeron, davalı ise; yüklenicidir. Taraflar arasında imzalanan 14 maddeden ibaret 10/11/2016 tarihli sözleşme ile davalı taşeron sıfatıyla davacının yapımını yüklendiği İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi, … ada, … parselde inşa edilecek gayrimenkule bir adet 6 duraklı insan asansörü yapım ve teslim işini üstlenmiştir. Sözleşmede iş bedeli olarak KDV dahil 50.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek; iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Davacı yanca Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/115 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit akabinde elektrik mühendisi … ile makine mühendisi … tarafından hazırlanan 05/01/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda; asansörde tespit edilen elektrik ve mekanik eksik ve ayıpların giderilmesi bedelinin 10.000,00 TL olabileceği, asansörün yeşil etiket alınacak hale getirilmesi için gerekli malzeme+ işçilik bedelinin ise 15.000,00 TL+ KDV olacağı ve bu işlerin yapılması için gerekli sürenin 10 gün olduğu belirtilmiştir. Davacı yanca dosyaya delil olarak sunulan … Ltd. Şti tarafından davacı şirkete düzenlenen 08/02/2018 tarihli, … numaralı, Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/115 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit akabinde alınan ve ” bilirkişi raporundaki eksikliklerin giderilmesi” açıklamalı fatura bedelinin 9.250,00 TL olduğu ve davanın dayanağınını bu faturanın oluşturduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde 27/08/2018 tarihinde yapılan keşif akabinde makine mühendisi … ve mali müşavir … tarafından hazırlanan 07/11/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda; davacının 2015, 2016, 2017 yıllan ticari defterleri ile 2018 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2018 yılı envanter defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (16/04/018) itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, davalının 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllan ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 11.100,86 TL alacağının bulunduğu, raporda tespit edilen eksik ve gizli ayıpların giderilmesi, tamir ve tadili için 10 günlük süreye ihtiyaç duyulduğu ve bu eksik ve gizli ayıpların giderilmesi için gerekli olan masraf bedelinin KDV dahil 11.800,00 TL olduğu, tespit edilmiş eksiklere rağmen TSE tarafından yeşil etiket verilmesinin kusurlu olduğu, davalının asansörü 2014/33/AB Asansör Yönetmeliği Şartlarına uygun imal etmediği, davalının 95 /16/AT dekİ İşletme Ve Bakım Yönetmelik Şartları ile sınırlanan işleri yapmadığı için kusurlu durumda iken, ayıbın asansörün uzun süre çalıştırılmamasından kaynaklı olduğuna yönelik iddiların asansör tekniği yönünden mümkün olmadığı bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 11.800,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda mahkemece denetime elverişli tespit raporu ile mahkemece mahallinde yapılan keşif akabinde hazırlanan bilirkişi kurul raporundaki tespitlerin birbiriyle uyumlu olduğu, bu itibarla davalı yanca imal edilen insan asansöründeki eksik ve gizli ayıplar nedeniyle davacı yanın davalıdan alacaklı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarih ve 2018/393 Esas, 2019/261 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 745,60 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 186,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 559,20 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.