Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1201 E. 2022/264 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1201
KARAR NO: 2022/264
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2016/7 Esas, 2017/815 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalının ticari ilişkiye dayanan gerekli ödemeleri yapmadığını, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası nezdinde icra takibine başlandığını, davalı tarafından 40.035,22-TL tutarındaki takip alacağının 13.145,05-TL’lik kısmına itirazda bulunulduğunu, dosya borcunun 28.888,32-TL’sinin tahsil edilip kalan 11.146,90-TL’lik takibe devam edilmesi gerektiğini belirterek, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki icra takibine yaptığı kısmi itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı ile yapılan yazılı anlaşma uyarınca takibe konu SGK primi, yemek masrafı ve bir kısım malzeme masrafının davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, davacının sanki aralarında böyle bir anlaşma yokmuş gibi takip yaparak kendisine ait olacak masrafları davalıdan istediğini, davalının kendisine ait olan masrafların tamamını ödediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının … Fabrikasının yapım işinde çalışan taşeron firma olduğu, davacı tarafından davalı taşeron firmanın bir kısım işlerinin yapılmasının üstlenildiği, ticari defterler üzerinde alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı yandan 37.220,72-TL alacaklı olduğu, davalı şirkete ait usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerde davalının davacı yan 56.220,72-TL borçlu olduğu, aradaki 19.000,00-TL’lik farkın davacı yan kayıtlarında yer alan bu miktardaki tahsilat kaydının davalı yan kaydında yer almamasından kaynaklandığının tespit edildiği, taraflarca kabul edilen “… ” başlıklı belge kapsamında yapıldığı, sözkonusu belgenin esas iş sahibi … Fabrikası ile davalı … Ltd. Şti arasında yapılması konusunda mutabık kalınan işlerin listesi niteliğinde olduğu ve belgenin her sayfasının başında ve son sayfanın altında “Not: konaklama, sgk, yemek, yatak, nakliye tarafımıza aittir. İnşaat ve elektrik şantiye elektiriği size aittir. vinç size aittir.” ifadelerine yer verildiği, bu ifadelerin esas iş sahibi ile davalı yüklenici arasında yapılmasına karar verilen işlerle ilgili konaklama, SGK, yemek, yatak ve nakliye masraflarının davalı şirkete ait olduğunun kararlaştırıldığı, davalının kısmi itirazında haksız olduğu, davanın ispatlandığı gerekçesiyle, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itiraz olunan 13.145,05-TL miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin itiraz olunmayan 24.075,22-TL miktar ile birlikte 37.220,72-TL miktarı üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına, itiraz olunan 13.145,05-TL miktar üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında nazara alınmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, tartışmaya konu dosyadaki belgede , ” Not: Konaklama , SGK , Yemek , Yatak , Nakliye tarafınıza aittir. İnşaat ve elektrik şantiye elektriği , vinç size aittir.” ibaresinin bulunduğu belgenin davacı tarafından e-mail yoluyla davalıya gönderildiğini ve sonrasında da davalı şirket yetkilisince imzaladığını, bilirkişilerce sanki belge davalı tarafından davacılara gönderilmiş gibi kabul edilerek , belgede geçen konaklama , SGK , yol , yatak, nakliye tarafımıza aittir cümlesini davacıya yüklenmesi gereken ödemeler olduğunu belirttiklerini, oysa ki bu belgenin kimin tarafından gönderildiği e-mail kayıtlarında teknik olarak tespit edilmesi gayet kolay ve mümkün olduğunu, bilirkişiler bu yola gitmeyerek soyut bir yorumla davalı gönderdiğini kabul ederek sonuca ulaştıklarını, ayrıca davalı ile davacılar arasındaki ilişkide davalının işveren, davacıların ise yüklenici olduğunu, dolayısıyla İcmal belgesinin davalı tarafından gönderilmesinin mantığa aykırı olduğunu, çünkü işi yapacak olan ve fiyat teklifini verecek olan kişinin yüklenici olduğunu, ödemeleri de davalının yapacağını, belgedeki ödemelerin ne şekilde yapılacağı şeklindeki ibarenin de davalı için yazıldığını, itirazlarının kısmi itiraz olduğunu, bu belgede belirtilen kısımlara ilişkin olduğunu, mahkemenin hatalı karar verdiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında … Fabrikası mekanik tesisatı yapımı konusunda düzenlenen 15.07.2011 tarihli sözleşmede ” konaklama, sgk, yemek yatak, nakliye tarafımıza aittir inşaat ve elektrik şantiye elektriği size aittir vinç size aittir” düzenlemesi bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede yüklenici tarafından yapılan işlerin miktarı, işçilik birim fiyatı ve toplam işçilik fiyatları ayrı ayrı gösterilerek toplam iş bedeli 135.265,80 TL olarak kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme yüklenici tarafından iş sahibine yapılan teklif niteliğinde olup, teklifin alt tarafı davalı şirket temsilcileri tarafından imzalanmakla, teklif, sözleşme halini almıştır. Sözleşme her sayfasında “Not” şeklinde yazılı bulunan ” Not : Konaklama, SGK, yemek yatak, nakliye tarafımıza aittir. İnşaat ve elektrik şantiye elektriği size aittir, vinç size aittir.” şeklinde belirtilen ödemeler yüklenici tarafından karşılanması gereken kalemler olup, inşaat ve şantiye elektriği gibi kalemlerin ise iş yerine ait, iş yerinde karşılanması gereken kalemler olduğundan, bu notun teklif yapılan yüklenici tarafından düzenlendiği, notta belirtilen konaklama, sgk, yemek, yatak, nakliye tarafımıza ait denilmek suretiyle yüklenici tarafından karşılanması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından icra takibinde 37.220,72 TL cari hesap alacağı 2.814,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.035,32 TL’nin tahsili istenmiştir. Davalı borçlu vekilince sunulan 02.04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, 10.597,39 TL SGK primi, 2.162,96 TL yemek masrafı, 389,70 TL malzeme masrafı olmak üzere toplam 13.145,05 TL masrafın davacı alacaklıya ait olduğu gerekçesi ile bu miktar yönünden borca itiraz edilmiştir. İtiraza konu talep kalemlerinin sözleşme kapsamında davacı yüklenici tarafından karşılanacağı kararlaştırılan ödemelere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının kendi yapacağı ödemeleri davalıdan talep etmesi sözleşmeye ve hukuka aykırı olup, mahkemece, kısmen itiraza uğrayan alacak talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de, davanın 11.146,90 TL asıl alacak üzerinden açılmasına rağmen, mahkemece 13.145,05 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi de HMK’nın 26 maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davacının davasının reddine, davalının davacıdan talep ettiği %20 kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından ve davacının kötüniyetli olarak takip yaptığı açıkça ve ayrıca ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2017 tarih ve 2016/7 Esas, 2017/815 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE, 4-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 190,37 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 109,67 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan 21,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE,2-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 17,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 138,30 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.