Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1194 E. 2022/970 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1194
KARAR NO: 2022/970
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2019
NUMARASI: 2015/80 Esas, 2019/143 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif ile davacı arasında İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Pafta, …, …, …, …,… Ada, … Ve … Parsellerde yapılmış olan … bloktan ibaret sitenin ruhsata bağlanması ve iskan alınarak kat mülkiyeti kurulması konulu sözleşmenin 22/02/2010 tarihinde akdedildiğini, işbu sözleşme ile davacı şirketin söz konusu taşınmazlar üzerinde kurulu sitenin ruhsat işlemlerini tamamlayacağını, inşaat projesinin yapım, tasdik ve müşavirlik hizmetlerini sunacağını ve karşılığında davalı kooperatif tarafından 100.000,00 TL + KDV’nin ödeneceğini, işin bitirilmesinin mümkün olmadığını, ücretin yeniden belirlenmesi için ek bir sözleşme akdedilmesi zorunluluğunun doğduğunu, bu sebeple taraflar arasında 05/03/2013 tarihinde Proje Yapı Müşavirlik Ek Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin akdedildiğini, bu sözleşme ile tarafların sorumluluğunun belirlendiği 4. Maddesinin h fıkrasında davalı …, davacı şirkete 30.000,00 TL + KDV ek ödeme yapmasına karar verildiğini, davacı şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı … ise ödemeyi gerçekleştirmediğini, davalı kooperatif aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından 37.436,54 TL alacak için takip başlatıldığını, davalı tarafça anaparanın 25.842,00 TL’lik kısmına ve ferilerine itiraz edildiğini, yapılan bu kısmi itiraz sebebiyle takibin durduğunu, davalı tarafın takipte talep edilen 697,54 TL’lik faize ilişkin itirazının haklı olduğunu, asıl alacak yönünden yapılan itirazın ise haksız olduğunu, bu sebeple de asıl borç yönünden yapılan itirazın iptaline, itiraz edilen kısmın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22/02/2010 tarihli asıl sözleşme ile 05/03/2013 tarihli ek sözleşmenin imzalandığını, işbu sözleşmeler ile davacının, davalı kooperatife iskan alınarak kat mülkiyeti tapularının alınabilmesi için gerekli olan projelerin yapımı, ilgili kurumlarda işlemlerin takibi ve yapı denetim hizmetinin verilmesi hususunda anlaştıklarını, davalı … üstlenmiş olduğu edimlerini tam, eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini, davacı şirketin icra takibinin ve dava dilekçesinin ekinde yer alan hesap ekstresinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, anılan hesap ekstresinde 02/06/2014 tarihinde davalı … borç hesabına harç bedeli açıklamasıyla kaydedilen 7.960,00 TL tutarındaki borcu kabul etmediklerini, söz konusu meblağın ödeme belgesinin kooperatif yönetimine ibraz edilmesi şartıyla kabul edileceğinin davacı şirkete bildirildiğini, bu itibarla söz konusu meblağın kooperatif kayıtlarında muhasebeleştirilmediğini, sözleşme kapsamındaki ücrete dahil olan statik projelendirme mühendislik hizmetlerinin sözleşmeye aykırı olarak sunulmadığını, bu hizmetin davalı kooperatif tarafından sözleşme dışı …ltd. Şti. unvanlı firmaya yaptırılarak karşılığında 16.520,00 TL ödendiğini, bu nedenlerle davanın reddine, talep edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında 22.04.2010 tarihli sözleşme ve 05.03.2013 tarihli ek sözleşme ile ticari ilişki bulunduğu, takibe konu cari hesap alacağının bu sözleşmelerden kaynaklandığı, 22.04.2010 tarihli sözleşme ve 05.03.2013 tarihli ek sözleşmenin incelenmesinde yapı denetim hizmetinin davacı tarafça yapılması gerektiği, yapılmadığı için üçüncü kişilerce yapılacak işlemlere ödeme yapılacağı ve hesaptan mahsup edileceğine dair sözleşme hükümlerine göre KDV dahil 16.520,00 TL yapı denetim hizmeti olarak dava dışı …Ltd. Şti.’ye fatura karşılığı verildiği, davacı tarafın alacak konusu yaptığı 7.960,00 TL harç bedeline dair belge sunmadığı, mali ve teknik bilirkişilerden alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın takipten sonra ancak davadan önce borca kısmen itiraz ettiği 10.898,00 TL’yi tüm ferileriyle birlikte ödeyerek alacağın 25.841,00 TL’lik kısmına itiraz ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde 7.960,00 TL harç bedeli ödemesine dair belge sunulmaması ve sözleşme nedeniyle dava dışı …Ltd.Şti. ‘ye ödenen KDV dahil 16.520,00 TL alacaktan mahsup edildikten sonra davacının davalı taraftan 1.010,37 TL alacağının bulunduğunun belirtildiği, davacı tarafın cari hesap alacağı yönünden davalı tarafı temerrüde düşürmediği için faiz talep edemeyeceği, alacağın likit olmadığı ve yargılama neticesinde tespit edildiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin koşullar oluşmadığından reddi gerektiği gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 1.010,37 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya dair talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşullar oluşmadığından reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin kararına esas aldığı bilirkişi raporunun bir çok yönden hatalı olduğunu, bilirkişilerin harç bedeli olarak talep edilen 7.960.00.TL’lik ödemeye ilişkin belgeleri dosyada göremediklerini belirterek rapor düzenlediklerini ve mahkemenin de bu tespite göre karar verdiğini, davalı vekilinin de cevap dilekçesinde ödenip ödenmediklerini bilmediklerini iddia ettikleri harç makbuzlarının dosya ya taraflarınca sunulmuş olup tümünün dosyada bulunduğunu, bilirkişilerin yanıldıkları hususun 7.960.00.TL bedelli bir adet harç makbuzu aramaları olabileceğini, oysa söz konusu bedelin bir çok sayıda yapılan harç ödemelerinin toplamı olduğunu, bu harç belgelerinin ödeme evraklarının asıllarının müvekkilinde olduğunu, bununda söz konusu ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını açıkça ortaya koyduğunu, davalının dava dışı … Limitet Şti.’ne 16.520,00.TL’lik ödemesinin müvekkili alacağından mahsup edilmesinin hatalı olduğunu. sözleşmede müvekkilinin yapı denetim hizmeti vermesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını. Sözleşmede bu şekilde bir hizmetin sunulacağının kararlaştırılmadığını, müvekkili tarafından mimari, statik, makine ve elektrik projelerinin tamamının yapıldığını, yapılan bu işlemler sonucunda yapıda güçlendirme yapılması gerektiğinin tespiti üzerine davalı koopcratifin bu güçlendirmeyi yapmayacağını beyan etmesi üzerine müvekkili şirketin imza atmadığını, davalının başka bir firmaya sadece imzalatma işlemi yaptığını, mevcut binaya ruhsat alınabilmesi için laboratuvar çalışmalarıyla beraber müvekkilinin statik proje müellifi tarafından güçlendirmeli statik proje çizdiğini, güçlendirmeli statik projenin kooperatif sakinlerini rahatsız edeceğini düşünen kooperatif yönetiminin proje revizyonu istediğini, müvekkili şirketin böyle bir sorumluluk almadığını ve kendi hazırladığı projeyi davalı kooporatife teslim ettiğini, yani müvekkilinin sözleşmelerden kaynaklı tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, statik proje sebebiyle kooperatifin başka bir şirkete ödeme yapmasının müvekkilini bağlamayacağını mahkemenin bu yöndeki itirazlarını da dikkate almadan hatalı karar verdiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, eser sözleşmesi kapsamında ödenmeyen iş bedelinin tahsili için yapılan takibe kısmı itirazın iptaline ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında 22/04/2010 tarihli davaya konu sitenin ruhsata bağlanması ve iskan alınarak kat mülkiyeti kurulması konulu asıl ve 05/03/2013 tarihli Proje Yapı Müşavirlik Ek Sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği edimlerini yerine getiren müvekkiline bir kısım ödemenin yapılmadığını, bunların tahsili için yaptıkları takibe kısmı itiraz edildiğini belirterek kısmi itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında 22/04/2010 tarihli davaya konu sitenin ruhsata bağlanması ve iskan alınarak kat mülkiyeti kurulması konulu asıl ve 05/03/2013 tarihli Proje Yapı Müşavirlik Ek Sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalandığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık sözleşme ile kararlaştırılan işler ve yüklenicinin hak ettiği bedelden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalandığı konusunda çekişme bulunmayan 22/04/2010 tarihli sözleşmeye göre sözleşmenin konusu “İstanbul ili Tuzla ilçesi, … Pafta, …, …, …,…, … Ada 1 parsellerde mevcut olan yapıların 14.10.2009-1803 sayılı İBB Encümen Kararının uygulanarak yapılara iskan alınarak kat mülkiyeti tapularının alınabilmesi için gerekli olan projelerin yapımı, ilgili kurumlarda işlemlerin takibi ve yapı denetim hizmetinin verilmesi işi olarak” belirlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ek sözleşmede de ek sözleşme ile 22/04/2010 tarihli sözleşmenin bir bütün olduğu belirtilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde yapı denetim hizmeti verilmesinin sözleşme konusu olmadığını belirtmiş ise de asıl sözleşmenin konu başlıklı kısmında açıkça yapı denetim hizmetinin de sözleşme kapsamında olduğu belirtildiğinden davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Statik Projelendirme ve Mühendislik hizmeti de taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme kapsamında olup bedele bu iş dahildir. Davacı bu işin kendileri tarafından yapılmadığını kabul etmektedir. Bu iş sözleşme kapsamında olup bedele dahil olduğundan ve iş de davacı tarafça yerine getirilmediğinden bu işe ilişkin olarak davalı tarafça yapılan masrafın bedelden düşülmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Davacının harç bedeline ilişkin istinaf sebebine gelince, davacının dosyaya sunduğu harçlara ilişkin makbuz fotokopilerinde bir kısmının 2010 yılına ait olduğu, bir kısmının ise davalı kooperatif adına olduğunun belgelenemediği, bir kısmının kayıt suret harcı olduğu, bir kısmının proje tescil ücreti olduğu, sözleşmede davalı iş sahibinin harçlardan sorumlu olduğunun belirtildiği, ek sözleşmenin 05/02/2013 tarihinde imzalandığı, ek sözleşmede önceki sözleşme gereğince tüm bedelin ödendiğinin belirtildiği, 2010 yılına ilişkin harç bedellerininde iş sahibi tarafından ödendiğinin kabulü gerektiği, iş sahibinin ödemesi gereken harçlara ilişkin somut makbuzun dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla bu istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/02/2019 tarih ve 2015/80 Esas, 2019/143 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.