Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1182 E. 2019/830 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1182
KARAR NO : 2019/830
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/052019
NUMARASI : 2018/231 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/399 E, 2018/10454 K sayılı dosya:
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl davada ayıplı imalat nedeniyle tazminat; birleşen davalarda ise hakediş alacaklarının tahsili istenmiştir. Davalı vekili, mahkemeye sunduğu 29/04/2019 tarihli dilekçe ile, 08/04/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazlarını bildirerek, ek bilirkişi raporu alınmasını istemiş, mahkemenin 03/05/2019 tarihli ara kararı ile, davalı vekilinin sunmuş olduğu 29/04/2019 tarihli dilekçesinde 08/04/2019 tarihli rapora karşı ileri sürmüş olduğu itirazların raporda karşılandığı anlaşıldığından ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin ara kararında 08/04/2019 tarihli rapora karşı ileri sürülen itirazların raporda karşılandığı gerekçesiyle ek rapor talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, itirazın içeriğinin mahkemece dikkate alınmadığını, uyuşmazlık konusu ürünlerin davacı tarafça dosyaya sunulmadığını, incelemenin hangi ürünler üzerinde yapıldığının bilinmediğini, fotoğraflar üzerinden yapılan inceleme ile 6100 sayılı HMK’nın 290. Maddesinin ve dolayısıyla savunma hakkını ile hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, inceleme yapıldığı varsayılsa bile parçaların müvekkilince kaplanıp kaplanmadığının kanıtlanamadığı şeklinde sonuçlanması gerektiğini, yerel mahkemenin bu yöndeki ara kararının kaldırılmasına, kaplama işinin müvekkili şirketlerce ispat edilen parçalar üzerinde inceleme yapılarak yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. Maddesinde “(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir. İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar HMK’nın 341. Maddesinde sayılmış olup, “ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlar” dışındaki “ara kararları” hakkında istinaf yoluna başvurulamaz. Bu tür ara kararları ancak esas hüküm ile birlikte istinaf konusu yapılabilir. Mahkemenin istinaf konusu edilen 03/05/2019 tarihli ara kararı da istinaf edilebilen ara kararlarından değildir. Bu nedenle, istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/052019 tarih ve 2018/231 Esas sayılı ara kararı istinaf edilebilen ara kararlarından olmadığından davalı ve birleşen davalarda davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE,2- Davalı ve birleşen davalarda davacı tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,3- Davalı ve birleşen davalarda davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 341/1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.