Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1120 E. 2019/784 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1120
KARAR NO : 2019/784
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2019
NUMARASI : 2018/1030 Esas, 2019/160 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının dava dışı şirket ile davalı arasındaki fason imalat sözleşmesi kapsamında doğan alacağı temlik almak suretiyle davalıdan tahsili talebinden kaynaklanmış olup mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı şirket olmadığı gibi gerçek kişi tacir niteliği de bulunmamaktadır, davadaki talep eser sözleşmesi kapsamında olup, Türk Ticaret Kanununda sayılan mutlak ticari dava niteliği de bulunmamaktadır.Mahkemece, davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesi ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesiyle ilgili olması gerektiği, taraflardan birinin tacir sıfatını taşımaması halinde davanın asliye hukuk mahkemesinde genel hükümlere göre bakılıp sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu, somut olayda davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabına göre davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odasının yazı cevabına göre davalının esnaf kaydının bulunmadığı, Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazı cevabına göre ise gayrimenkul kira gelirinden dolayı mükellefiyet kaydının bulunmadığı bu nedenle davalının gerçek kişi tacir sıfatı bulunmadığı, ayrıca açılan davanın mutlak ticari dava niteliği de taşımadığı, TTK’nun 4/1 bendinde yazılı davalardan olmadığı gibi aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisnalar kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle HMK’nun 114 ve 115. maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, talep halinde dosyanın Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Karara karşı, davalı vekilince; asıl alacak ilişkisinin tarafları şirket olmakla tacir olduğundan ve şirketlerin her işi ticari sayıldığından dava konusu ihtilaf da ticari dava niteliğinde olduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu ve davacının şirket olmadığı gibi gerçek kişi tacir niteliği de bulunmadığı eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi yerinde olup, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih ve 2018/1030 esas, 2019/160 karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere karar verildi. 20/06/2019