Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1106 E. 2019/1068 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1106
KARAR NO : 2019/1068
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2018
NUMARASI : 2017/1156 Esas, 2018/935 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, oyunculuk sözleşmesi nedeniyle yazılı eser sözleşmesini ilişkisine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, takip konusu alacağın eser sözleşmesi ilişkisine dayalı olduğu, eser sözleşmelerinde alacak taleplerinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, oyunculuk sözleşmesi tarihi (08.08.2008), sonradan imzalanan 31.03.2009 tarihli Eser Sahipliği Devir Sözleşmesi, sözleşmenin sona erme tarihi (10.07.2009), hatta sözleşmenin 4/C maddesine göre 1 yıl sonrası olan 10.08.2010 tarihi nazara alınsa dahi, takip tarihi 15.12.2016 tarihine göre 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olmakla, davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın zamanaşımı sebebiyle reddine dair verilen karar davacı şirket vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket iş sahibi, davalı gerçek kişi yüklenicidir. Davacı şirket, davalı ile “…” isimli televizyon dizisi için 08.08.2008 tarihinde oyunculuk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4/C maddesi gereği davalıya 323.440,00 TL avans ödemesi yapıldığını, davalı tarafından 21 bölüm için taraflarca anlaşılan bedeller üzerinden toplam 395.675,00 TL serbest meslek makbuzu düzenlenerek kendilerine teslim edildiğini, anılan bedellerinden bir kısmının ilk başta ödenen avans bedelinden mahsup edildiğini bir kısmının ise nakden ödendiğini, aynı süreçte dizinin 12.bölümünden başlamak üzere 31.03.2009 tarihli eser sahipliği devir sözleşmesi imzalandığını, yine davalı tarafdan anılan sözleşme uyarınca 3 adet toplam 121.686,78 TL tutarında SMM düzenleyerek kendilerine verildiğini, bunların bir kısmının da yine davacı şirketin avans alacağından mahsup edildiğini, bir kısmının ise banka üzerinden nakden ödendiğini, cari hesap ekstresine göre davacının davalıya toplam 742.801,74 TL ödeme yaptığını, buna karşın toplam 517.361,74 TL SMM almış olduğunu, buna göre sözleşmenin sona erdiği 10.08.2009 tarihi itibariyle bakiye (avans bedeli olarak) 225.440,00 TL alacaklarının bulunduğunu, 1 senelik ödeme süresi belenerek hesaplanan 127.768,12 TL tutarındaki faizi ilavesi ile birlikte 353.208,12 TL ‘nin tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip yaptıklarını, davalı-borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı ise, davacı şirket ile 08.08.2008 tarihli oyunculuk sözleşmesi imzalandığını, 12.bölümden itibaren aynı zamanda dizinin senaryo ekibine katıldığını, bölüm başına 30.000,00 TL’nin kararlaştırıldığı, dizinin 21.bölümden itibaren yayından kaldırılmasıyla sözleşmenin 10.08.2009 tarihinde sona erdiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, takip dayanağı protokollerdeki imzaları kabul etmediklerini, davalı hiçbir şekilde temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, talebin yargılamayla değerlendirileceği ve davacı yanın taleplerinde haksız olması nedeniyle icra inkar tazminatının talep edilemeyeceği belirterek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunduğu, cevaba cevap dilekçesinde ise talep dayanağı alacağın oyunculuk sözleşmesinden (eser sözleşmesi) bağımsız olduğunu, davacı şirket tarafından 2007 Ekim ayından 2008 temmuz ayına kadar farklı tarihlerde davalıya haricen ödenen bedeller olduğunu, sözleşmenin bu ödemelerden sonra imzalandığını ve 4/C maddesinde de gösterildiğini bu nedenle alacağın 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğunu ileri sürmüştür.Mahkemece, dava konusu takip dayanağı alacağın eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığı belirtilerek davanın 5 yıllık sürede açılmadığından bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı şirket vekili istinaf talebinde özetle; dava konusu takip dayanağı alacağın oyunculuk sözleşmesiyle ilişkisinin bulunmadığını, 2007 Ekim ayından 2008 Temmuz ayına kadar farklı tarihlerde ödenen toplam 323.440,00 TL’nin davalıya borç olarak verildiğini, sözleşmenin bu ödemelerden sonra imzalandığını, borç verilen tarihlerde taraflar arasında herhangi bir sözleşme ya da hukuki ilişkinin bulunmadığını bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında oyunculuk sözleşmesi nedeniyle yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı şirket, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden önce davalıya muhtelif tarilerde ve miktarda borç para verdiğini, sözleşme imzaladıktan sonra ise davacının bölüm başına alacağı tutardan kısmen mahsup ettiklerini ancak davalının oynadığı sözleşmeye konu dizinin bir süre sonra yayından kaldırıldığı ve sözleşmenin bu nedenle fiilen feshedildiğini belirterek davacıya sözleşme öncesi verilen bakiye alacağın tahsili için başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini; davalı ise, zamanaşımı itirazında bulunarak, davacı tarafla oyunculuk görüşmesinin sözleşme imzalanmadan önce başladığını, tüm ödemelerin sözleşme kapsamında yapıldığını borçlu olmadıklarını belirterek davanın tümden reddini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu takip dayanağı alacağın oyunculuk sözleşmesi kapsamında olduğunu, oyunculuk sözleşmesinin eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğunu, eser sözleşmesinde alacak taleplerinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirterek sözleşmenin sona erdiği 10.08.2009 tarihi ve hatta 4/c maddesine göre ödeme tarihi olan 1 yıl sonrası (10.08.2010) tarihinden dahi, 15.12.2016 talep tarihine kadar 5 yıllık sürenin dolduğu belirtilerek davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine dair verilen karar davacı şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme imzalanmadan önce davalıya yapılan ödemenin sözleşme kapsamında yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4/c maddesinde davacı şirketin davalıya (tarihleri ve miktarları maddede belirtilmiştir) toplam 323.440,00 TL avans ödemesi yapıldığını, söz konusu bedellerin karşılıklı anlaşılacak miktarda oyuncuya ödenecek bölüm bedellerinden mahsup edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki bu açık düzenleme ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu takip dayanağı alacağın davacının iddia ettiği gibi borç para olmadığı ve sözleşme kapsamında yapılan ödemeler olduğu sabittir. Aksi de davacı tarafça isbatlanamamıştır. O halde, eser sözleşmesi niteliğinde bulunan oyunculuk sözleşme kapsamında talep edilecek alacakların sözleşmenin feshedildiği (sona erdiği) tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinde talep edilmesi gerekir. Somut olayda, alacak talebine ilişkin takip bu süreden sonra yapılmıştır.Yapılan açıklamalara göre, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karar usul, yasa ve tüm dosya kapsamına uygun olmakla davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2018 tarih ve 2017/1156 Esas, 2018/935 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 17/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.