Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1092 E. 2022/849 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1092
KARAR NO: 2022/849
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI: 2015/636 Esas, 2017/1265 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 18/02/2009 tarihinde imzalanan otopark sistemleri ile ilgili sözleşmeye ait ürünlerden … markalı cihazların yazılımlarının lisanslı olmadığını, davalı firmanın kurduğu sistemin otomatik ödeme istesyonunun kredi kartı okuyucusunu ihtiva etmediğini, müvekkilinin sözleşmeye konu edimlerin eksik ifa edilmiş olması nedeni ile teknik bakımdan bir bütünlükten bahsedilemeyeceğini, işin iteliğine bakıldığında cihazların yazılımlarının ve kredi kartı okuyucusunun söz konusu sistemin esaslı unsurunun eksikliğinin davalı şirketin ağır kusurlu olmasından kaynaklandığının, bu nedenlerle; 9.636 Euro tutarındaki lisans bedeli ve 200 Euro otomatik ödeme istasyonu kredi kartı okuyucu bedelinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davalının sözleşmeye konu edimlerini ifa sırasında, … marka cihazların yazılımının lisanslı olup olmadığı ve davalı firmanın kurduğu sistemin otomatik ödeme istasyonunun kredi kartı okuyucusunu ihtiva edip etmediği yönünde yapılan incelemede davacı … davalı arasında imzalanan … Otopark Sözleşmesine konu … marka cihazlarının lisansının orijinal yazılım olmadığı ve kredi kartı okuyucu sistemi olmadığı, davacı … davalının incelenen defterlerine göre davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfı taşıdığı, davalının defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olmadığı , taraf ticari defterlerinin birbiriyle mutabık olduğu, defteler kayıtlan açısından tarafların borç/ alacağı olmadığı, gerek taraflarca akdedilmiş sözleşmede gerekse sözleşmeye konu … marka Otopark Cihaz ve ekipmanlarına ilişkin faturada davacının tazminat talebine esas olan yazılım ve kredi kartı ünitesinin tutarına ilişkin bir açıklık olmadığı ve defterlerde de bu konuda bir açıklık olmadığı ancak teknik değerlendirme sonucu davacının tazminat talebine esas miktarın 5.256,00 Euro yazılım bedeli 400,00 Euro kredi kartı ünitesi devreye alma ücreti olmak üzere toplam 5.656,00 Euro olarak tespit edildiği ve davacının dava konusu talebini davalıya çektiği ihtarnamede istediği ve temerrüdün 02/06/2015 tarihinde oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, 200 euroluk kısım yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu yönde mahkeme kararında gerekçe bulunmadığını, bilirkişi raporlarında da bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, mahkemenin zaten 400 euro olarak bu talebi kabul etmiş olduğunu, talep etmediği kısımın yazılım bedeli ama gerekçede nasıl bu bedelinin bulunduğunun belli olmadığını, davacının bu yönde istinaf gerekçesinin dilekçede sunulmadığını beyan etmiştir. Davalı vekili istinafında, davacının bankadan hiçbir zaman pos cihazı temin etmediğini, montajını istemediğini, 6 yıl boyunca kredi kartı kullanmadığını bu yönde savunmayı doğrular bilirkişi raporunun olduğunu, lisanssız yazılım kullanıldığı iddiasının kanıtlanamadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi , davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında otopark sistemini konu alan götürü bedel usulünde düzenlenmiş yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi cihazların lisanslı olmadığını ve ayrıca otomatik ödeme istasyonu kredi kartı okuyucusunu da ihtiva etmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuş, davalı işi sözleşmeye uygun olarak tamamlandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davacının talebi, işin eksik yapıldığı iddiasına dayandırılmıştır. Dava dayanağı sözleşme, götürü bedel olarak düzenlenmiştir. Götürü bedel sözleşmede iş sahibinin eksik ve ayıp nedeniyle fark ödemesinin olup olmadığı veya yüklenicinin talep edebileceği bedelin hesaplanabilmesi için fiziki oran yöntemi uygulanarak belirlenmesi gerekir. Bilirkişi raporunda bu yol ve yönteme göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde içinde bir yazılım ve lisans konusunda uzman bir bilirkişisinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, sözleşme hükümleri de değerlendirilmek sureti ile, öncelikli eksik ve ayıplı işler de dikkate alınarak işin fiziki gerçekleşme oranı belirlenmeli ve bulunacak bu orana sözleşmede kararlaştırılan götürü bedel uygulandıktan sonra saptanan tutardan ihtilafsız veya isbatlanmış ödemeler mahsup edilerek hesaplama yapıp yeniden bir rapor alınarak, ilk raporla çelişki oluşturması halinde çelişkinin de giderilmesi sureti ile alınacak rapora göre hüküm kurulması gerektiğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2017 tarih, 2015/636 Esas, 2017/1265 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Taraf vekillerince yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.