Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1052
KARAR NO : 2020/1233
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2019
NUMARASI : 2018/685 Esas, 2019/127 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesine dayalı fazla ödenen iş bedelinin iadesi talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı eldeki bu ek davayla, davalı yüklenici ile yapılan sözleşme gereği davalı firma tarafından yapılan iş karşılığında fazla ödeme yapıldığını, Bursa 2. ATM’nin 2009/543 Esas sayılı dosyasında bu fazla ödemeden 7.500,00 TL’sinin iadesine hükmedildiğini ve kararın derecattan geçerek kesinleştiğini anılan davada belirlenen tutardan hükmedilen bedel mahsup edilerek kalan 153.707,24 TL ile işlemiş reeskont faiz tutarı olan 129.226,14 TL olmak üzere toplam 282.933,38 TL’nin tahsili için yapılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş; davalı taraf ise, herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış ve yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesinleşen Bursa 2. ATM dosyasında belirlenen bakiye bedele kabul edilerek davanın (işlemiş faiz yönünden) kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafça istinafı üzerine Dairemizin önceki kararı ile, kısmi davada sadece hükmedilen bedel yönünden kesin olduğu, takibe konu bakiye alacak talebi yönünden yeniden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece bu kez Dairemiz kararına uygun olarak kalan alacak yönünden alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davalı yüklenici şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini, zamanaşımı def’ileri hakkında mahkemece bir karar verilmediğini, mahkemece Dairemiz kararına aykırı karar verildiğini, müvekkilinin ticari defterleri ibraz etme zaruretinin bulunmadığını, davacı defterlerinin usule uygun tutulmadığını, eldeki davada alacak miktarının kanıtlanamadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, takip haksız ve kötüniyetli olduğundan müvekkili lehine haksız icra tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında görülen bu ek davaya konu icra takibiyle Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşen kısmi davada bilirkişi tarafından belirlenen ve hükmedilen miktarın dışında kalan bakiye tutarın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece takibe konu bu bakiye alacak yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davalının kendi ticari defterlerinde dahi davacı tarafa 161.207,24 TL borçlu olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir yanlışlık bulunmamaktadır. Davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı borç tutarı esas alınarak karar verilmiş olmasına göre, alacağın belirli ve davalının takibe itirazında da haksız olduğu, davacının icra takibi yapmasında kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, icra inkar tazminatına hükmedilerek kötüniyet tazminatın reddine dair verilen kararın da usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2019 tarih ve 2018/685 Esas, 2019/127 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 18.599,78 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 4.650,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.949,08 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 10/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.