Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1021 E. 2019/679 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1021
KARAR NO : 2019/679
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2019
NUMARASI : 2019/79 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
TALEP KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin alt yüklenici olarak her iki davalı ile konut inşaat yapım işine ilişkin alt yüklenici sözleşmesi imzaladığını, davacı tarafın sözleşmeye istinaden edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalıların işi teslim aldığını, ancak tarafların kesin hakediş alacağı konusunda ihtilafa düştüklerini ve müvekkilinin hakedişini alamadığını belirterek şimdilik 10.000,00-TL maddi kaybın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş ayrıca ileride telafisi mümkün olmayacak zararların da ortaya çıkacağından dolayı sözleşme konusu konut taşınmazlar üzerine tedbir konulmasını, tedbir talebi yerinde görülmez ise, davalıdır şerhi konulması talebinde bulunmuştur.Davacı tarafın bu talebi üzerine tensip tutanağı ara kararları ile 6.ve 7. maddede; “-Davanın konusunu teşkil etmeyen davalı tarafa ait malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin istinaf yolu açık olmak üzere reddine, -Medeni Kanun 1010. Maddesinde; çekişmeli hakların konumasına ilişkin görülmekte olan gayrimenkul davaları ile ilgili olarak mahkeme kararıyla “davalıdır” şerhinini tapu kütüğüne şerh verilebileceği belirtilmiştir. Açılan dava çekişmeli hakkın söz konusu olduğu gayrimenkul davası olmadığı için “dava şerhi” konulması talebinin reddine” dair karar verilmiştir. (istinaf incelemesine konu ara kararları gerekçeli olarak yazılmamıştır)Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.Dava dilekçesindeki talep para alacağına ilişkin olup, bu nedenle ancak ihtiyati haciz talep edilebilir. Tedbir talep edilen hususlar dava konusu değildir. Bunun yanı sıra alacağın yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde belirlenmesi gerekir. Yerel mahkemece yaklaşık ispata ilişkin koşullar oluştuğunda talep halinde davanın ilerleyen aşamalarında toplanan delillere göre tedbir kararı verilmesi mümkün olup, bu aşamada tedbir talebinin reddi kararı açıklanan ilke ve değerlendirmelere göre yerinde olduğundan davacı tarafın istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2019 tarih ve 2019/79 Esas sayılı tensip ara kararlarında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.