Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1013 E. 2021/2 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1013
KARAR NO: 2021/2
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2018
NUMARASI: 2013/236 Esas, 2018/287 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 06/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili, kesin kabul işleminin yapılması ve teminat mektubunun iadesi talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında 07.04.2010 tarihinde, … ihale kayıt no.su ile 2 adet fener bakım ve transfer botu imalatına ilişkin sözleşme imzalandığını, anılan sözleşme uyarınca, müvekkili şirket tarafından inşası üstlenilen botlara ilişkin projelerin davalı Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü kontrol heyeti tarafından onaylandıktan sonra botların yapımına başlandığını, 03.10.2010 ve 03.11.2010 tarihlerinde teslimi öngörülen … ve … isimli botların imalat işlemlerinin müvekkili şirket tarafından tamamlandığını, komisyonca teslimatın uygun görülerek, geçici kabul belgesi ve fiilen ve resmen teslimin gerçekleştiğini, devam eden süreçte davalı tarafından müvekkili şirkete birtakım arızalara ilişkin bildirimde bulunulduğunu ve müvekkili şirketin bu bildirimlere binaen taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca garanti kapsamında yer alan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak davalı tarafça garanti kapsamında olmayan arızaların gerekçe gösterilerek müvekkilinin hak edişlerinden 20.000,00 Euro kesinti yapıldığını, yine davalı yanca müvekkilinden 30.03.2010 tarihli ve 64.200,00 Euro bedelli kesin teminat mektubu alındığını ve anılan teminat mektubunun müvekkili davacı şirket tarafından defalarca iadesinin talep edilmesine rağmen, davalı tarafça teminat mektubunun müvekkiline iadesinden imtina edildiğini, müvekkili şirketin, sözleşme kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, taraflarınca İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/80 Değişik İş sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi incelemesinde, arızaların davalının iddia ettiğinin aksine garanti kapsamında olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek sözleşmeye istinaden davalı tarafından geçici kabul işlemleri gerçekleştirilen 2 adet fener bakım ve transfer botunun kesin kabulünün hükmen tespitine, 6098 Sayılı TBK’nın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müvekkili şirketin hak edişlerinden kesilen 20.000,00 Euronun temerrüt tarihiden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve sözleşme kapsamında müvekkilinden alınan 30.03.2010 tarihli 64.200,00 Euro bedelli teminat mektubunun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, öncelikle davacı tarafın bu dava ile ileri sürdüğü talepler konusunda müvekkili kuruluşa husumet yöneltme ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafın taleplerinin müvekkili kuruluş ile davacı şirketin de içinde yer aldığı …Ltd. Şti./ …Ltd.Şti. İş Ortaklığı arasında 07.04.2010 tarihinde imzalanan sözleşmeye dayandığını, iş ortaklıkların ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, taraf olunan davalarda ortakların hep birlikte hareket etmeleri gerektiğini, dava konusu botların kesin kabul prosedürünün sözleşmenin 35.5.maddesinde” garanti süresi 2 yıldır. Her bir botun geçici kabul tutanağının onaylanması ile garanti süresinin başlayacağını, bu sürelerin bitiminde yüklenicinin, kesin kabul işlemlerinin yapılması için idareye dilekçe ile başvuracak ve kesin kabul işlemi yapılacaktır ” şeklinde düzenlendiğini, yüklenici tarafından yapılan başvuruyu müteakip botların kesin kabulü için müvekkili kuruluş bünyesinde işlemlere başlanıldığını ve kesin kabul sürecinin halen devam ettiğini, davacının hak edişlerinden kesilen 20.000,00 Euronun geçici kabul tutanağına ek olarak düzenlenen ve yüklenici tarafından da kabul ve imza edilen eksik işler listesinde sayılan işlerin tamamlanması şartına bağlı olarak kesildiğini, tutanak altına alınan eksik işlerin yüklenici iş ortaklığı tarafından tamamlanmadığından talebinin reddinin gerektiğini, davacının, müvekkil kuruluş tarafından sözleşmede belirlenen usule uygun olarak kendilerine yapılan bildirimlere rağmen, sözleşmeye konu botların garanti kapsamında meydana gelen arızalarına müdahale etmediğinden ve bu arızaların sözleşme hükümleri çerçevesinde müvekkili kuruluş tarafından giderildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosyaya ibraz edilen 22.04.2014 tarihli kesin kabul tutanağında davaya konu … ve … botlarının kesin kabullerinin yapıldığının anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan harcama belgelerinin detaylı şekilde incelendiği, mevcut belgelerin içeriği dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davalının davacı hak ediş bedelinden yaptığı 20.000,00 Euro kesintiden eksik işlerin tamamlanması için toplam 17.854,39 Euro miktarında harcamalar yaptığının tespit edildiği, yapılan harcamalar mahsup edildikten sonra davacının 2.145,61 Euro alacağının bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin kesin teminat ve ek kesin teminatın geri verilmesi başlıklı 12.4 maddesi ile 41.1. maddesi gereğince, davalı tarafından hak ediş bedelinden yapılan kesintiler dışında kalan ve garanti kapsamında olduğu tespit edilen ve davalı tarafından yapılan 35.332,34 TL tutarındaki harcamalardan davacı şirketin sorumlu olduğu, sözleşmenin 41.1. maddesi uyarınca teminatın iadesi şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, taraflar arasındaki sözleşmeye konu … ve … botlarının kesin kabullerinin yapılması talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, hakedişlerden kesilen 20.000,00 Euro’nun iadesi yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 2.145,61 Euro’nun 16.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 64.200,00 Euro teminat mektubunun iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı her iki tarafça istinaf kanun yoluna başvurulumuştur. Uyuşmazlık, TBK’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı şirket ve dava dışı … Ltd.Şti’ nin oluşturduğu adi ortaklık ile davalı arasında 07.04.2010 tarihli Fener Bakım Ve Transfer Botu Teminine İlişkin Sözleşme imzalanmıştır. Davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tacir sıfatını taşımamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır. Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu ve davacı tacir ise de davalının tacir sıfatını taşımadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmaksızın yargılamaya devam edilerek esastan karar verilmesi isabetsiz olmuştur. ( bkz. Dairemizin 02.12.2020 tarih, 2020/984 Esas, 2020/1389 Karar; 27.04.2018 tarih, 2018/587 Esas, 2018/479 Karar sayılı kararları) Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2018 tarih, 2013/236 Esas, 2018/287 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.