Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/983 E. 2020/1092 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/983
KARAR NO : 2020/1092
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI: 2015/1089 Esas, 2018/218 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 20.02.2014 tarihli sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından, müvekkili şirkete inşa edilen havuzun Eylül 2014 tarihinden bu yana kullanıldığı, sözleşmenin 7-k maddesi uyarınca davalı şirketin fabrikasyon hatalarına karşı 10 yıl, işçilik hatalarına karşı 2 yıl garanti yükümlülüğü bulunduğu,11.12.2014 tarihinde havuzda su kaçağı gerçekletiğinin tespit edildiğini, su kaçağının giderilmesi ve kaçak yaşanan bölge ve ilgili diğer bölgelerin izolasyonun yeniden yapılmasının gerektiğini, durumun Kartal …Noterliğinin 16.12.2014 tarih ve … yevmiye numarası ile davalı şirkete ihbar edildiğini, davalı şirketin havuzdaki ayıp ve kusurların giderilmesi için zorunlu olan havuz boşaltım ve yeniden dolum masraflarının bir kere daha müvekkil şirketçe karşılandığını, sonrasında 2015 yaz ayları başında havuzun alt kısımlarında birden fazla yerde su sızıntısı tespit edildiğini, sızıntının davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirket e-posta yazışması ile çelik panellerin dışında toz tıkaç dökülerek sızıntının önlenebileceğini havuzun boşaltılmasına gerek kalmayacağını bildirdiğini ancak, davalı şirket su sızıntısı yaşanan yerlere dışardan toz tıkaç dökmesine rağmen su sızıntısı devam ettiğini, davalı şirket havuzdaki hataları gideremediği gibi hatalardan kaynaklanan havuz dolum ve boşaltım masrafları gibi zararları da karşılamadığını, İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1070 D iş sayılı dosyası ile yapılan keşif ve sonrasında hazırlanan 26.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda havuzdaki hata ve kusurların kullanım hatasından kaynaklanmadığı, davalı yükleniciden kaynaklanan uygulama ve malzeme hatalarının bulunduğu, hata ve kusurların sözleşmede belirtilen garanti süresi içinde meydana geldiği, havuzun çalışır hale gelmesi için raporda belirtilen eksikliklerin davalı şirket adına yaptırılması gerektiğinin tespit edildiğini, tüm yazılı ve sözlü görüşmelere rağmen hata ve kusurların giderilemediği belirtilerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalının hatalı ve kusurlu havuz imalatı nedeniyle müvekkilin uğradığı zarara karşılık olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikle davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; talebini ıslah dilekçesi ile 4.236,20 TL olarak belirlemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşme edinimlerini yerine getirdiğini, havuzu çalışır şekilde teslim ettiğini ve davacı tarafça ödeme yapıldığını, 10/11/2015 tarihinde meydana gelen arızadan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, garanti kapsamında olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, her ne kadar bilirkişi teknik raporlarında, havuz suyu dolum ve boşaltım bedelinin davalı sorumluluğunda olduğu belirtilmişse de, teknik değerlendirme yönünden kabul edilen bilirkişi raporu itibariyle, garanti kapsamında olan veya ayıp niteliğinde olan ve davalı sorumluluğunda değerlendirilebilecek bir hususun olmadığının kabulü ile, buna bağlı su dolum ve boşaltım masrafından da davalının sorumlu olmadığının kabul edildiği, ayrıca sözleşmenin 4.2-5 maddesinde havuz suyu temininin işveren yükümlülüğünde olduğu hüküm altına alınmış olmakla davacının bu yöndeki talebine itibar edilmediği, davaya konu havuzda, davalının sorumluluğunda olan herhangi bir kusurun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı istinaf dilekçesi ile; davalıların süresinde cevap vermediğini, delil hakkı bulunmamasına rağmen delil listesi sunarak savunmasın genişletilmesi kapsamında delil ve belge ibraz ettiğini, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına rağmen davanın reddine dair verilen kararın hukuk aykırı olduğunu; su sızıntısından davalı sorumlu olduğundan, sızıntının giderilmesi için zorunlu olan boşaltım dolum masraflarının davalıya ait olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 20.02.2014 tarihli sözleşme uyarınca davalı yüklenici tarafından inşa edilen havuzdaki eksik ve ayıpların giderilmesi için boşaltılan havuzun su boşaltım bedelinin tahsiline ilişkin dava açılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 20.02.2014 tarihli sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından, davacı şirkete havuz inşa edilmesinin yüklenildiği; sözleşmenin 7-k maddesi uyarınca davalı şirketin fabrikasyon hatalarına karşı 10 yıl, işçilik hatalarına karşı 2 yıl garanti yükümlülüğü bulunduğu; 4.2.5 maddesinde havuz suyu temininden davacının sorumlu olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafça yaptırılan tespit neticesinde hazırlanan İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1070 D.iş sayılı 26/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda; garanti süresi içinde dahi hatalar olduğundan havuzun çalışır hale gelmesi için düzeltmelerin davalı tarafça yapılması gerektiği; yükleniciden kaynaklanan uygulama ve malzeme hatası olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan 10/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda keşif günü havuzdaki sorunların giderildiği, onarıldığı; onarımların davalı yüklenici tarafından yapıldığının belirttildiği; tespit raporunda belirtildiği gibi yüklenicinin hatası olması nedeni ile havuz suyunun doldurulup boşaltılması yüklenici yükümlülüğünde olduğu; dosyadaki faturadan su dolu ve boşaltım bedelinin KDV dahil 4.236,20 TL olduğu belirtilmiş; alınan ek raporda; dava konusu pompaların arızalanmasının makine dairesindeki fiziki koşulların uygun olmamasından kaynaklı olduğu; sözleşme 4.1 ve 4.2 maddesinde makine dairesinin yapımın sorumluluğunun iş verene ait olup, yüklenicinin makine dairesinin yapımı ile ilgili mühendislik danışmanlık hizmeti verme yükümlülüğünün olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan 25.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda; mevcut teknik verilerde pompanın keçe aksamında meydana gelen aşınma/sıkışma/uyuşmazlık gibi nedenlerle arıza vermiş olabileceği, bu arızaların ayıp niteliğinde olamayacağı, (kullanım sürelerine bağlı aşınmaya bağlı arıza nedenleri) teknik olarak davalının sorumlu olamayacağı havuzun su dolum boşaltım bedelinin yüklenicide olması nedeni ile KDV dahil 4.236,20 TL fatura bedelinin 22.02.2014 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan talep edilebileceği belirtilmiştir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenici işinin ehli ve basiretli bir iş adamı olarak yükümlendiği imalâtı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. Bu sorumluluğu işin uzmanı sayılan yüklenicinin özen borcunun sonucudur. Dosyada toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı yüklenicinin havuzu imal ederek teslim ettiği, davacı tarafından havuzdaki su kaçağı ve kusurlu işlerin davalıya Kartal … Noterliği’nin 16.12.2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtar edildiği ve yapılan keşif sırasında davalı yüklenici tarafından üstlenilerek tamirinin yapıldığı tespit edildiğine göre, yapılan işlemin tüm bedelinden davalı yüklenicinin sorumlu olduğu, dolayısıyla tamirin yapılabilmesi için havuz suyunun boşaltım giderinden de davalı yüklenicinin sorumlu olduğu sonucuna varılmaktadır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre su bedelinin KDV dahil 4.236,20 TL olduğu belirlendiğinden, bu miktardan davalı yüklenici sorumlu olup mahkemece davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davalı yüklenicinin havuzun uygun hale getirilmesi için su boşaltım ve dolum bedeli olan 4.236,20 TL’nin davalıdan tahsiline dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2018 tarih ve 2015/1089 esas, 2018/218 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın kabulü ile, 4.236,20 TL’nin, 1000 TL’sinin 10/11/2015 dava tarihinden itibaren, bakiye 3.236,20 TL’sinin 01/03/2018 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan TAHSİLİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 289,37 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harç ile 56,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 83,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 205,67 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL peşin harç, 56,00 TL ıslah harcı, 206,30 TL keşif harcı, 155,00 TL posta ve tebligat gideri, 3.750,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.195,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 60,50 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 158,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 14/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.