Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/97 E. 2019/1159 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/97
KARAR NO : 2019/1159
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2017
NUMARASI : 2015/365 Esas, 2017/947 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, asansör yapım işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı geç teslim nedeniyle cezai şart alacağı ile tesbit masrafının tahsili talebine ilişkin iken, 24.02.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşme gereği ödenen 58.200,00 TL bedel ile 90.000,00 TL cezai şart alacağı ve 903,00 TL delil tesbit masrafı olmak üzere toplam 149.103,00 TL’nin tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece, sözleşme gereği ödenen bedelin iadesinin talep edilmiş olmasının sözleşmeden dönme anlamına geldiği belirtilerek bu halde cezai şart alacağının istenemeyeceğini, sözleşme konusu işin teslimle ifa edilmiş olması nedeniyle de ödenen bedelin istenemeyeceği belirtilerek davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı iş sahibi vekili istinaf talebinde özetle; ödenen bedelin iadesinin talep edilmiş olmasının sözleşmenin feshi anlamına gelmediğini, kaldı ki bir an için sözleşmeden dönüldüğünün kabul edilmesi halinde dahi ödenen bedelin iadesine karar verilmek üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında asansör yapım işini konu alan götürü usulde (KDV dahil 90 bin) yapılmış yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı iş sahibi şirket ıslahla birlikte, ödenen bedelin iadesi, geç teslim nedeniyle cezai şart alacağı ve tesbit masraflarının tahsilini talep etmiştir. Mahkemenin kabulünde de olduğu üzere ödenen bedelin iadesinin talep edilmiş olması sözleşmeden dönme anlamına geldiğinden bu durumda sözleşmeden dönülerek hem ödenen bedelin iadesi ve hem de sözleşmenin geç ifa edilmiş olması nedeniyle gecikme cezası (cezai şart alacağı) aynı anda istenemez. Öyleyse, davacıya hangi seçimlik hakkının kullanıldığı sorularak açıklattırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Yukarıda yapılan açıklamalara göre, davacının sair istinaf itiraz sebepleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak belirtilen şekilde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usule ilişkin sebep nedeniyle KABULÜNE,
2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2017 tarih 2015/365 Esas, 2017/947 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.