Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/961 E. 2020/1202 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/961
KARAR NO : 2020/1202
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2018
NUMARASI : 2016/1151 Esas, 2018/135 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 09/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı tarafça icra inkar tazminatı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, müvekkili şirketin davalının yüklenici olarak çalıştığı Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşaatında, m2 birim fiyatı 35,00 TL’den alt taşeron olarak, beton zeminde 3-4 cm derinliğinde freze makinesiyle çipink yapılması işini üstlenmesi konusunda davalı şirketle 21.04.2016tarihinde anlaştıklarını , müvekkilinin üstlendiği işi 13.05.2016 tarihinde bitirdiğini ve yapılan 2.461 m2 işin hak ediş raporunun davalı şirkete 18.05.2016 tarihinde teslim edildiğini, davalı şirketin temsilcisi … tarafından teslim alınan raporun davalı tarafından da kabulü üzerine 24.05.2016 tarihli davaya konu irsaliyeli faturanın tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini ve ticari kayıtlarına işlendiğini, ancak davalı tarafça bedelin ödenmedğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, aralarında herhangi bir mal veya hizmet alışverişi olmadığını, davacı tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tam ve zamanında yerine getirilmediğini, kendi edimini gereği gibi ifa etmeyen davacının karşı taraftan alacak talep edemeyeceğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhinde % 20‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 06.11.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle, davalının incelenen BA-BS formlarında icra takibinin dayanağı olan faturanın davacı alacağı olarak davalı defterlerine kaydedildiği, davalının borcunun bulunmadığına, borcun oluşmadığına yada borcu ödediğine dair belge ve delil sunamadığı, davacı tarafından alacağın dayanağı olarak ibraz edilen fatura ve cari hesap kayıtları ile alacağın varlığı ve miktarının ispat edildiği, alacak yargılamayı gerektirdiğinden İİK.nun 67/2. maddesi hükmü koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, İstanbul … İcranın … Esas sayılı dosyasında 101.639,30 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, 101.639,30 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında avans faiz yürütülmesine, alacak eser sözleşmesinden kaynaklanıp,yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; alacağın likit olduğunu, mahkemenin icra- inkar tazminatı taleplerinin reddine dair kararının yerinde olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının bu yönden kaldırılarak müvekkili lehine icra – inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhinde, 24.05.2016 tarihli fatura alacağına istinaden 101.639,30 TL asıl alacak ve 4.765,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 106.405,21 alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin davalının itirazı üzerine durdurulduğu anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut mali müşavir … tarafından düzenlenen 06.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalı şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin takip dayanağı olan 24.05.2016 tarih … sayılı faturanın davacı ticari defterlerinde atölyelere yaptırılan işler maliyet hesaplarına kaydedildiği, davacının defterlerine göre, davalının davacıya 101.693,30 TL borcu bulunduğu, davalı şirket tarafından bir ödeme yapılmadığı, davalının BA-BS formlarına göre dayanak faturanın KDV hariç 86.135,00 TL olarak davalı ticari defterlerine işlendiği, davalının davacı şirkete 24.05.2016 tarihi itibarıyle 101.639.30.TL bakiye borcu olduğu belirtilmiştir.Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacının istinaf sebebine dayalı olarak yapılan inceleme ışığında, davalı defterinde kayıtlı olan 86.135,00 TL’lik faturanın KDV’siz bedel olup, KDV bedelinin eklenmesi halinde fatura bedelinin takip konusu 101.693,30 TL’ye denk geldiği, bu itibarla takip dayanağı faturanın her iki tarafın da defterine kayıtlı olduğu hususları gözetildiğinde, mahkemece davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair kararı isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davacı taraf lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2018 tarih ve 2016/1151 Esas, 2018/135 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın KABULÜ ile, Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, Takibin 101.639,30 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, 101.639,30 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında avans faiz YÜRÜTÜLMESİNE,4-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 6.942,98 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.203,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.739,26 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 1.203,72 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 171,10 TL posta ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.154,02 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13.605,73 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 09/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.