Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/958 E. 2020/1129 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/958
KARAR NO : 2020/1129
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/01/2018
NUMARASI : 2014/442 Esas, 2018/11 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı bakiye bedel alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ile yapılan sözleşme gereği davalı şirkete ait … Polikliniği giriş rüzgarlık işlerini sözleşmeye uygun olarak yaptığını ileri sürerek, ödenmeyen bakiye bedelin tahsili için giriştikleri takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı iş sahibi şirket ise, işin ayıplı ifa edilmiş olması nedeniyle ödemezlik def’inde bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, keşfen alınan bilirkişi rapor ve ek raporları karara esas alınarak davacının bakiye alacağı olan 17.010,00 TL’den, 2.500 TL + KDV ayıplı işler bedeli düşülerek davanın kısmen kabulü ile kalan 13.673,72 TL üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı iş sahibi şirket vekili istinaf talebinde özetle, davacının bedel talebinde bulunabilmesi için işin tamamlanarak teslim edilmesi gerektiği halde eksik ve ayıplı olarak ifa edildiğini belirterek alacağın muaccel olmadığından bahisle davacının talepte bulunamayacağını, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, muaccel olmayan bir alacak nedeniyle faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilemeyeceğini, ayıplı işler bedelinin eksik olarak hesaplandığını belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Davacı yüklenici şirket, sözleşmeye konu işi tamamlayarak teslim ettiğini belirterek başlattığı icra takibi ile bakiye bedel alacağı talebinde bulunmuş; davalı iş sahibi şirket ise, işin eksik ve ayıplı olarak ifa edildiğini, bu nedenle davacı alacağının muaccel olmadığını belirterek ödemezlik def’inde bulunmuş, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini de belirterek faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını savunmuştur. Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıplı ifa halinde yüklenicinin bedele hak kazanıp kazanamayacağı, bir başka ifadeyle davacı alacağının muaccel olup olmadığı noktasındadır. Eser sözleşmesinde yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için eserin sözleşmeye ve varsa eklerine, fen ve sanat kurallarına, iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlanıp kararlaştırılan yer ve zamanda iş sahibine usulünce teslim etmesi gerekir. Yani yüklenicinin alacağı işin teslimi ile muaccel (istenebilir) hale gelir. Somut olayda, davalı iş sahibi ayıplı ifa nedeniyle ödemezlik def’inde bulunduğuna göre işin teslim edildiğinin kabulü gerekir. Esasen işin teslimi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, davacının muaccel hale gelmiş bakiye alacağından eksik ve ayıplı işler bedeli düşülerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilini istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/01/2018 tarih ve 2014/442 Esas, 2018/11 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 934,05 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 233,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 700,54 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 20/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.