Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/922 E. 2018/1216 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/922
KARAR NO : 2018/1216
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2018
NUMARASI : 2017/740 Esas, 2018/300 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, Darıca-Hes santraline davacı tarafından yapılan takibe dayanak faturaya konu su kapakları imalatı nedeniyle iş bedelinin tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 432.154,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren yıllık %16 faiz oranını geçmemek üzere avans faiziyle birlikte devamına dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davacı, müvekkilinin 12/02/2010 tarihli sözleşme ve ek imalat uyarınca santral su kapakları imalatı ve montaj işini yaptığını, bu yapım işi nedeniyle takibe konu 31/03/011 tarihli 782.704,00-TL bedelli fatura kesildiğini, davalı tarafın 350.000,00-TL’yi avans olarak ödediğini, kalan 432.154,00-TL’nin ödenmediğini belirterek davaya konu takibi yaptıklarını belirtmiştir.
Davalı, sözleşme kapsamında yapılan işlerin ayıplı yapıldığını ve bedelinin de ödendiğini, takibe dayanak faturaya konu işlerin yapılmadığını, davacı taraftan alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Davalı-borçlu hakkında Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/9012 Esas, sayılı takip dosyası ile 31/03/2011 tarihli 782.704,00-TL bedelli fatura bakiyesi olarak 432.154,00-TL asıl alacak, 1.080,39-TL faiz olmak üzere toplam 433.234,00-TL üzerinden takip yapıldığı görülmüştür.
Yargılama sırasında 15/04/2016 tarihinde mahallinde yapılan keşif sırasında davalı şirket müdürü … fatura konusu işin yapıldığını beyan etmiş ve ancak sonraki ifadelerinde bu beyanından dönmüştür.
Keşfen alınan 02/06/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda, sözleşme ve faturaya konu işlerin yapıldığı santralin faal olarak çalışıp elektrik ürettiği, ikinci ızgara temizleme makinesi sağlam olarak işi biten 3 adet kuyruk suyu kapağı ile birlikte davalı şirket deposunda olduğu, davacının takibe dayanak faturaya konu iş nedeniyle davalıdan 432.154,00-TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Takip konusu faturanın davacı şirket defterinde kayıtlı olduğu ancak defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, davalı defterinde kayıtlı olmadığı ve defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve davalının 350.000,00-TL alacaklı olduğu muhasebeci bilirkişi raporlarında belirtilmiştir.
Dairemizce, davalı istinaf talebi kabul edilerek davalının yokluğunda keşif yapıldığı belirtilerek tarafların katılımının da sağlanarak yeniden keşif yapılarak rapor alınmasına hükmedilmiştir.
Yerel mahkeme, Dairemiz kararına uygun olarak tarafların da katılımıyla mahallinde talimatla keşfi yapmış ve keşif sonucu aynı bilirkişiden alınan rapor yargılama sırasında alınan raporla bire bir örtüşmektedir.
Mahkeme, davalı şirket çalışanı … ve bilirkişi raporu esas alınarak işin yapıldığını kabul etmiş ve davacı tarafından Kazan Vergi Dairesi’ne sunulan ve davalı şirket tarafından kaşelenip imzalanan ve imzası inkar edilmeyen “Yatırım teşvik kapsamındaki makine teçhizat istisnası bildirim formu” başlıklı belge içeriğinde takibe konu fatura belirtilmiş olmasına göre davalının faturayı bildiği ve ancak itiraz etmediğini belirterek fatura tutarının da kesinleştiğini gerekçe olarak belirtmiştir.
Davalı bu belgenin boş olarak imzalandığını, içeriğinin davacı tarafça doldurulduğunu savunmuştur.
Davalı vekili istinaf talebinde özetle, keşfe katılan …’un şirketin çalışanı olup şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını, mahkemece değerlendirmeye esas alınan projenin yasal süresinde sunulmadığını, bilirkişi raporunda yapılan ölçümler herhangi bir ölçü aleti kullanılmadan gözle ve sözle farazi olarak ölçümler yapılarak tespit edildiğini, faiz ve oranına yapılan itirazların değerlendirilmediğini, davacı tarafın 432.154,00-TL asıl alacak üzerinden harç yatırdığı halde mahkeme bu durumu dikkate almadığını, faiz başlangıç tarihi yönünden istem olmadığı halde mahkemenin takip tarihi itibariyle faize hükmettiğini, ancak karar tarihi itibariyle faize hükmedilebileceğini, takibe konu faturanın boş olarak imzalandığını ve kendilerine tebliğ edilmediğini, Vergi Dairesine bildirilmediği, yatırım teşvik belgesi kapsamında olmadığı, yurt içinden temin edilecekler listesinde de 22.sırada yer aldığı ve ancak sonradan elden yazıldığı, söz konusu faturanın teşvikten yararlanmak için kullanılmadığını, faturaya konu işlerin yeni işler olmadığı önceki işlerin eksikliklerinin tamamlanmasına ilişkin olduğunu belirterek hatalı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı yüklenici, davaya konu takip dayanağı faturada belirtilen imalatın yapıldığını ve ancak bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı iş sahibi de söz konusu işlerin yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, yargılama sırasında keşfen alınan usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuna göre fatura konusu işlerin yapılmış olduğuna ilişkin belirlemesi ve sonradan değiştirilen davalı çalışanı …’un bu işlerin yapıldığına yönelik ilk beyanı ve tüm dosya kapsamına göre takip dayanağı faturaya konu işlerin yapıldığı ve faturada gösterilen bedele yönelik ayrıca ve açıkça bir itirazın bulunmaması ve faturanın imzası inkar edilmeyen ve vergi dairesine sunulan yatırım teşvik formu içeriğinde belirtilmiş olması nedeniyle davalının bilgisi dahilinde bulunduğunun kabulü ve fatura bedelinin bilirkişi incelemesinden de geçerek kabulüne yönelik mahkeme kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun ise de, istinaf talebinin kısmen kabulü ile takip tarihinde avans faizi %15 olmakla yerel mahkeme kararı bu nedenle kaldırılarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren ve yıllık %15 faiz oranını geçmemek üzere avans faiziyle birlikte takibin devamına dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2018 tarih ve 2017/740 Esas, 2018/300 Karar, sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının, Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 432.154,00 TL.asıl alacak, icra gideri vekalet ücreti ile asıl alacağa 29/07/2011 takip tarihinden itibaren işletilecek %15 faiz oranını geçmemek üzere avans faizi ile birlikte takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Dava konusu alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, alacağın likit olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Davanın reddedilen kısmı yönünden davacının davasında kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 29.520,44-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 7.398,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 22.121,84-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yapılan bozmadan önce 2.174,30-TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 826,50-TL olmak üzere toplam 3.000,80-TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre hesaplanan % 99,8 kabul oranına tekabül eden 2.993,32-TL ile peşin olarak alınan 7.398,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.191,12-TL yargılama giderinin %0,02 red oranına tekabül eden 5,46- TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 31.236,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.080,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,40-TL posta gideri olmak üzere toplam 149,50-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 02/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.