Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/917 E. 2018/683 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/917
KARAR NO : 2018/683
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
NUMARASI : 2013/124 Esas, 2017/1206 Karar,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği yapılması gereken inşa işlerinin yapıldığını, fatura düzenlendiğini, bedelin ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini belirterek, şimdilik 10.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı ise karşı davasında, davacının alacağı bulunmadığını, işin tam ve eksiksiz yapılmadığını ileri sürerek 10.000,00 TL alacağın tahsilini istemiş, mahkemece 27/12/2017 tarihli karar ile, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Denizcilik İhtisas 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve karşı davada davalı …Ltd.Şti vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki asıl dava kimyasal tankerlerin ve romörkörlerin yapımına ilişkin düzenlenen sözleşmelerden kaynaklanmaktadır.
TTK’nın 1352. Maddesinde deniz alacakları sayılmıştır. Buna göre geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya, hasar, can kaybı ve bedeni zararlar, kurtarma faaliyetlerinden doğan tazminat hakları, gemi yapım ve onarımından kaynaklanan alacaklar, gemide taşınan, bagaj dâhil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin zıya veya hasar, gemi için alınmış krediler dâhil olmak üzere, geminin veya malikinin adına yapılmış harcamalar gibi doğrudan deniz ticareti alanıyla ilgili tazminat ve alacaklar deniz alacağı olarak tanımlanmıştır.
Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda ihtilâf kimyasal tankerler ve romörkörlerin yapımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Bu haliyle taraflar arasındaki ihtilâf BK’nın 355 (TBK’nın 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2017 tarih 2016/2840 esas, 2017/2126 karar; 05/10/2015 tarih, 2015/3948 esas, 2015/4790 karar; 09/11/2015 tarih, 2014/6962 esas, 2015/5607 karar sayılı kararları)
Tarafların her ikisi de tacir olup, uyuşmazlık da ticari işletmeleri ile ilgili hususlardan doğmuştur. Davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemece davanın esasının incelenmesi gerekirken, denizcilik ihtisas mahkemesinin görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin diğer yönleri incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, işin esasının incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,
2- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2017 tarih, 2013/124 esas, 2017/1206 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak esas hakkında bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.