Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/887 E. 2020/950 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/887
KARAR NO : 2020/950
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2016/335 Esas, 2017/1038 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, VRV Sistemi montaj sözleşmesinden kaynaklanan hakediş alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibin 254.313,82 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici şirket, davalı iş sahibi şirket ile imzalanan VRV sözleşme dışı işler karşılığında düzenlenen 30.12.2005 tarihli kesin hakediş bedelinin ödenmemesi üzerine tahsili için başlattıkları icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı taraf ise, takip dayanağı hakediş raporunun kabul etmediklerini, yetkili olmayan şantiye şefi tarafından imzalandığını, üzerinde karalamalar yapıldığını, sözleşmesiz iş yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, defter incelemesi yapılarak alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf defterleri ibraz edilmediğinden bahisle incelenmemiş, davacı ticari defterlerin de dahi alacak belirlenmediği, söz konu iş nedeniyle herhangi bir fatura düzenlenmediği, takip dayanağı 30.12.2005 tarihli kesin hakediş esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf talebinde, hakediş raporunu kabul etmediklerini, işin gereği gibi ve zamanında ifa edilmediğini, kesin kabulü yapılmadığını, eksik hususların dava dışı bir firma tarafından tamamlandığını, hakediş raporunun yetkili olmayan eski şantiye şefi tarafından imzalandığını, işin ayıplı yapıldığını, sözleşmedeki cezai şart hususunun dikkate alınmadığını, keşif yapılmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki dava, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı hakediş alacağının tahsili amacıyla yürütülen takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu takip 30.12.2005 tarihli kesin hakediş raporuna dayandırılmış, mahkemece de bu hakediş belgesi esas alınarak kısmen kabul kararı verilmiştir. Davalı taraf, dayanak belge içeriğini kabul etmediğini, yetkili olmayan şantiye şefi tarafından imzalandığını, işin gereği gibi zamanında ifa edilmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, cezai şart taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürmüştür. Söz konusu alacakla ilgili herhangi bir fatura düzenlenmemiş ve davacının kendi ticari defterlerinde dahi bu alacağın gözükmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davalının ileri sürdüğü savunma sebeplerinden hiçbiri araştırılmadan eksik incelemeyle karar verilmiştir. O halde, tarafların bu sözleşme kapsamındaki düzenledikleri tüm belge ve bilgiler toplanarak, ilk önce dayanak 30.12.2005 tarihli kesin hakediş belgesinde davalı adına imzası bulunan şantiye şefinin bu belgeyi o tarihte imzalamaya yetkisinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Yetkili kişi tarafından imzalandığı anlaşılmış olsa dahi geçici ve kesin hakediş tutanaklarının bulunup bulunmadığı buna göre bu hakedişin usulünce ve prosedürüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin sözleşme hükümleriyle birlikte değerlendirilmesi ve daha sonra davalı tarafça ileri sürülen diğer savunma sebepleri de gerekirse keşif yapılmak suretiyle incelenerek davacı alacağının bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Sonuç olarak; açıklanan nedenlerle mahkemenin kararı kaldırılarak, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılıp sonuca göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2017 tarih, 2016/335 Esas, 2017/1038 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.