Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/868 E. 2018/576 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/868
KARAR NO : 2018/576
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2018
NUMARASI : 2018/20 Esas, 2018/25 Karar,
DAVANIN KONUSU : Diğer Değişik İşler
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, TMK’nın 1011.maddesi gereğince geçici tescil şerhinin tesisi talebine ilişkin olup; davacı taşeron, davalı ise asıl iş sahibidir.
Davacı, davalıya ait bulunan taşınmaz üzerine yapılacak inşaatın asıl yüklenicisi olan dava dışı … A.Ş. ile imzalanan taşeronluk sözleşmesi gereği üstendiği mimari ince işler imalatı ve montajı yapım işini tamamlayıp teslim ettiği halde ödenmeyen iş bedeli nedeniyle davalı asıl işsahibine ait taşınmaz üzerine TMK’nın 1011 md. gereğince geçici tescil şerhi tesis edilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile sözleşmesel bir ilişkilerinin bulunmadığını, muhatabının dava dışı asıl işsahibi … olduğunu, başvurunun TMK’nın 895.maddede öngörülen 3 (üç) aylık süre geçtikten sonra yapıldığını, davacının alacak talebiyle ilgili bir mutabakat veya mahkeme kararı bulunmadığını, talebin tedbir mahiyetinde geçici şerh talebi olduğunu ancak davacının alacaklı olduğuna ilişkin bir belgesinin bulunmadığını, işin tamamlandığına dair bir kesin kabulün de bulunmadığını belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tarafların sözleşmesel ilişkilerinin bulunmadığını, davalının davacının alacağını kabul etmediğini, davacı alacağının bir ilama da dayanmadığını belirterek şartları oluşmadığından TMK’nın 1011 maddesi gereğince geçici tescil şerhi tesis edimlesi talebinin reddine dair verilen karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinafında özetle, esas itibariyle şartları oluştuğu halde talebin reddi kararının hatalı olduğunu belirterek kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davadaki talep, yapı alacakları ipoteğinin (inşaatçi ipoteği) geçici tescil şerhinin tesisi niteliğinde olup, kanundan doğan bu ipotek diğer koşulları bakımından yüklenici ipoteğinin tescili davası ile aynı koşulları taşımaktadır. Yapı alacaklısı, Yapı ipoteği tesisini isteme hakkını, eser sözleşmesine bağlı olarak çalışmayı veya malzeme vermeyi üstendiği andan itibaren kullanabilir. Tescilin de, yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerekir. Tescilin yapılabilmesi için de, ya alacaklının alacağı tanıması ya da alacağın mahkemece karara bağlanmış olması gerekir. Davanın uzaması ihtimaline binaen Tapu Sicil Tüzüğü 58 ve TMK 1011 maddeleri uyarınca geçici tescil verilmesi şerhi de yine dava şeklinde istenebilir. Bu halde hakim, dosya üzerinden veya tarafları dinleyerek şerhin süresi ile içeriğini de saptayarak şerhe karar verebilir. Ancak, ihtiyati tedbir yoluyla inşaatçi ipoteğinin tesciline veya tapu siciline geçici tescil şerhine karar verilemez. (Yaşar Engin Selimoğlu, Eser sözleşmesi, 2016, sayfa 187)
Somut olaya bakıldığında, davacının davadaki esasa ilişkin geçici tescil şerhi tesisine ilişkin talebi, mahkemece, gerekçeli kararında da talebin ihtiyati tedbir talebi niteliğinde olduğuna ilişkin ayrıca ve açıkça bir belirlemesi ve kabulü de olmadığı halde, yargılamanın D.iş esası üzerinden yürütüp değerlendirilerek esas hakkında karar verdiği görülmüştür.
Dosya kapsamından; mahkemece, davalının davacının alacağını kabul etmemesi ve davacı alacağının da bir ilama da dayanmadığı belirtilerek şartları oluşmadığından bahisle TMK’nın 1011 maddesi gereğince geçici tescil şerhinin tesis edilmesi talebinin reddine dair esastan verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2018 tarih ve 2018/20 Esas, 2018/25 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 22/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.