Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/79 E. 2019/1158 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/79
KARAR NO : 2019/1158
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2017
NUMARASI : 2014/1432 Esas, 2017/719 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, deniz dolgusu işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekilleri tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici şirket, işin ifası sırasında bir kaç kez durdurulduğunu ileri sürerek bu süreçte masraf ve maliyetlerinin arttığını, fiyat farkı alacağının ödenmediğini, nakliye araçlarına kesilen trafik cezalarının yarısının davalı tarafça ödeneceği kabul edildiği halde, kısmen ödendiğini, 24 ve 25 nolu hakediş bedellerinin ödenmediğini, ihtirazi kayıtla imzalanan 13 nolu hakedişte yer alan haksız kesintilerin kendilerine ödenmediğini, 01.06.2008 – 31.08.2008 tarihleri arasında yapılan 16.500 tonluk malzeme nakliye bedeli ile 5 nolu hakedişte denetim firması tarafından uygun görülen 135.000 ton malzeme bedelinin ödenmediğini, kamyon başına alınan 2,00 TL tutar için fatura kesilmediği gibi kendilerine de iade edilmediğini belirterek alacak talebinde bulunmuş, davalı iş sahibi şirket ise zamanaşımı itirazında bulunarak her bir kalem talep yönünden de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sadece fiyat farkı, haksız kesinti ve trafik cezaları yönünden kısmen kabul kararı verilmiş diğer talepler yönünden ise gerekli ve yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiştir.Davacı yüklenici şirket vekili istinaf taleplerinde özetle, 82 günlük bekleme süresiyle ilgili olarak, Karamürsel ASHM’nin 2006/58 D.İş dosyasından aldırılan tesbit raporunun bulunduğunu, davalı tarafından gönderilen 02.04.2009/002871 sayılı ihtarnamede yürütmenin durdurulması kararı verildiğinin kabul edildiğini, sözleşmenin 7 ve 20. maddesine göre kullanılan güzergahlardaki yollarda oluşan zararlardan davalı taraf sorumlu olduğu halde bu nedenle kendilerinden haksız olarak kesinti yapıldığını 01.06.2008-31.08.2008 tarihleri arasında yapılan malzeme nakliyesi işi için hakediş düzenlenmediğini ve faturaya bağlanarak ödenmediğini, dolgu malzemesi kontrolünü yapan … İnşaat firmasının düzenlemiş olduğu tutanaklar dikkate alınmadan sanki 5 nolu hakedişe giren tüm malzemelerin tamamının niteliğine uygun değilmiş gibi değerlendirildiğini, İmar Planında ve projelerde yapılan değişikler nedeniyle Yalakdere mevkiinde yapılan imalatlarla ilgili düzenlenen 24 ve 25 nolu hakediş alacaklarının hükmedilmediğini, kamyon başı alınan 2,00 TL kantar ölçüm ücreti yönünden fatura düzenlenmesi aksi halde bedelinin ödenmesine ilişkin taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı iş sahibi vekili istinaf talebinde özetle, davanın zamanaşımına uğradığını, trafik cezalarından sözleşme 20’ye göre davacı yüklenicinin sorumlu olduğunu, kaldı ki davalı tarafça ödemelerin de yapıldığını, ödemeden tek taraflı olarak vazgeçilebileceğini, talep konusu cezaların yapılan işle ilgisinin kanıtlanması gerektiğini, kapasite üstü yük nedeniyle kesilen cezalardan, zaman, akaryakıt ve personel kazanç farkının mahsup edilmesi gerektiğini, akaryakıtı ucuza alan davacı lehine fiyat farkı bedeline hükmedilemeyeceğini, fiyat farkı icmalinin hangi kısımlardan kaynaklandığının incelenmediğini, taraflar arasında yapılan ibralaşmanın dikkate alınmadığını, YİGŞ 2.bölümünde taşıma sırasında kullanılan yollarda meydana gelen hasarlardan davacı taraf sorumlu olduğu halde ilgili belediyeye kendileri tarafından ödemeler yapıldığını, hakedişlere usulünce itiraz edlimediğinden alacak talebinde bulunulamayacağını, ayıplı imalat hususunun incelenip değerlendirilmediğini, taraflarca sunulan Uzman Görüşlerinin bilirkişi raporunda ve karar gerekçesinde değerlendirilmediğini belirterek eksik incelemeyle tanzim edilen bilirkişi raporuna itibar edilerek verilen kısmen kabul kararı hatalı olup kararın kaldırılarak davanın tümden reddini talep etmiştir. Taraflar arasında deniz dolgusu yapım işi nedeniyle götürü bedel usulünde yapılmış yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. YİGŞ’nin hakedişlerin düzenlenmesi ve bunlara itiraz prosedürü, geçici kabul, kesin kabul ve kesin hakediş raporunun düzenlenmesine ilişkin hükümler taraflar arasında düzenlenen sözleşme metninde aynen kabul edilmiştir. O halde, özellikle yukarıda belirtilen hususlarla ilgili ve sair iddia ve taleplerin sözleşme hükümleriyle birlikte değerlendirilmesi, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında tarafların anlaşamadıkları vakıalar ilgili taraf delillerinin tümü toplanarak, her bir alacak kalemi yönünden ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre her birisi hakkında kabul veya red gerekçesiyle birlikte olumlu veya olusuz bir karar verilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu bu anlamda yeterli inceleme ve değerlendirme içermemektedir. Denetlenebilir olmayan raporun karara gerekçe yapılması hatalı olmuştur. Davacının 13 nolu hakedişe itirazına (ihtiyazi kayıt) yönelik iddiası, işin 82 gün durdurulduğuna ilişkin delilleri (D.iş dosyası…) yürütmenin durdurulmasına ilişkin Danıştay’ın ilgili kararı, 24 ve 25 nolu hakedişlerin ödenmediğine yönelik iddiası, kamyon başına alınan kantar parasıyla ilgili iddiası, davalı tarafın ibralaşmaya ilişkin savunması ve diğer yönlerden de ileri sürülen iddialar ve yapılan savunmalar yeterince incelenip değerlendirilmemiştir. Yukarı yapılan açıklamalara göre, her bir kalem talep yönünden ileri sürülen iddialar ve yapılan savunmalar kapsamında, tarafların tüm delilleri toplanarak yeni bir bilirkişi heyetinden tarafların istinaf itiraz sebepleri de gözetilerek, sözleşme hükümleriyle birlikte inceleme ve değerlendirme yapılarak gerekçeli, denetlenebilir hüküm kurulmasına elverişli bir bilirkişi heyet raporu alınarak önceki raporla çelişkili olan hususlar da (olması halinde) giderildikten sonra sonucuna göre yeniden esas hakkında karar verilmesi için kararın kaldırılarak, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2017 tarih, 2014/1432 Esas, 2017/719 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.