Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/78 E. 2019/1327 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/78
KARAR NO : 2019/1327
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2017
NUMARASI : 2016/820 Esas, 2017/999 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, davacı iş sahibi şirkete ait villanın inşaat, elektrik … işlerinin yapılması işini konu alan maliyet+kâr usullünde imzalanmış yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı sözleşme kapsamında davalı yükleniciye verilen bir kısım çekler nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti ile bedelsiz kalan çeklerin iptali istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı iş sahibi şirket, davalı yüklenici şirketin düzenlediği faturalarda kârı arttırmak için olmayan maliyetlere yer verildiğini ve bu nedenle davaya konu çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürmüş; davalı yüklenici şirket ise, işin tamamına yakın kısmının ayıpsız olarak tamamlandığını, sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğunu, faturalara itiraz edilmediği gibi iade de edilmediğini, dava açıldıktan sonra taraflarca yapılan 04.10.2016 tarihli protokol gereği davacının 1.457.000,00 TL borcu olduğunu kabul ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında defter incelemesi yapılarak alınan bilirkişi raporu hükme esas kabul edilerek, sözleşme kapsamında davalı yüklenici şirket tarafından kesilen tüm faturaların itiraz edilmeyerek davacı ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu belirtilerek dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığının isbatlanamadığından bahisle davanın reddine dair verilen karar davacı şirket vekilince istinaf edilmiştir. Davacı iş sahibi şirket vekili istinaf talebinde özetle; işin tam olarak bitirilmediğini, iş karşılığı davalıya toplam 5.187.974,00 TL ödeme yapıldığı halde yapılan işlerin toplam maliyetinin 1.497.020,56 TL olduğunu, buna göre 3.690.953,44 TL fazla ödemesi olduğunu ileri sürerek dava dilekçesinde belirtilen çekler nedeniyle borçlu olmadıklarını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında elektrik, inşaat … işlerini konu alan tarihsiz maliyet + kâr usulünde anahtar teslimi şeklinde yapılmış yazılı sözleşme bulunduğu, sözleşmenin davacı tarafça feshedilmiş olduğu, davacı tarafın 04.10.2016 tarihli protokol uyarınca 1.457.000,00 TL borcu kabul ettiği uyuşmazlık dışıdır. Davacı iş sahibi, tesbit raporuyla belirlenen imalat tutarını (maliyet + kâr = 1.497.020,50 TL) aşan miktarda fazladan (3.690.953,44 TL) ödeme yaptığını belirterek bedelsiz kalan dava konusu çekler yönünden borçlu olmadığını ve çeklerin iptalini istemiş; davalı taraf ise, işin tamamına yakın kısmının ayıpsız olarak tamamlandığını, taraflarca kesilen faturaların itiraz edilmeden davacı tarafça defter kayıtlarına alındığını, 04.10.2016 tarihli protokol uyarınca davacı tarafından 1.457.000,00 TL borcun kabul edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, sözleşme kapsamında yüklenici tarafından kesilen faturaların davacı iş sahibi şirket tarafından itiraz/iade edilmeden ticari defter kayıtlarına işlendiği belirtilerek davaya konu çeklerin bedelsiz kaldığı isbatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, yapılmayan işlerin de fatura kapsamında talep edildiğini ileri sürmüştür. Hemen belirtilmelidir ki faturalara itiraz edilmemiş olması (hatta deftere işlenmiş olması halinde dahi) fatura kapsamında belirtilen işlerin yapılıp teslim edildiği anlamına gelmez. Sözleşmenin varlığının kabulü halinde faturaya itiraz edilmemiş olması sadece faturada belirtilen miktar ve tutarın kabul edilmiş olduğu anlamına gelir. Başka bir ifadeyle işin yapılıp teslim edildiğinin isbatı halinde itiraza uğramayan fatura kapsamındaki işlerin miktarı ve tutarı aksi isbatlanıncaya kadar geçerli kabul edilecektir. Yapılan açıklamalara göre somut olaya bakıldığında taraflar arasındaki uyuşmazlık iş bedeline ilişkindir. Sözleşme bedeli maliyet + kâr esasına göre kararlaştırılmıştır. Buna göre yapılan işin bedeli, işin yapıldığı yılın piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve sözleşmede kararlaştırılan kâr oranı da hesaplanarak toplam sonucuna göre maliyetinin hesaplanması, bundan ihtilafsız olan veya kanıtlanmış ödemelerin mahsup edilerek saptanması gerekir. Bu durumda mahkemece faturalar itiraz edilmeksizin davacı defterine kaydedilmiş olduğu belirtilerek davanın isbatlanamadığına ilişkin gerekçesi hatalı olmuştur. O halde, mahallinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılacak işlerin maliyetinin belirtilen ilke ve esaslara uygun yol ve yöntemle belirlenmesi ve sonucuna göre yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2017 tarih, 2016/820 Esas, 2017/999 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.