Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/758
KARAR NO: 2020/681
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2017
NUMARASI: 2015/903 Esas, 2017/490 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/07/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça ve katılma yolu ile davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında 11.08.2013 tarihli taşeron sözleşmesi ve 24.02.2014 tarihli protokol düzenlendiğini; davalının … Spor ve Rekreasyon Alanları Düzenleme İnşaatı Kapsamında; Sceatepark ve Macera Oyun Alanı İşlerini 17.03.2014 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ancak edimini yerine getirmediği için Beşiktaş … Noterliğinin 21.03.2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kendisine işi teslim etmesinin ihtar edildiğini, davalı yanın bu ihtarnameye cevap vermediğini, 21.03.2014 tarihli ihtarnameden kaynaklı 41.000,00 TL eksik iş bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının bu icra takibine itiraz ettiğini, sözleşmenin 37. maddesi uyarınca İstanbul Merkez mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile 42.026,12 TL tutarındaki asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dilekçesinin HMK 119/1.6.maddeye aykırı düzenlendiğini ve sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; davanın süresinde açılmadığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını, işin süresinde teslim edildiğini; 10/03/2015 tarihli 5 nolu kesin hak ediş düzenlendiğini (hak ediş tarihi 04/03/2015), davalı şirketin imalat ve montajları için 4 nolu hak ediş bedeli düzenlediğini, davacı şirket yetkilisinin imzası bulunan ve yapılan harcamaları içeren 30/09/2014 tarih 277.683,65 TL olarak düzenlenen faturaya davacının itiraz etmediğini, gecikme veya eksik iş olması halinde davacı şirketin faturaya itiraz etmesi gerektiğini, davalı şirket çalışanı tarafından 05/05/2014 tarihli e-mail ile dava konusu yerin tesliminin yapıldığı, hak ediş ve geçici kabule dair bilgilendirme yapılarak iş sahasından ayrıldıklarını, 41.000,00 TL eksik iş bedelinin neye göre belirlediğinin açıklanması gerektiğini, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece; sözleşme kapsamında işin yapıldığı, davacı tarafından 21/03/2014 tarihinde davalıya ihtar çekilerek cezai yaptırım uygulanacağını belirtmesine rağmen 18/04/2014 tarihli 2 ve 31/05/2014 tarihli hakedişlerin cezai şart uygulanmadan ve eksik imalata dair kesinti yapılmadan sözleşme bedelinin tamamının ödenmiş olması ve eksik işlere ilişkin delil ibraz edilmemiş olduğu, davalı tarafından işin süresinde bitirilmemesine rağmen ödemelerin tamamının yapılmış olması nedeniyle davanın reddine, kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça istinaf dilekçesi ile; eksik işlerin ayıp niteliğinde olmayıp sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklanan işler niteliğinde olduğundan ayıp süreleri ile bağlı olmaksızın eksik işlerin ikmalinin istenebileceği ve ihbar yapılmasına gerek olmaksızın dava açılabileceği ve eksik iş bedeli, iş bedeli alacağı ödenmiş ise geri isteneceği, ihtarnamelerde eksik iş bedelinin belirtildiğini; mahkemece bilirkişi raporlarına itirazların değerlendirilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı katılma yolu ile sunduğu istinaf dilekçesinde; davanın reddi kararının yerinde olduğunu; kötüniyet tazminatı talebinin reddi kararının haksız olduğunu belirterek, istinaf talebinin kabulü ile lehine karar verilmesi aksi takdirde dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 42.026,12 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda; taraf defterlerinin usule uygun olduğu, 11/08/2013 tarihli taşeron sözleşmesi ve ek protokole göre işin teslim tarihi 17/03/2014 ve iş bedeli 1.000.000,00 TL olduğu, davacı işsahibi tarafından davalıya Beşiktaş … Noterliği’nin 21/03/2014 tarih … yevmiye sayılı ihtarın gönderildiği; davacı belgelerine göre 18/04/2014 tarihli 2 nolu hak ediş “%60 tamamlama 600.000 ödeme”; 31/05/2014 tarihli 3 nolu hak edişte işin tamamlaması karşılığı 1.000.000 tamamı ödenmiş, davacı 41.000,00 TL eksik iş bedeli belirttiği, ancak eksik imalatı belirtmediği, 21/03/2014’te ihtar göndermesine rağmen 18.4.2014 ve 31.5.2014 tarihli hak edişlerde cezai şart uygulamadan eksik imalatlara ilişkin kesinti yapılmadan sözleşmede belirtilen tutarın tamamı ödenmiş olduğundan işin süresinde bitmemesine rağmen işin davam etmesi yönünde işsahibi onayının olduğu anlaşıldığından davalının icra takibine konu borcunun olmadığı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında akdedilen 11/08/2018 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici “… Spor ve Rekreasyon Alanları Düzenleme İnşaatı Kapsamında; Sceatepark ve Macera Oyun Alanı İşleri” nin yapımını üstlenmiş olup, 24.02.2014 tarihli Ek protokol ile işin teslim tarihinin 13.03.2014, işin bedelinin 1.100.000,00 TL götürü bedel olduğu kararlaştırılmıştır. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar paranın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinde ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan veya taraflarca ondan beklenen niteliklerin eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle olmaması gereken bozuklukların olması, ya da olması gereken bazı vasıfların bulunmaması olarak tanımlanmaktadır. Eksik iş ise; sözleşme ekleri ile fen ve tekniğine göre, ya da varsa proje ve şartnamesinde belirtilip yapılması gerektiği halde kısmen ya da tamamen yapılmayan, fakat mevcut halini iş sahibinin kabul ettiği eser olarak ifade edilmektedir. Eksik işlerin varlığı halinde iş sahibi ihtirâzi kayıt ileri sürmek ve ihbara gerek olmaksızın zamanaşımı süresi içerisinde eksik işlerin giderilme bedelini, işin eksik yapılması sebebiyle fazla ödenen bedelin iadesini isteyebileceği, eserin eksik bırakılan kısmının bedelini ödemekten kaçınabileceği gibi bedeli ödemiş ise eksik kısma ilişkin bedelin iadesini de isteyebilir. Davacı vekili davanın aşamalarında eksik işler bedelinin talep edildiğini belirtmiş olup, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde eksik işlerin Beşiktaş … Noterliği 20/07/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde bildirdiği beyan edilmiş; davalı tarafından gönderilen Bursa … Noterliği’nin Temmuz 2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde eksik yapılan işlemlerin cevabi ihtarda beyan edildiği belirtilmektedir.Mahkemece bu ihtarnameler temin edilip, eksik işlerin neler olduğu araştırılmamıştır. Belirtilen ihtarnameler temin edilerek, eksik işlerin nelerden ibaret olduğu belirlenip, mahallinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılmak ve sözleşme hükümleri de dikkate alınmak suretiyle, eksik işler varsa bedelinin tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekili kötüniyet tazminatı yönünden istinaf talebinde bulunmuş ise de, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğinden, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, davalı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2017 tarih, 2015/903 esas, 2017/490 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.