Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/756 E. 2020/893 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/756
KARAR NO : 2020/893
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2018
NUMARASI : 2016/306 Esas, 2018/202 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya “orbitel kaynak işi” yapılarak 22.09.2014 tarih ve … nolu faturayı düzenlendiği, bu faturanın şirket çalışanı …’ya teslim edildiğini, ayrıca davalıya gönderilen 28.10.2014 tarihli mutabakat belgesi ve ekindeki cari hesap tablosunda toplam 89.799,25 TL borcu olduğunun belirtildiğini ve buna itiraz edilmediğini, Lüleburgaz …. Noterliği’nin 01.12.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bu meblağın 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, kendilerine ulaşmadığına dair davalı itirazlarının haksız olduğu belirterek, faturaya dayalı olarak başlatılan 23.009,34 TL asıl alacak ve 1.846,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.856,23 TL’lik ilamsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili, takibe konu faturada belirtilen işin yapılmadığını, faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, gönderildiği iddia olunan TTK 94.madde kapsamındaki hesap mutabakatının doğru olmadığını, usulüne uygun bir mutabakat metni gönderilmediğini, temerrüd olgusu gerçekleşmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, icra inkar tazminatı şartlarının bulunmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davaya konu faturanın davalıya tebliğ edildiğinin ispatlanamadığı, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, vergi dairesine de beyan edilmediği gerekçesiyle davanın reddine, kötüniyet tazminatı talebinin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, faturanın teslim edildiği … davalının fabrikasının girişinde güvenlik hizmeti veren … şirketinin çalışanı olduğunu, daha önceki faturaların da bu şekilde tebliğ edildiğini, davalıya ayrıca 28.10.2014 tarihli mutabakat belgesi ve cari hesap bakiyesi gönderilmesine rağmen itiraz edilmediğini, sonrasında 01.12.2014 tarihli ihtarnamenin gönderilerek mutabakat belgesinde yazılı olan borcun 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, bu ihtarnamenin davalı şirket çalışanına 11.12.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davaya konu fatura bedeli hariç tüm borçların ödendiğini, davalı faturaya mutabakat belgesine cari hesap bakiyesine ve noter ihtarına itiraz etmemesinden dolayı alacaklarının sabit olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak iş bedelinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça iddia edilen eser sözleşmesine ilişkin yazılı bir sözleşme sunulmamış, icra takibinde talep 22.09.2014 tarih ve … nolu 23.009,34 TL’lik faturaya dayandırılmış, dava dilekçesi ekinde de buna ilaveten 28.10.2014 tarihli mutabakat metni teklifi, aynı tarihli cari hesap tablosu ile Lüleburgaz …. Noterliği’nin 01.12.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi dayanak olarak sunulmuştur. Dosya kapsamına göre taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı taraf savunmasında, taraflar arasında eser sözleşmesi mahiyetinde bir ticari ilişki olduğu, bir kısım işlerin yapıldığı, ancak davacının dava konusu işi yapmadığını, yaptığı işin bedelinin ödenmiş olduğunu savunmaktadır. Buna göre, taraflar arasındaki hukuki ilişki uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu faturada belirtilen işin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında iş bedeline ilişkin yazılı sözleşme bulunmadığından TBK’nın 481. Maddesi gereğince iş bedelinin işin yapıldığı yıl ve yerdeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu husus araştırılmamış, yalnızca faturanın tebliğ edilip edilmediği, defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı araştırılarak karar verilmiştir. Oysa taraflar arasındaki ihtilafa göre, mahkemece, mahallinde keşif yapılarak, fatura konusu işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne miktar iş yapıldığı, yapılan işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçlerine göre bedelinin belirlenip, varsa ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye alacağının tespiti ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, mahallinde keşif yapılıp, davaya konu faturada belirtilen işlerin yapılıp yapılmadığının tespiti ve yapılmış ise yapıldıkları tarih itibariyle mahalli piyasa rayiç değerlerinin alanında uzman bilirkişiye tespit ettirilip, sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2018 tarih, 2016/306 esas, 2018/202 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.