Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/735 E. 2020/892 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/735
KARAR NO: 2020/892
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2016/1110 Esas, 2017/863 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında “İzmit Belediyesi Topçular Mahalle Konağı yapım işindeki doğalgaz hattı ve kalorifer tesisatı” işlerinin müvekkili şirket tarafından yapılması için sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmeye konu işleri tamamlayarak 29.02.2016 tarihli 20.017,57 TL’lik, 28.03.2016 tarihli 66.611,00 TL’lik ve 05.05.2016 tarihli 3.422,00 TL’lik 3 adet faturayı düzenlediğini, işin toplam bedeli KDV dahil 90.000,00 TL olup, yapılan işler nedeniyle müvekkili firmaya toplam 60.000,00 TL ödendiğini, 30.000,00 TL alacak kaldığını, buna ilişkin olarak başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davalı tarafından Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, 30.000,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, takibin bu şekilde devamına ve davalı aleyhine alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın müvekkili şirketten aldığı işi sözleşmede bitim tarihi olarak belirtilen 01.04.2016 tarihinde bitiremediğini ve işi süresinde teslim edemediğini, sözleşme başlangıcında davacı tarafa ihale usulü alınan işin süresinde teslim edilmemesi durumunda ihale makamı idari kuruma karşı cezai ve hukuki sorumluluğunun doğacağını ve zararın davacıdan tazmin edileceğinin bildirildiğini, davacı tarafça da işin süresinde bitirileceği hususunda müvekkili şirkete söz verildiğini, işin süresinde bitirilememesi nedeniyle iş sahibi ile yapılan sözleşmenin 25. maddesi uyarınca İzmit Belediyesi tarafından müvekkili şirkete 8.149,40 TL gecikme cezası kesintisi yapıldığı, davacının işi süresinde teslim edemediğinden kaynaklanan bu meblağın müvekkili şirketçe karşılanmak zorunda kaldığını, bu miktarın tespit edilecek davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafla sözleşme konusu işe yönelik olarak toplam 90.050,57 TL üzerinden anlaşılmış olduğu, bu miktardaki faturaların davalı defter kayıtlarına alındığı, buna karşılık toplam 50.000,00 TL ödeme yaptığının ticari defter kayıtlarına işlendiği, buna göre davalının davacıya 40.050,57 TL borcu olduğunun ticari defter kayıtlarından anlaşıldığı, ancak davacı tarafça sözleşmeden kaynaklanan borç nedeniyle 60.000,00 TL ödeme yapıldığı kabul edildiğinden bakiye 30.050,57 TL alacağının kalmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak 30.000,00 TL üzerinden davanın kabulü ile davalı itirazının iptali ile takibin 30.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına ve 30.000,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalının takas, mahsup talebi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde dava değeri 30.000,00 TL yazılmış ise de, takip talebinde belirtilen 35.739,31 TL’nin dava değeri olarak kabul edilerek, 5.739,31 TL üzerinden eksik harcın yatırtılması gerektiği halde bunun yerine getirilmediğini, yine takip talebindeki miktar gözönünde bulundurulduğunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve reddedilen miktar üzerinden davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, belediyeye taraflarınca ödenmek zorunda kalınan 8.149,40 TL gecikme cezasının davacının işi geç teslim etmesinden kaynaklandığından davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kısmen kabul- kısmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen sözlü eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkindir. Davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, esasa ilişkin olarak, sözleşme ilişkisine, sözleşme bedeline, bilirkişi tarafından belirlenen ve mahkemece de esas alınan bakiye borca bir itirazda bulunulmamış, sadece belediyeye ödenmek zorunda kalınan 8.149,40 TL gecikme cezasının davacı alacağından mahsup edilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesinde de ileri sürülen bu savunmaya ilişkin olarak yazılı bir delil sunulamamış, işin başlangıcında davacıdan buna dair sözlü bir taahhüt alındığı ileri sürülmüştür. Davalı asıl yüklenici ile dava dışı iş sahibi İzmit Belediyesi arasında imzalanan asıl sözleşmede iş bedeli 798.961,00 TL + KDV olarak belirlenmiştir. Davacı ile davalı arasındaki toplam 90.050,57 TL’lik sözleşme bedeli dikkate alındığında, toplam işin yaklaşık 1/9’luk kısmına tekabül eden bir miktarı davacı alt yükleniciye verilmiş olup, davalı tarafça sunulan deliller arasında yer alan ve davalı şirket ile asıl iş sahibi arasında imzalanan 09.05.2016 tarihli geçici kabul tutanağında davacı alt yükleniciye ilişkin hiçbir kayıt bulunmadığından, bu tutanakta alt yüklenicinin bir imzası da olmadığından, sadece bu tutanaktan yola çıkılarak davacının işi geç teslim ettiği sonucuna varılamaz. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da, davacının işi geç teslim ettiğine dair somut bir delil bulunmadığı, asıl işin geç tesliminin davacı tarafından yüklenilen bu işin geç veya eksik tesliminden kaynaklandığına yönelik bir tespit bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda, davacının kendisi ile asıl iş sahibi arasında düzenlenen geçici kabul tutanağında belirtilen gecikmeye dayalı olarak davacı alt yükleniciden bir talepte bulunması mümkün değildir. Davalı tarafça sunulan cevap ve delil dilekçelerinde yemin deliline de açık bir şekilde dayanılmamıştır. Her ne kadar istinaf dilekçesinde dava değerinin takip talebinde belirtilen 35.739,31 TL olarak dikkate alınması gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça açılan davada, icra takibine yapılan itirazın sadece 30.000,00 TL üzerinden kısmen iptali istendiğinden, bu şekilde kısmi itirazın iptali davası açılması mümkün olduğundan davalı vekilinin bu kapsamdaki davacıya harç ikmal ettirmesi gerektiği ve davanın kısmen kabul – kısmen reddine karar verilerek lehlerine de vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih ve 2016/1110 esas, 2017/863 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.049,30 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 22/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.