Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/725 E. 2020/679 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/725
KARAR NO: 2020/679
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2017
NUMARASI: 2015/1186 Esas, 2017/933 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/07/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalının siparişi üzerine ürünleri ve faturayı kendisine teslim edildiğini, davalının bedelini ödemekten kaçınması nedeniyle alacaklarının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, süresinde itiraza uğramayan faturaların münderecatının kabul edilmiş sayılacağını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, 09/05/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında davadan yeni haberi olunduğun belirtilerek, beyan dilekçesinde; 2014 aralık ayında mail yoluyla anlaştıklarını, elden 650,00 TL kapora ödediğini, teslim tarihine kadar yarısının, teslim tarihinden sonra 60 gün içinde bakiyesinin ödeneceğini, 30.01.2015 tarihinde ürünlerin teslim edildiğini, 1.000 TL ödeme yapıldığını, 10 gün içinde defoları farkederek davacı şirkete bildirdiklerini, kolileri teslim alarak düzelteceklerini iade faturası kesmemelerini söylediklerini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiş, iade edilen koli resimlerini ibraz etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın 4.609,08 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağın %20’si 921,81 TL inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Davalı taraf istinaf dilekçesinde; duruşma günlerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, yapılan kısmi ödemelerin mahkemece dikkate alınmadığını, mahkemece ürün üzerinde inceleme yapılması gerekirken bilirkişi incelemesi yapılmadığını, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu ve inkar tazminatı kararı verilmesinin mağdur ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı davacı tarafından, borçlu davalı aleyhine; 4.609,08 asıl alacak, 377,59 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 4.986,67 alacağın tahsili için 12/10/2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişiden alınan 27/06/2016 tarihli raporda, davacının 2015 yılı defterlerinin usulüne ve yasaya uygun tutulduğu, davalının belirlenen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla 4.609,08 TL kaydi alacağı olduğu, davacının takibe dayanak faturasının davalıya tebliğ edildiği, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu belirtilmiştir. Yargılama sırasında dava dilekçesinin ve sonraki tebligatların usulüne uygun olarak davalı şirket yetkilisine tebliğ edildiği, ancak sözlü yargılamaya geçmeden önce davalıya tebligat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar tacir olup, dava ticari işletmeleriyle ilgili olduğundan, davaya bakmaya ticaret mahkemesi görevlidir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bir adet fatura alacağına bağlı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı yüklenici ile, davalı iş sahibi arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık dışıdır. İhtilaf, sözleşme ve davaya konu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, niteliği varsa ayıp bedeli ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve davacı tarafça davalıya ödendiği belirtilen bedellerin ödenip ödenmediğine ilişkindir. Davacı takibe dayanak toplam tutarı 4.609,08 TL olan fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğinden bahisle alacağın tahsili için icra takibi başlatmıştır. Dosya kapsamına göre fatura ve sevk irsaliyesinin davalıya tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf 609,00 TL kaparo ödemesinin yapıldığına dair 27.12.2014 tarihli davacı şirket tarafından imzalandığı belirtilen belge ile defolu malların davacıya iade edildiğine ilişkin olduğu belirtilen belgeyi dosyaya ibraz etmiş ise de mahkemece bu konuda davacı beyanları alınmadığı gibi, elden yapıldığı belirtilen 1.000,00 TL ödeme konusunun da değerlendirilmeden karar verilmiş olup, mahkemece bu hususlar üzerinde durulup, açıklığa kavuşturulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf taleplerinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, dava konusu ürünlerin davacıya iade edilip edilmediği, 30.01.2015 tarihli belgenin davacı tarafın kabulünde olup olmadığı, yine 609,00 TL kapora alındığına ilişkin 27.12.2014 tarihli belgenin davacı tarafça kabul edilip edilmediği hususları araştırılarak, davalı tarafa ticari defterlerini ibraz için mehil verilip ibraz edilmesi halinde önceki bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2017 tarih, 2015/1186 esas, 2017/933 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.