Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/708 E. 2020/819 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/708
KARAR NO: 2020/819
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2017
NUMARASI: 2016/560 Esas, 2017/760 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, üretilecek olan tüfekler için el kundağı imalatını konu alan ve bunun için kalıp hazırlama, malzeme temin etme ve ürünü ekstrasyon yöntemi ile şekillendirme yapım işi nedeniyle peşin olarak ödenen bedelin iadesi amacına yönelik tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Mahkemece istinaf incelemesine konu karar ile davanın kısmen kabulü ile, takibin asıl alacak ve kısmen işlemiş faiz yönünden devamına, alacağın varlığı yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebin reddine dair verilen karar davalı yüklenici şirket vekili ve katılma yoluyla davacı iş sahibi şirket vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı iş sahibi vekili, taraflar arasında el kundağı imalatını konu alan tedarik sözleşmesi bulunduğunu, kararlaştırılan üretimin davalı tarafça süresinde ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin taraflarınca haklı olarak feshedildiğini, işin başında davacıya yapılan peşin ödemenin iade edilmemesi üzerine tahsili için başlattıkları takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş; davalı yüklenici şirket vekili ise, sözleşmenin ilk aşaması olan kalıp hazırlama imalatının yapıldığını ancak malzeme tedariki için Çin’de bulunan şirketten talepte bulunulmuş ise de ilgili firmanın ithal edilecek malzemenin çok cüzi olması gerekçesiyle müvekkilinin talebini sürüncemede bıraktığını bu nedenle gecikmenin davalı kusurundan kaynaklanmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, hukukçu ve muhasebeci bilirkişiden alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğunu, alacağın yargılamayla belirlendiğini belirterek davanın kısmen kabulü ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine kara verilmiştir. Davacı iş sahibi vekili istinaf talebinde özetle, davacının davasında haklı olduğu, davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğinin anlaşıldığını belirterek icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilmesini istemiştir. Davalı yüklenici şirket vekili istinaf talebinde özetle, davacı tarafça takiple talep edilen bedelin kalıp üretimi için verildiğini, söz konusu kalıp imalatının ise sözleşmeye uygun olarak imal edildiğini, sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle davalının da zarar gördüğünü bu nedenle hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik olarak hazırlandığını, işin gecikmesinde kusurlarının bulunmadığını, sözleşmenin 21.3 hükmü uyarınca sözleşmenin feshi için davacı tarafça müvekkiline 20 gün mehil verilmesi gerektiği halde bu sürenin verilmediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddi yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir. Davaya konu takiple davalı borçlu hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosya ile 51.265,50 TL asıl alacak, 1.091,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.357,03 TL üzerinden takip yapılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi nedeniyle davacı tarafça feshedilmiş olduğu, işin başında davacı tarafça davalıya takipteki asıl alacak miktarı kadar peşin ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı savunmasında, gecikmede kusurunun bulunmadığını, ödenen bedelin işin ilk aşaması olan “kalıp imalatı” için olduğunu ve kalıp üretiminin de yapıldığını ileri sürmüştür. Eser sözleşmesinde yüklenici basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olup, malzemenin alındığı ihracatçı firmanın siparişin cüzi miktarda olması nedeniyle işi sürümcemede bıraktığı bu nedenle işin gecikmesinde kendisinin kusurunun bulunmadığına yönelik savunmasına itibar edilemez. Bu nedenle davacı iş sahibinin sözleşmeyi feshetme hakkı olup ödediği bedeli geri alabilir. Davacı tarafından sözleşmenin başında yapılan peşin ödemenin işin ilk aşaması olan “kalıp üretimi” için olduğu ve bu imalatın da yapıldığı yönündeki davalı savunmasına gelince; sözleşme birkaç aşamadan oluşsa bile bir bütün olup, eser sözleşmesinde taraflarca aksi açıkça kararlaştırılmış olmadıkça kısmi ifa yapılamaz. Sözleşmede bu yönde açık bir düzenleme olmadığına göre davalının bu savunması da kabul edilemez. Davalı tarafça ileri sürülen sair hususların da isbat edilmediği dosya kapsamıyla anlaşılmaktadır. Bütün bu açıklamalar nedeniyle davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekili ise istinafında, alacağın likit olduğunu, davalının da takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Takiple talep edilen asıl alacak tutarı ihtilafsız olup bu nedenle alacağın likit olduğu ve davalının da itirazında haksız bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın bu sebeple kaldırılarak alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1-Davalının istinaf talebinin REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 3-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2017 tarih ve 2016/560 esas, 2017/760 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4- Davanın kısmen KABULÜNE, davalının İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün 2016/11128 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 51.265,50 TL asıl alacak, 206,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.471,97 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin REDDİNE, 5-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 3.516,05 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 650,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.865,48 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 679,77 TL harç masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 1.144,00 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.124,66 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.491,36 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 885,06 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine, 2-Davalı tarafından yatırılması gereken 3.516,05 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 880,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.636,05 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 98,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.