Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/704 E. 2020/675 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/704
KARAR NO: 2020/675
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2017
NUMARASI: 2014/1007 Esas, 2017/713 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, müvekkilinin davalıya makine malzemelerini irsaliye ile teslim ederek fatura düzenlediğini, davalının yasal süre içerisinde faturalara itiraz etmediğini, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların İstanbul Mahkemelerinde ve İcra Dairelerinde görülmesinin kararlaştırıldığından icra müdürlüğü ve mahkemenin dava konusunda yetkili olmadığını, davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı ile Hasdal Karayolları Bölge Müdürlüğü binasında akaryakıt istasyonu tesisi için bir sözleşme akdedildiğini, birim fiyat esaslı sözleşme gereğince avansını aldığını, imalatlarını yapıp ara hakedişlerini ve hesaplarını hazırlayıp bu bedelleri de tahsil ettiğini, belge ve sözleşmelerin incelenerek … A.Ş. ile hiçbir fatura hizmet ve borç ilişkisinin bulunmadığına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; her ne kadar davalı cevap dilekçesinde söz konusu sözleşme bedelini ödediğini beyan etmiş ise de; davalının belirtilen bedelleri ödediğini gösterir herhangi bir delil sunmadığı anlaşıldığından davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin 42.928,13 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davalı taraf istinaf başvuru dilekçesi ile; itirazın iptali davasının süresinde olmadığını; avukata gerekli süre ve savunma imkanı verilmeden ve davalının yokluğunda, sözle savunma yapılmadan dosyanın karara bağlanmasının savunma hakkının ihlali olduğunu; mahkemenin gerekçeli kararının eksik olup itirazların hangi hukuki sebeple kabul edilmediğinin açıklanmadığını; bilirkişi roparuna itirazının değerlendirilmediğini; taraflar arasındaki ihtilafın Hasdal Karayolları Bölge Müdürlüğü birasına Akaryakıt istasyonu tesis edilmesini konu alan eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerektiğini; faturanın varlığının alacağı ispatına yeterli olmadığını, karşı tarafa tebliğ edilmesine ilişkin delil bulunmadığını; faturanın yasal nitelikten yoksun ve usulsüz olduğunu; mal teslimine ve irsaliye altında bulunduğu belirtilen imzaların doğruluğuna ve temsil yetkisine itirazının araştırılmadığını; bilirkişi seçiminin ve bilirkişi raporunun yerinde olmadığını; davacının sözleşme gereği edimini ifa ettiği ve işi teslim ettiğini, tesis ettiği akaryakıt istasyonunda ruhsat ve TSE için gerekli belgeleri temin ve teslim ettiğini ispat yükümlülüğü bulunduğunu, sözleşmede yazılan fiyatın malzeme, işçilik ve montaj bedeli olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, davacının açtığı itirazın iptali davasının reddine, davacının % 20 oranında kötüniyet tazminatı ödemesine, mahkeme farklı kanaatte olduğu taktirde yerel mahkeme kararının usul ve esas yönünden bozularak yargılamanın devamı için dosyanın yerel mahkemeye iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı cari hesap ilişkisine dayalı bakiyenin tahsili için yapılan takibe davalının itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali davası açmış, davalı tarafça 01.06.2010 tarihli Karayolları akaryakıt istasyonuna sözleşme ekinde belirtilen işlerin yapımına ilişkin sözleşme sunulmuş, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin bu sözleşmeden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca gidilmiş ise de davalının bilirkişi raporuna yaptığı itirazların değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının defter ve belgelerinin temini için süre verilmesi, ibraz edilmesi halinde davalı defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak faturaların kayıtlı olup olmadığı hususunun araştırılması, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak, taraflar arasındaki sözleşmenin götürü bedelli olduğu da gözetilerek, davacının talepleri ve davalı savunması ile tarafların delilleri değerlendirilip, itirazlar da göz önünde bulundurularak bilirkişilere rapor düzenlettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapılmak suretiyle ek rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2017 tarih, 2014/1007 esas, 2017/713 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.